İki Esir

523 14 0
                                    


Değerli oylarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum arkadaşlar..
Seviliyorsunuz..
Keyifli okumalar dilerim..

-------------------------------
23.08.2015 / Pazar
Şikago / USA

Genç kız çuval gibi bir odaya atıldığında hala kendine gelememişti. Vin onu sandalyeye oturttu ve arkadan ellerini bağladı, ipin ucu ile de ayaklarını bağlayıp sandalyenin arkasına bağladı. Birden belinden bir ip geçirip hareket alanını tamamen kısıtladı. Ağzına ufak bir bez parçası soktu ve üzerine de bant yapıştırdı. Kaçamayacağından ve bağıramayacağından emin olduktan sonra diğer taraftaki kişiye bir bakış atıp odadan çıktı.

Bu evi kimse bilmiyordu ve rahattı burada, salona geçti ve kendine bir viski doldurup koltuğa oturdu. Üç telefonu da sehbaya koydu ve dişlerini sıkıp içkisinden içmeye başladı. Bu işe kalkışması belki onun sonunu getirecekti ama o zaten bitmişti ve bundan sonra kime ne olursa olsun umrunda bile değildi. Telefonun birini aldı ve mesaj atıp tekrar bıraktı.

" İşlem tamam üzümler şarap olmak için beklemede."

Eliyle uzamış sakallarını taradı ve içmeye devam etti. O olaydan sonra babası onu evlatlıktan reddetmiş her şeyini elinden almıştı. Ama neyseki genç adam önceden, babasının bilmediği diğer hesabına ufak ufak miktarlarda paralar aktarıyordu üstelik yine ondan habersiz iki tane ev ve üç tane araba almıştı. Çok parası yoktu şimdilik, idare edebilirdi ama şimdilik. Gelen mesaj sesi ile telefonu alıp okudu.

" Sana minnettarım en yakın zamanda paranı alacaksın."

Genç adam rahat bir nefes aldı ve içkisinden daha keyifli bir yudum aldı. Herkes onu Newyork' ta sanıyordu çünkü buraya sahte kimlikle giriş yapmıştı. Uzun zamandır bu anın gelmesini bekliyordu, düğün sabahından beri bu anın gelmesini bekliyordu. Sonunda planının ilk aşamasını gerçekleştirebilmişti, sırada diğerleri vardı.

Üç dört saat geçmişti ve genç kız ancak kendine gelmeye başlıyordu. Gözlerini açmakta zorlandığı bir sıra inilti gibi bir ses duydu. Sanki gözlerini yapıştırmışlar gibiydi ve açmakta zorlanıyordu. Bedeninde hiç bir yeri hissedemiyordu sanki yok gibiydi sadece kafasının ağırlığını hissedebiliyordu. O bunları düşünürken iniltiler arttı birisi onun uyanması için bilerek yapıyor gibiydi. Ne kadar istese de gözlerini açmayı başaramadı sanki göz kapaklarında tonlarca ağırlık var gibiydi.

Kafasını yan taraftan kaldırmak istedi ama başaramadı, sanki felç geçirmiş gibi bir hali vardı. Son olanları hatırlamaya çalıştı, kafeye yaklaşırken birisi onu sürüklemiş sonra uzaklaştığında konuşmuştu. Vin' di o sesinden tanımıştı ama bir şey yapamamıştı çünkü, omzunda hissettiği sızıdan sonra  güçsüzleştiğini hatırlıyordu. Sonra yoktu sonrası şimdiydi yani onu bayıltmıştı ve kaçırmıştı. İnleme sesleri artıkça gözlerini açmayı daha çok istiyordu.

Boğazı kurumuştu ve ağzındaki şey yüzünden yutkunamıyordu. Ellerini oynatmaya çalıştı, yavaş yavaş bedeninin hisleri geliyordu ama hareket ettirmek çok zordu. Vin ona ne verdiyse çok güçlü bir sakinleştiriciydi büyük ihtimalle, hiç bir yerini oynatamıyordu. Takır takır sesler de duyuyordu ve artık o seslerin kaynağı neyse bakmak için deliriyordu. Kafasını oynatamayacaktı ama gözlerini açmak için çabaladı.

Bir dakikanın sonunda gözlerini açmayı başarmıştı ama her yer bulanıktı, odada çok az ışık vardı büyük ihtimalle gece lambası gibi bir şey yanıyordu. Tam karşıda duran bir kapı ve onun yanında bir kapı daha vardı. Sesler yan sol tarafından geliyordu ve onun kafası sağ tarafa doğru düşmüştü. Yavaş yavaş parmaklarını oynatmayı başarmıştı ama hala güçsüzdü.

Beş altı dakika gecmişti ve kafasını oynatmayı yeni başarmıştı, sanki kafası bedeninde fazlalık gibi hissediyordu. Zorlukla seslerin geldiği tarafa döndü ve gördüğü kişi ile gözlerini üzüntü ile kapattı. Yan tarafta da yanı onun gibi bağlı duran Vendy vardı. Vin sadece onu değil Vendy' yide kaçırmıştı. Gözleri rahatlamayla kapanan Vendy derin bir nefes almıştı. Kaç saattir o uyansın diye yapabildiği şeyi yapmış sandalyesini oynatmış ve inlemişti. Ağzı tıpkı genç kız gibi kapalı olduğu için sesi çıkmıyordu.

YASAK İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin