Uyandığımda güneş daha doğmamıştı fakat doğacağını belli eden ışıkları hafifte olsa karanlık gökyüzünü koyu bir maviye çevirmişti .
Yanımda uyuyan Jungkook'a baktım ve saçını okşayıp kollarının arasından çıktım . Elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra balkona çıkıp güneşin doğarkenki güzelliğini izledim . Başım biraz döndüğünde yeni uyandığım için sorun etmedim , çünkü herkes uyanınca başı dönerdi ?
İçeriden sesler geldiğinde içeriye baktım , Jungkook'un yataktan düştüğünü gördüm ve yanına doğru ilerledim . Hala uyuyordu .
Tatlı
Jungkook'u uyandırmaya çalıştığımda telefonumun çaldığını duydum . Annem arıyordu .
" Annecim ? "
" Kızım Jennie'de değilmişsin neredesin ? İyisin değil mi ? "
" Anne bir sorun yok sadece biliyorsun ki Jungkook ile konuşmamız gereken şeyler vardı çıkarken söylemiştim . Şu an Jungkook ile birlikteyim . "
" İsterseniz kahvaltıya gelin beraber yapalım olur mu ? "
" Olur . Anne kahvaltı demişken sabahın bu saatinde niye uyanıksın ? "
" Jennie endişelenmiş ve sana ulaşamamış beni aradı o yüzden . Neyse hadi görüşürüz canım ? "
" Görüşürüz anne . "
Anneme yalan söylememiştim o yüzden mutluydum , olayları tam olarak anlatmamıştım bu yüzden de biraz huzursuzdum .
Jungkook'a baktığımda hala uyuyordu . Bu sefer onu öperek uyandırmaya çalıştığımda hemen uyandı .
Fırsatçı
" Günaydın sevgilim . "
" Günaydın Kook . "
Ayağa kalktığında dışarıya baktı ve söylenmeye başladı .
" Ya daha kargalar bokunu yemeden neden uyandık biz Rosie . " dediğinde bu dediğine sadece güldüm ve aşağıya inmek için merdivenlere doğru yöneldim . Jennie'yi de aramam gerekiyor olduğunu hatırlayıp tam arkamı dönüp indiğim merdivenleri geri çıkmaya başladım .
Jungkook'ta yüzünü yıkamış aşağı iniyordu . Karşı karşıya geldiğimizde yanağıma bir öpücük kondurup geri çekildi ben de onu öptükten sonra gücüm sanki elimden alınmış gibi oldu ve gözlerim karardı .
Tek hissettiğim Jungkook'un belimden tutup düşmemi engellemesiydi .
...
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım ve odayı inceledikten sonra ağzımdan alaycı bir gülüş çıktı . Yine dönüp dolaşıp aynı yere gelmiştim .
Kesinlikle hiç özlememiştim...
Çıkardığım ses ile odadakiler başlarını yerden kaldırıp bana baktı . Jungkook hemen ayağa kalktı ve hızlı adımlarla odanın dışına çıktı .
Annemler bana bir şeyler mırıldanırken aklımdaki tek şey o kadar tedaviye rağmen hastalığımın gitmemiş olma ihtimaliydi . Bu başka bir şey de olabilirdi , ve ben başka bir şey olmasını çok isterdim .
Kapı kızlıca açıldığında Jungkook koşarak yanıma gelmiş ve elimi kendi elleri içine hapsetmişti . Ona güven vermek için gülümsediğimde Taehyung geldi ve Jungkook'u itip onun yerine kendisi oturdu . Bu yaptığı kıkırdamamı sağladığında bana güldü ve Jungkook'a memnun olmayan bir şekilde baktı .
" Sen kimsin de benim mini minnacık bebeğimin ellerini tutarsın o elleri sadece ben tutabilirim . " dediğinde Lisa gözlerini devirdi ve konuşmaya başladı ,
" Sevgilisi olunca ne olucak Tae ? " dediğinde gözlerini kısıp Lisa'ya ayıplayıcı bakışlar attı ve bana geri döndü .
" Sen o çirkefe aldırma güzelim o hiç bir şey bilmiyor kalbi buzdan onun , benim kalbimin aksine . " diyip elini kalbine götürdü .
Annemler ise ' gençler sizi yalnız bırakalım ' diyip odadan ayrılmıştı .
" Gerizekalı sen sadece Rosie'ye karşı böylesin . Lalisa sevgilin kıza bile bir gün bile olsa böyle davrandığını görmedim . " diyip sözü aldı Jimin .
Aklımda sadece şu sorular vardı :
- Jimin ve Jennie neden el ele ?
- Tae ve Lisa sevgili mi ?
- Jisoo neden Jin ile kavga ediyor ?
- Namjoon neden telefona bakıp sırıtıyor ?
- Hoseok ve Yoongi neden ellerinde atıştırmalık ile Jisoo ve Jin'in kavgasını izliyor ?
- Ve Jungkook neden bu kadar tatlı ?
Jungkook diğer yanıma geçmiş elimi tutmuştu . Elime ve koluma nazikçe şekiller çiziyor , benim onca sese rağmen mayışmamı sağlıyordu .
" Artık susun bence arkadaşlar burası bir hastane odası ve en önemlisi Rosie'nin dinlenmek için sessiz bir ortama ihtiyacı var . " diyerek herkesi susturmuştu Jennie .
Daha sonra Taehyung'a bir dakika işareti yaparak yanıma geldi ve beni anlımdan , yanaklarımdan öptü ona teşekkür ederken bana güzel gülümsemesinden sunduktan sonra ' çabuk iyileş Rosie ' diye fısıldadı ve yerine geçti .
" Jungkook daha demin şakayla karışık bir şekilde demiştim fakat bu sefer ciddiyim , aranızda bir şey mi var ? " diye ciddiyetle sordu Tae onu yanımdayken nadir zamanlarda ciddi görüyordum . Birbirimize bağlıydık...
Jungkook bana baktığında ona gülümseyip Tae'yi elim ile çağırdım diğer elimi de o tuttuğunda elini güven verircesine sıktım .
" Rosie ? " dediğinde evet anlamında kafamı salladım .
Tae hiç bir sevgilimden hoşlanmamıştı onlara güvenmiyordu beni emanet ediceği kadar ve her zaman beni dikkatli olmam konusunda hep uyarırdı .
Taehyung biraz gerilmiş gibi gözüküyordu sessizce ' iyi misin ' diye sorduğumda bana tebessüm etti ve elimi öptü . Sonra ise yerinden kalkıp Jungkook'un omzunu pat patlayıp odadan dışarı çıktı . Jungkook'ta mesajı anlamış olmalı ki elimi son kez öpüp Tae'nin arkasından çıktı .
Bana sadece konuşmalarının iyi geçmesini dilemek kalıyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Regret | rosékook
Teen FictionJeon Jungkook'un bir sebebi vardı , fakat Roseanne Park Chae-young bunu bilmiyordu... | Roseanne Park Chae-young × Jeon Jungkook |