~4~

974 48 17
                                    

Jungkook:
Uyandığımda ilk gördüğüm şey yanımda uyuyan Yoongi idi. İki gündür meraktan doğru düzgün uyuyamamıştım. Kendimi suçlu hissediyordum.

Uyandığı zaman Yoongi ile konuşacaktım ama şu an bundan daha önemli bir şey vardı. Yoongi'nin sol yanağındaki derin çizik dikkatimi çekmişti.

Elimle hafifçe yaranın üzerine dokundum elime bulaşan kanla yaranın ne kadar derin olduğuna bakabilmek için yüzüne iyice yaklaştım.

Yakından bakınca yüzü o kadar pürüssüz ve güzel görünüyordu ki, insanın baktıkça bakası gelecek türdendi. Pamuk gibi bembeyaz teni resmen dudaklarımı bir mıknatıs gibi çekiyordu.

Bu çekimle uzanıp yanağına minik bir öpücük kondurdum. Dudaklarım tenine değdiği an kalbim yine ritmini kaybetmişti. Dudaklarımı birkaç saniye daha beklettim yanağında ve sonra yavaşça geri çekildim.


Onu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalktım ve 2 gündür Yoongi için endişelenmekten perişan olan Jimin'e haber vermeye gittim.


Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde Tae'nin dizlerine başını koymuş uyuyan Jimin'i gördüm. Tae yavaşça onun saçlarını okşuyordu. Beni gördüğüne şaşırmış olacak ki soran gözlerle bana bakıyordu.

"Yoongi geri döndü" dedim Tae rahat bir nefes alırken Jimin zaten hafif olan uykusu ile yoongi'nin adını duyunca hızla gözlerini açtı. "Yoongi hyung geri mi döndü?" diye sordu ağlamaklı bir ses tonuyla.

"Evet bebeğim hyung geri dönmüş" diye fısıldadı Tae Jimin'i rahatlatmak adına "odada uyuyor. İstersen yanına gidebilirsin. Ha! Bir de yüzünde ufak bir çizik var uyanırsa mutlaka pansuman falan yap" dedim ve odadan çıktım.

Şimdi içim rahat bir şekilde avlanmaya gidebilirdim. Dışarı çıkıp ormana doğru gittim. Kurduma dönüşüp ormanın derinliklerine daldım. Evden bayağı bir uzaklaşmıştım.

Burnuma gelen tanıdık kokuyla olduğum yerde kalakaldım. Bu Yoongi'nin kokusuydu hızla kokuyu takip ettim. Sık ağaçların olduğu bir yere geldiğimde nihayet kokunun kaynağını bulmuştum.


İnsan formuma dönüşüp daldaki kan izlerine dokundum. Demek ki buradan geçerken olmuştu. Artık emin olduğum bir konu varsa o da Yoongi'nin kaçıp saklandığı yeri bulmuştum.


Eğer yanlış hatırlamıyorsam az ilerde bir mağara vardı. Lanet olsun ki o mağarada olanlar anlatılanlara göre, Batı kabilesinin bize düşman olmasına ve savaş açmasına neden olan olayın yaşandığı yerdi.

Batı kabilesinin varisi kim jae joong'un betası burada öldürmüştü. O yüzden kimse oraya gitmezdi. Demek ki Yoongi kimsenin oraya gitmediğini bildiği için oraya gidiyordu.


Umarım en yakın zamanda bana güvenip sorularımı yanıtlar diye, düşündüm. Tekrar kurt formuma dönüşüp eve doğru koştum.

Çalıların arasında gördüğüm iki tavşanla durdum ve sessizce onlara yaklaştım. Diplerine girdiğim an üzerlerine saldırıp ikisini de yakaladım. Karnımı doyurduktan sonra tekrar eve doğru yol aldım.


İnsan formuma dönüşüp kimseyle muhatap olmak istemediğim için direkt odama gittim. Yatağa baktığımda boştu. Banyodan gelen su sesleri ile duş aldığını anladım.

Dolaptan aldığım çamaşırımı ve pantolonu giydikten sonra pelerinimi çıkarıp yere attım. O yok olurken koltuğa oturup Yoongi'yi bekledim. Birkaç dakika sonra Yoongi banyodan çıkmıştı.

Melez~yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin