14. Bölüm Dedektif, Clarke mı oluyor?

303 43 20
                                    


...........................


.............

'Senin için savaşıyordu kalbim, ihanetinin hemen altında ölmeden önce...'

..............



Clarke'ın ağzından;

Bu yalancıya asla inanmıyorum, asla ve asla diyerek, odadan koşar adım uzaklaştım. Dedektiften bahsediyoruz sonuçta. O kendini gayet güzel korur ve böyle sahte oyunlara gelmezdi. Bunu fark ederdi etmeliydi tamam mı. Etmek zorundaydı. Lanet olsun!

Tüm merkezde onu aramıştım. Ama yoktu. Hiçbir yerde yoktu. Bağırarak gören var mı diye sordum merkezin ortasında. Memurlardan birisi lavaboda gördüğünü söylemişti. Koşarak oraya gittim. Kapıyı açtığımda  ise yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Koşarak yanına gittim, çöktüm ve başını kollarımın arasına aldım. Gözleri bembeyazdı. Nabzı yok denecek kadar azdı. Ve bütün vücudu ıslaktı. Sırılsıklam desem yeriydi.  

Çünkü o kadının tüm dedikleri doğruymuş. Alicia'nın vücudu zehir doluydu. Ve bu zehri çok yakından tanıyordum. Bana vurulan ile benzerdi. Hemen hemen aynısı değildi. Hatta daha kötüsüydü ama benziyordu ucundan. Ben şanslıydım ki beni James Clark kurtarmıştı. Ama onun bu panzehri yapması zaman alırdı. Yapımı daha farklıydı çünkü. Yapana kadar da dedektifi sonsuza dek kaybedelirdik. Vakit yoktu o yüzden hazır olanından almamız lazımdı. Ve bu zehrin çok büyük etkileri de vardı. Uyuşturucu karışımlı bir zehirdi bu.

Birinden yardım istedim o an. İki memur geldi, biri koşarak ambulansı aradı. Ve dedektifi hastaneye kaldırdık. Bu zehirden sonra en fazla 24 saat hayatta kalabilirdi bir insan, panzehir olmadan. Elimi çabuk tutmalıydım.


'Hey Elisa, Alex. Yardımınıza ihtiyacım var'

'Clarke, Alicia kurtulacaksa ölüme bile gitmeye razıyım.' dedi Elisa bana dolu gözlerle bakarken.

'Bende varım' dedi Alex kendinden emin bir şekilde.

'Panzehrin yerini biliyorum. Şehrin içindeki bir depoda tutuluyor. Ve oraya girebilirim.'

'Bir dakika, o depo şu bir türlü tutuklayamadığımız yer altı dünyasının adamının deposu değil miydi?' dedi Elisa Alex'e bakarken.

'Evet öyle. Ta kendisi. Ama başka çaremiz yok. Onlarla anlaşmaya gitsek bile güvenemeyiz kaçıp panzehri vermeyebilirler.'

'Clarke! Hadi ama bu çok riskli sende biliyorsun. Bir operasyon düzenleyelim ve beraber alalım' dedi Alex tedirgince yaklaşırken.

'Vakit yok Alex. İzinleri almamız iki gün sürer. Elimizde delil yok çünkü. Alicia'nın o kadar dayanabileceğini sanmıyorum'

'Pekala bizde geliyoruz o zaman' dedi Elisa. 

'Bizsiz gidemezsin' dedi Alex arkasından. Ahh dedektif ne inatçı arkadaşların varmış senin. Başa çıkılamazlar!


Yaklaşık yarım saat sonra; depoya yakın bir yerde durup, plan yapmaya başlamıştık. Plan şuydu, bu depoya erişim kartı vardı elimde. Ama iptal edilmişti tabiiki. James sayesinde bu kartı tekrar kullanılabilir yaptık. Ve içeri giriş biletim böylelikle ayarlanmış oldu.

DEDEKTİF (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin