En sonunda dayanamayarak ona bakmak gibi bir hata yaptı. Hoseok pis pis sırıtırken kaşlarını havaya kaldırıp indiriyordu.
"Hoseok senin ağzına öyle güzel sıçarım ki müptelam olursun" "HA HA HA! Espri yeteneğin günden güne vasatlaşıyor" "Ee bakıyorum da penguen gibi yürüyorsun"
"Ulan Hoseok Jae Jong ile konuşup seni sakat bırakmasını istemeyeni siksinler" "Şşşt Jungkook duymasın, kızar sonra" "Hoseok senin benimle derdin ne tanrı aşkına!"
"Derdim yok. Sadece heyecanımı seni sinir ederek bastırmaya çalışıyorum"
"Ulan sana sinirli de kalamıyorum ki"
"YaAA!" "Cıvıma, susta yemeğimi yiyeyim"*******
"Ee! anlat bakalım buradaki işler nasıl gidiyor?"
Jin'in sorduğu soruyla herkesin dikkati Jungkook'un üzerinde toplanmıştı. Jungkook ağzındaki lokmayı bitirip konuşmaya başladı."İşler sandığımdan daha hızlı ilerliyor. Jackson ve jaebum bana çok yardımcı oldular. Onlar olmasaydı bu kadar kısa bir zamanda burayı düzene sokmam imkansız olurdu." Dedi.
Jackson ve Jaebum bu sözler üzerine mahcupca gülümsediler. "Biz sadece ufak tefek şeylerde yardımcı olmaya çalıştık Jungkook çok disiplinli ve otoriter biri, iyi bir liderde olabilecek tüm özelliklere sahip." Dedi Jaebum.
"Peki bundan sonra nasıl olacak Jungkook burada Yoongi orada. Nasıl ayrı kalacaksınız?" diye sordu Namjoon. Çünkü bunu birtek o değil Jimin, Tae, Jin de merak ediyordu.
Bu sorunun cevabı Yoongi'den geldi "iki kabilenin sınır olarak kabul ettiği bölgede yeni köşk için inşaata başlandı. Babam 7-8 aya tamamen biteceğini söyledi. Jungkook ve ben orada yaşayacağız.
İki kabilenin merkezi orası olacak. Eğitimler orada verilecek. Genç kurtlar orada bizimle birlikte yaşayacaklar" dedi Yoongi.
Jungkook devam etti "Yoongi ve ben kabilelerimizin yönetimini orada sürdüreceğiz Jackson, Jaebum ve Jae-wa da bizimle birlikte olacaklar."
"Planınız çok mantıklı eğer bir şeye ihtiyacınız olursa seve seve yardım ederiz." Jin kardeşinin rahat ve mutlu olabilmesi için herşeyi yapabilirdi. Jungkook hyunguna bakıp gülümsedi.
Yemek boyunca masadan neşe eksik olmadı. Yemekten sonra bahçedeki çardakta oturup gecenin serinliğinde birkaç kadeh içki eşliğinde hoş sohbetler yapıldı.
Hoseok'un bir hafta sonra olacak olan mühür töreni hakkında uzun uzun konuşuldu.
Yoongi ve Namjoon ellerinden geldiği kadar Hoseok'u sinir ettiler. Hoseok daha fazla dayanamayıp ikisinin üzerine atladı. Yoongi'nin saçını çekerken Namjoon'un bacağını ısırdı.
"AHH!" "Hoseok! Saçımı bırak " Hoseok, Namjoon'un bacağını bırakıp Yoongi'nin saçlarını karıştırdı. Namjoon sızlayan bacağını öfelerken bir yandan da Yoongi'nin tipine gülüyordu.
Hoseok nihayet hıncını alıp yerine oturdu. "O elini götüne sokacam, saçımı mahvettin hayvan" Yoongi bir yandan söyleniyor diğer yandan saçını düzeltmeye çalışıyordu. Jungkook içkisini fondipleyip atağa kalktı.
"Beyler geç oldu, siz de yorgunsunuzdur dinlenin." Dediğinde herkes onaylar bir ses çıkartarak ayaklandı. Yoongi Hoseok'un kafasına vurup kaçtı ancak malum yerinin ağrımasından dolayı pek hızlı koşamamıştı.
Hoseok Yoongi'nin poposuna hafif bir tekme attı. Normalde ağrımazdı ama Jungkook sağolsun doğru düzgün üzerine bile oturamıyordu. "AHH! Senin o tekme atan ayağını sikeyim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez~yoonkook
RandomKanlar süzülürken kutsal ateşin etrafına, Yeni bir lider doğacak ölümün ortasında. O lider ki birleştirecek iki düşman kabileyi. Işte o zaman başlayacak kurtların devri. Melezin pençesinin arasında atan kalp Kutsal ateşe düştüğünde Düşmanlar gerçek...