• 18. BÖLÜM/ÇOCUK •

220 82 4
                                    

Selam! Nasılsınız?

Tarih bırakın.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

*

• 18. BÖLÜM/ÇOCUK •

 BÖLÜM/ÇOCUK •

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3 Mart 2020

(VERA ÇELEBİ'DEN)

Yoldan geçen arabaların tekerlek sesleri fişek hızı gibi yükselirken geminin yakınlarından da insanların gür sesleri şarkıyla birlikte kulaklarımı dolduruyordu. Eylül onlarla birlikte gemiye gidiyordu, göz hizama Çınar'ın arabası girdiğinde burnumdan seslice soludum. Oturduğum şoför koltuğundan bedenimi aşağıya çekerek gevşettim, onlara görünmek istemiyordum. Hava karanlık olduğu için beni görmeleri de biraz güç oldu, aralarından hiçbiri benim olduğum tarafa bakmıyordu.

Çınar yanımdan arabasıyla geçip giderken birden durduğunu fark ettim, etrafı kol açan ettikten sonra gözlerimi dikiz aynasından ona diktim. O, arabasını arkamda durdurup kapısını açarak yere indi. Kaşlarımı çatıp ciddi halde bana bakan kahve gözlerini izlerken, "Aptal herif!" diye homurdandım, kapıyı açarak yere indim. Arabayı kilitlediğim gibi anahtarı ceketimin cebine koydum.

Çınar karşıma geldiğinde, "Selam," dedi keyifsizce.

Gözlerimi gömleğinin üstünden çekip yüzüne çevirdiğimde, "Selam," dedim soğuk bir sesle, burnuma gelen benim ona on altıncı yaş doğum gününde almış olduğum parfümü duyunca yüzümü buruşturdum. Artık bu parfüm bile midemi bulandırıyordu.

Eylül'ü onsuz ilk kez yalnız kaldığım günden beri hep uzaktan izliyordum, bu his diğerlerinden de farklıydı. Eylül şu an benden kaçırılmış gibiydi ve ben onu iğrenç ailesinden daha çok merak ediyordum ve onun için her şeyi yapmaya hazırdım. O ise bu zaman aralığında sürekli Çınar'la Liman'ın yanındaydı.

Hastaneye gittiğimde zehirlenmesinden beni suçlu tutmuştu. Ona ne yaptıklarını o kadar fazla merak ediyorum ki...

Gözlerim kısık halde yüzünü incelerken, "Sen nereye gidiyorsun?" diye sordum.

Ellerini pantolonunun ön ceplerine yerleştirdi ve omuzlarını yukarı hafif kaldırıp silkerken kahve gözleri etrafı inceledi. "Gemideki partiye geldim."

Gözlerimi etrafta sinsi bakışlarını yavaşça belli ederek gezinen kahve gözlerinden çekmeden, "Eylül'le mi?" diye sordum nokta atışı yaparcasına.

Çınar korkmuş gibi başını bana çevirip irileşen gözbebeklerini gözlerime diktiğinde yutkundu ve başını evet dercesine salladı.

Başımı önüme çevirip kaşlarımı çattım ve kendi kendime, "Eylül partilerde kendini kaybeder," diye mırıldandım. Başımı aniden Çınar'a çevirdiğimde burnumdan soludum. "O partilere gitmeyi sevmez!"

İHTİRAS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin