Seventh

1.4K 102 22
                                    

Seventh

Ormanın derinliklerine nasıl gelmişti hatırlamıyordu? Kalbi o kadar acıyordu ki, anne ve babasının kavgasını artık kaldıramıyordu. Karanlık ormanda çalıların bir bir geçip ilerlemesini sürdürdü. Geri dönmesi gerektiğini biliyordu ama kafası hala buğuluydu.

Birkaç ses duyduğunda neler olduğunu anlamaya çalıştı. Yavaşça ormanda açıklık bir alana geldiğinde Harry, Hermione ve hep onların yanında gördüğü turuncu saçlı isminin Ron olduğunu hatırladığı çocuğu gördü. Yanlarında Profesör Lupin ve büyücü gazetesinde gördüğü azkabandan kaçmış annesinin arkadaşı Sirius Black vardı.

Annesine onu sorduğunda, onun aslında suçsuz olduğunu bildiğini ama kanıtlayamadığı için vicdan azabı çektiğini söylemişti.

Ormanda kendisini belli ettiğinde arkasından babasının sesini duyuyordu ve hemen önünde ise şaşkın bir şekilde kendisine bakan -beş- altı kişiyi fark etmişti. Fare suratlı pis insanı fark etmemişti bile.

"Mila! Neredesin? Burası tehlikeli!"

"Mila burada ne işin var?"

Mila önce arkasına sonra da önündekilere döndü. Babası onları yakaladığında ne olacaktı? Babasının ve annesinin sesi yakınlardan geliyordu. Mila Harry ve Hermione'nin arkasına saklandı.

"Neler oluyor Mila?"

"Saklanıyorum! Shh!"

Harry hafif bir tebessümle kıza baktığında bu durum Sirius'un gözünden de kaçmamıştı.

"Mila! Yüce Merlin!"

Annesi ortaya çıktığında önce gençlere baktı. Hemen ardından da arkadaşı Sirius'u fark etti.

"Sirius bu sen misin?"

"Leticia!"

Mila annesi Leticia'nın arkadaşına sarılışını duygulu bir şekilde izledi. Annesinin geçmişin kayıp izlerinden bir tanesinin bu adam olduğunun farkındaydı.

"Mila sonunda seni buldum!"

Arkasında beliren babasıyla birlikte altın üçlüde birkaç adım geri çekilmişti. Hemen ardından gözleri onları bulduğunda kaşları olabildiğince çatıldı.

"Sizin burada ne işiniz var?"

Bir anda Profesör Lupin'in çığlıkları kapladı. Dolunay tüm yüzünü gösterirken babası onları arkasına almıştı. Demek kurtboğan iksiri Profesör Lupin içindi.

"Sirius önceden söylemeliydim ama Remus iksiri almadı."

Sirius'un hızla Remus'a sarılmasıyla zaptedileceğini düşünmek saçmalıktı. Sirius'u fırlatmasıyla birlikte annesi hızla babasının önüne geçmişti.

"Remus kendine gel! Bu sen değilsin!" Attığı pençe darbesiyle annesi de kenara savrulurken Mila annesine acıyla seslendi.

"Baba bir şeyler yap! Anneme bir şeyler yap!"

Kurt adamın atacağı diğer darbe ile birlikte babası onları geriye doğru itmesiyle darbeden kurtulmuşlardı. Bir anda ortaya çıkan siyah köpeğin kurt adamın üzerine atlamasıyla birlikte Mila babasının koruyucu barikatından çıkıp annesine koştu. Karnındaki yara ile yavaşça nefes alıp veriyordu.

"Anne beni bırakma!"

"Sakin ol meleğim! Daha kötüleriyle karşılaştım."

Babasının ismini söylemesiyle birlikte üzerine gelen kurt adamı fark etti ama onu engelleyen yine o siyah köpekti. Annesine siper olurcasına olanları izlerken Harry yanına doğru koştu.

"Mila iyi misin?"

"Evet ama annem!"

Köpek ile kurt adamın kavgası sürerken köpek kurt adamı onlardan uzaklaştırmak için ilerlediğinde Harry'nin onların peşine takılamsı Mila'nın onu durdurmak için ilerlemesi... Zincirleme olaylar içerisinde Harry köpeğe saldıran kurt adamın dikkatini dağıtmak için attığı taş ile kurt adam onun üzerine gelmeye başladığında Mila iç güdüsel olarak Harry'nin önüne geçti ama kurt adam duyduğu ulumalarla birlikte onlara fazla yaklaşamadan farklı bir yere uzaklaşmıştı.

"Bunu neden yaptın Mila?"

"Bilmiyorum sadece korumak istedim. Annem gibi... Annem!"

Korkusu annesini ayakta görene kadar devam edecekti. Annesinin yanına vardığında babası annesini kucaklamıştı.

"Peşimden geliyorsunuz size vereceğim cezayı sonra düşüneceğim!"

Babası önden ilerlerken, Harry ve Mila onların hemen arkasındaydı.

"Yani baban, Profesör Snape. Öyle mi?"

"Yeni öğrendim. Annem bunu bir nedenden ötürü öğrenmemi istemiyordu. Bu aramızda sır olarak kalabilir mi? Arkadaşlarına güveniyorum, sana da öyle. Herkes beni yine Lestrange olarak bilse daha iyi olur. Babamın başına beladan başka bir şey getirmem."

Harry kızın kolunu tuttu ve durmasını sağladı.

"Neden böyle düşünüyorsun?"

"Görmüyor musun Harry? Benim umursamazlığım yüzünden peşimden gelmeleri annemin canına mâl olacaktı. Ben onların başındaki en büyük problemim."

Hermione ve Ron sonunda onların önüne geçip mahremiyet sağlayacak kadar uzaklaştıklarında Harry kızın kendisine bakmasını sağladı.

"Sen hayatımda benden sonra tanıdığın en belalı kız olabilirsin, bana baksana. Peşimde bir kara büyücü olduğunu biliyor musun?"

"Onun gerçek olmadığını düşünmüştüm. Eğer doğruysa seni koruyacağım. Söz veriyorum. Sende söz verir misin, beni koruyacağına."

Mila serçe parmağını uzattı. Harry'de gülerek serçe parmağını tuttu. Gülüşmeleri ormanda yankılanırken babasının kızgın sesi kulaklarına doldu.

Yerinden sıçrayan Harry ile birlikte Mila gülerek onun koluna girdi, hemen ardından ise ormandan Hogwarts'a doğru yol aldılar.

Problem #Daughter of SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin