2. Bölüm Herkes Alicia Clark'a Bir Baksın!

748 86 92
                                    

............................


'Saat 7,30 Clark!'

Akşam sporu henüz bitmemişti. Normalde bugün izin günümdü. Ve diğer insanların aksine gezmek yerine, kafamdaki olumsuz her şeyi bir kenara atıp, vücudumu geliştirmeye karar vermiştim. Ama çözülmemiş dava olan 'Çatı Katı Cinayeti' için elimizde olan tek şüpheli kayıptı. Ve ben izin günümü feda edip acilen bana iletilen adrese Alex ile beraber gitmeliydim.

Yaklaşık bir saat sonra, Venice Sokakta ki bir parkın önünde durmuştuk. Etraf kalabalıktı. Hafta sonuna özgü bir olay. Ve cinayet işlenmesi için gayet rahat bir ortam. Üstümdeki spor kıyafetler ile, arabadan inip, aradığımız şüpheli için kalabalığa göz gezdirmeye başladık.

'Arthur Grace! LA emniyeti. Yerinde kal!' elbetteki yerinde kalmayacaktı. Suçluların genel özelliği kalabalığa karışıp, bütün LA sokaklarında tozu dumana katmaktı.

Arkasından koşmaya başlarken, Alex ile kalabalığa girmek zorunda kalmıştık. Kaçmak için en ideal yöntemdi, kalabalık arası.

' AA bu o değil mi? James Clark' ın kızı. Dedektif Clark!'

' Birileri savunma sporuna mı başlamış! '

' Heyy, herkes Alicia Clark'a bir baksın! '

' Bakmak yerine yardım edin de, şu adamı kıstırın'

Birisi mantıklı konuşmuştu içlerinde. Mantık demişken, buradaki kalabalıkta pek yoktu bu olay.

Ahh tabii birde, üstümü değiştirmeye vakit yoktu. Salondan nasıl çıktıysam öyle dava için, şüphelinin bulunduğu adrese gelmiştik. Herkesin ciddi ama klasik Alicia Clark görünüşü şu an spor görünüşle hafızalara kazınmıştı.

'Arthur! Son kez uyarıyorum seni. Yerinde kal!'  diye bağırdı Alex.

Artık kalabalık içinden çıkmış, parkın özel yürüyüş alanına girmişti. Biz arkasında koştururken, birden çok garip bir şey oldu. Adam yerde yatıyordu. Şüpheli, kadının birinin ters yumruğu ile yerdeydi. Ve arkası dönüktü. Kimdi sahi bu?

' Sende kaldır ellerini, bayan havalı!'

'Sen müdürünle böyle mi konuşuyorsun Alex?' diyerek saçlarını elleri ile arkaya atıp,  bize doğru döndü.

Ne? Bekle bir dakika olamaz! Şüpheliyi etkisiz hale getiren kişi Clarke Griffin yani namı değer yeni müdürümüzdü. Ama nasıl? Ahh doğru, yeni kurallar!

Alnında, küçük yağmur damlaları gibi terler vardı. Siyah deri botlar, açık renk mavi yırtık kot pantolon... Üstünde ki gömlek de o kadar dikkat çekiciydi ki, adamı bayıltmasa, adam Clarke'a bakıp kalpten giderdi eminim.
Gülümseyerek bana doğru baktı o an;

'Ahh Clark, demek sende buradasın. Gerçi daha çok spor salonunda kalmış gibisin!'

'İzin günümde her insan gibi bir şeyler yapıyordum. Üstümü değişmeye vakit yoktu!'

'Neyse ki hallettim sorun kalmadı!'

Bu kadında benim sınavımdı evet. Yeni karara göre, müdür de istediği davaya katılabiliyordu. Eski müdürümüz böyle bir şeyi düşünüp uygulamaya koymamıştı. Bu tamamen Clarke Griffin imzalıydı.

.........................

Yaklaşık yarım saat sonra merkeze dönmüştük. Şüpheli ellerinde kelepçe ile sorgu odasında bizi bekliyordu. Sorguyu normalde Alex ile beraber yapardım. Ama ne yazık ki 'Sorgu bizde Alex, sen işlemleri hallet' diyen Griffin'in sesiyle son bulmuştu.

DEDEKTİF (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin