Melez~yoonkook

~Final~

Bölüm gecikmesi için üzgünüm. Bu isminde de olduğu gibi final bölümü olacak. Umarım keyifli bir şekilde okursunuz ve beğenirsiniz ^^

♡ ♡               ♡  ♡
♡p(^-^)q♡
{ ♡ }
/   \
____

Herkes bir bebek kiyafetini eline alıp hayran hayran baktı. Jungkook toz pembe bir elbiseyi eline alıp incelemeye başladı.

*bunlar çok tatlı. Ah! şimdi bunları benim yeğenlerim mi giyecek. Namjoon biz de şehre indiğimizde onlara birşeyler alalım. Onların benim gibi tarz sahibi olmalarını istiyorum. Zevksiz kook'a kalırsa çocuklar kara kara giyip gezerler.*

Jin elindeki bebek tutumunu incelerken söylemişti. *tamam jin gideriz* jungkook hala elindeki elbiseye bakıyordu. Gözleri sızlamaya başlayınca elindeki minik elbiseyi bırakıp hızla odasına gitti.

JK
O minik elbiseyi gördüğüm an içimde tarif edilemez bir his yaşamıştım. Onların yanında ağlamak istemediğimden hızla odama gittim.

Baba olacağıma hala inanamıyorum. Umarım kızım yoongi'ye benzer. Onun gibi masum ve güzel. Ah! daha onlara isim bile düşünmedik.

Bir insan ağlarken güler mi? Yada gülerken ağlar mı? Ben tam da böyleydim. Mutluluk gözyaşları yanaklarımı ıslatırken onları hayal etmeye çalıştım.

Şu yatakta yoongi ve benim ortamızda yatan 4 küçük beden... parmağımı kavrayan minik tombul bir el... hayali bile o kadar güzel ki.

Odanın kapısı tıklatıldığında hemen banyoya girip suyu açtım. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım. Yoongi yatağa uzanmış bir eli karnını okşarken öylece tavanı izliyordu.

*yoongi bir sorun mu var?* *yook* *emin misin, bana pek de öyle gelmedi.* *bir şey yok. Sadece yorgunum o kadar.*

*uykusuz görünüyorsun* *öyleyim dün pek uyuyamadım, bulantım fazlaydı.* *istersen doktora gidelim* *gerek yok şimdi iyiyim* *peki*

*s-senin gözlerin niye kızarık?* *yorgunluktan. Dün sabaha kadar evrak işleriyle uğraştım* dediğimde anlamışçasına başını salladı. Ben tam yanına uzanacakken odanın kapısı açıldı.

Jin ve jimin ikilisi odaya daldı *hey hadi hep birlikte film izleyelim* Jin hyungum yoongi'yi yattığı yerden çekiştirirken jimin de beni peşi sıra salona götürmüştü.

Boşta olan çift kişilik koltuğa oturup yoongi ve jin'in gelmesini bekledim.

Jin mızmızlanan yoongi'yi kucağına almış yanıma getirmişti. Yoongi daha ne olduğunu anlamadan Jin onu benim kucağıma yatırmıştı.

Dizlerimin üzerindeki başını okşamaya başladım. İlk kalkacak gibi olsada mayışıp kalmıştı.

Açılan aksiyon filmini herkes pür dikkat izliyordu. Yoongi bile uykuya direnerek zar zor açık tuttuğu gözleriyle filmi izliyordu. Jungkook hem filmi izliyor hem de yoongi'nin saçlarıyla oynuyordu.

Filmin bitiminde hepsi küfürler etmeye başladı.

*hangi mankafa filmin sonunda başrolü öldürür ki!* namjoon ağzına cips teperken söylenmişti. Filmin bitmesini fırsat bilen yoongi yattığı yerden doğruldu ve sehpadaki koca cips kasesini kucağına alıp yemeye başladı.

Jungkook mutfağa gidip hizmetçiye taze portakal suyu hazırlanmasını söylemişti. Salona geri döndüğünde elindeki koca bir bardak portakal suyunu yoongi'ye uzattı.