Yoongi bugün yapacaklarının heyecanıyla güne başlamıştı. Dışarı çıkıp oradaki insanlarla tanışmıştı. Içlerinden birkaç tanesi ile iyi anlaşacağını biliyordu.
Jaebum ve Jackson ikiside alfaydı. Ancak diğer alfalar gibi burunları havada değildi. Yoongi bu ikili ile oturmuş sohbet ederken bulundukları çardağa yaklaşan Jungkook'u fark etti.
Jungkook her ne kadar 5 dk'dır uzaktan izliyor olsada çaktırmadı. "Yoongi sen gitmemiş miydin" Dedi çattığı kaşlarıyla "gittim ama geri geldim"
Jungkook sabırla derin bir nefes aldı. Durup düşündü acaba Yoongi daha ne kadar numara yapacaktı. "Iyi o zaman gel kahvaltı yapalım" dedi Jungkook. Yoongi gülümseyip ayağa kalktı üzerindeki gömleğin düğmelerini açarken Jungkook'a yaklaştı.
Yanına yaklaştığında gömleğini çıkarıp Jungkook'a verdi "sen kahvaltını yap ben avlanmaya gidiyorum" dedi ve ağır adımlarla oradan uzaklaştı.
Onu gören alfalar pür dikkat onu izlemeye başladılar. Bu sırada Yoongi şimdiye kadar bastırmakta olduğu omegalara has kokuyu serbest bıraktı.
Jungkook aldığı kokuyla sinirden gözleri dönerken Yoongi çoktan dönüşüp ormana girmişti. Avlanmak bahaneydi amacı sadece Jungkook'u sinir etmekten başka bir şey değildi.
Kabiledeki alfalar Yoongi'nin kokusuyla kendinden geçmişti. Jungkook sinirli bakışlarını hepsinin üstünde gezdirdi. Yoongi'nin eline tutuşturduğu gömlekle çardağa gitti ve Hoseok'u aradı.
Birkaç çalışta açmıştı. "Hoseok Yoongi'yi intikam hırsından sadece sen vazgeçirebilirsin" "üzgünüm kook ama Yoongi intikam almak isterse asla durdurulamaz. Bırak hevesini alsın"
Jungkook tam cevap verecekken ormanda bir silah sesi yankılandı. Ardından Yoongi'nin kurdunun acı dolu sesi Jungkook'un elindeki telefon yeri boylarken hızla kurda dönüşüp sesin geldiği yöne doğru koştu.
Biraz ilerledikten sonra Yoongi'nin kokusunu aldı. Kan kokusu ciğerlerine dolarken hızla koşmaya devam etti. Yoongi görüş açısına girdiğinde, silahı ona doğrultan avcıyı görünce insan formuna dönüştü.
Yoongi'nin kurdu sağ göğsüne aldığı kurşun yarasıyla yerde inliyordu. Jungkook pelerinini etrafina sarıp adamın karşısına dikildi. "Sen ne hakla benim kurdumu yaralarsın?" "Bu pis hayvan yaşamayı haketmiyor"
Adamın verdiği cevapla Jungkook daha da sinirlendi. O sırada Jackson ile Jaebum geldi ve Jungkook'un adama saldırmasını son anda engelledi. "Sen onu götür, biz bu kaçak avcıyı hallederiz"
Jungkook Jaebum'u onaylayıp Yoongi'nin koca kurdunu yarasına dikkat edip kucakladı. Eve doğru yürürken kucağındaki kurt insan formunu aldı.
Jungkook onu pelerinine sarmalarken hızını arttırdı. Revire geldiklerinde yavaşça sedyeye yatırdı. Kabilenin doktoru onu hastaneye götürmeleri gerektiğini söyledi. Jungkook hızla hazırlanıp Yoongi'yi kucakladığı gibi arabaya bindirdi.
Son sürat hastaneye sürdü. Doktorun dediği hastaneye vardıklarında dışarıda hazır bekleyen doktor ve hemşireler Yoongi'yi sedyeye aldıkları gibi ameliyata soktular.
Yaklaşık yarım saat sonra Hoseok, Jaewa, Jin ve Namjoon hastaneye gelmişti. Ameliyathaneden çıkarılan Yoongi odaya alındı. Doktor bir sorun olmadığını kurşunu çıkarttıklarını söyledi.
Şimdi hepsi Yoongi'nin odasında bekliyorlardı. Narkozun etkisi geçtiğinde nihayet uyanmıştı Yoongi. Jungkook başucuna oturmuş saçlarını okşuyordu.
"Koo-k" "kendini zorlama. Ağrın var mı?" "Hayır, iyiyim" "neden dikkat etmiyorsun, ya sana bir şey olsaydı. Ne kadar korktum haberin var mı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez~yoonkook
RandomKanlar süzülürken kutsal ateşin etrafına, Yeni bir lider doğacak ölümün ortasında. O lider ki birleştirecek iki düşman kabileyi. Işte o zaman başlayacak kurtların devri. Melezin pençesinin arasında atan kalp Kutsal ateşe düştüğünde Düşmanlar gerçek...