10. Bölüm Kaos Kraliçesi!

302 46 15
                                    

.......

'Alicia?'

'Alex. Herhangi bir haber var mı?'

'Evinde olağan dışı bir duruma rastlamadık. Sokak kameraları ve bahçe kameralarında da bir şey yok. Sorun gözükmüyor. Kısacası hiçbir şey gözükmüyor'

'Anlamıyorum'

'Merak etme. Eminim LA' da, sahildeki bir dondurmacı da, güneşin tadını çıkarıyordur. Kötü düşünmek yok'

'Sağ ol Alex'


Dünden beri kafamı toplamak da zorluklar yaşıyordum. Ve bu karmaşanın kraliçesi olarak Clarke bana bir açıklamada bulunmak zorundaydı. Çünkü günler olmuştu. Ve onun sayesinde tekrardan kaybedecek bir şeyim olmuştu.

Kaybedecek şeyim = Clarke Griffin >>> Kalbimdeki kişi.

Alex'den araştırma yapmasını istemiştim. Çünkü ona dikkatli ol dedikten hemen sonra, ortadan kaybolması ve hiçbir ize rastlanmaması normal değildi. Ya da tesadüf değildi.

'Hey Alicia bir sorunumuz var'

'Elisa. Alex. Neler oluyor?'

'Clarke İçin tekrardan kamera incelemesi yaparken, başka bir şeye denk geldim. Baban. Sabah bir arabaya bindirilirken kameralar kaydetmiş. Çalıntı bir araç. Ve LA' daki Santa Monica'da terk edilmiş halde bulunmuş.'

'Bekle. Bana ne demeye çalışıyorsun? Clarke gibi babamında mı ortadan yok olduğunu?'

'Alicia çok üzgünüm. Ortada dönen bir şey var. Ve baban ve Clarke' da buna dahil.'

'Napıyoruz dedektif'

'Santa Monica sokağına gidiyoruz.'

O sırada Santa Monica'da bir depoda;

'Konuşacaksın dedektif? O sarı sürtüğün nerede olduğunu söyleyeceksin bize'  diyerek James Clark'a vuruyordu sertce iri yarı bir adam.

James Clark, Clarke'ın saldırıya uğradığı gece sağ kalan son adamıda susturucu taktığı silahı ile öldürmüştü. Ardından Clarke'ı evden götürüp, güvenli bir yerde zehire panzehir karışımı yapmıştı. Çünkü Clarke'a vurulan sadece bir iğne değildi. Daha da fazlasıydı. Bir zehir. Çeşitli zehirlerden oluşan bir zehir.

'Beni öldürebilirsin, dişsiz köpek. Asla söylemeyeceğim' diyerek adamın yüzüne tükürdü James kanlı ağzı ile.

Adam daha da sinirlenmişti. Ve tam tekrar elini kaldırıp vuracaktı ki, deponun görünmeyen bir yerinden silah ateşlenmişti. Ve James Clarke'a vuran adamı hedef almıştı silah. Avcunun tam ortasında koca bir delik oluşmuştu adamın.
Ve acı çığlıklar eşliğinde dizlerinin üstüne çöktü. Diğer adamlar ise şaşkınlıkla etrafa göz gezdiriyordu.

'Clarke Griffin!'

Ardından Clarke Griffin, elindeki ateşlediği silahı, ve siyah kalın tabanlı botları ile deponun karanlık tarafından yürümeye başladı.

'Selam çocuklar. Duydum ki, beni arıyormuşsunuz. Havalı bir giriş oldu mu?'

Clarke'ın lafından sonra, adamlar ona doğru koşmaya başladı.

'Eh adil dövüş olsun madem' diyerek silahını attı Clarke. Üstüne doğru gelen adamlardan birini tutup büktüğü dizi ile kasıklarına vurdu. Ardından dirsekleri ile de sırtına vurup yere yapıştırdı.

DEDEKTİF (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin