Thirteenth

954 86 10
                                    

Thirteenth

"Harry! Har..."

Mila koridorun sonunda ona seslenirken bir anda koşarak uzaklaşan çocuğun peşinden bakakaldı. Mila elindeki hediyeye bakarken bir şeyi yanlış mı yaptığını düşünüp duruyordu.

Hogsmeade gezisinden sonra ona bir türlü aldığı hediyeyi verme fırsatı bulamamıştı. Harry her fırsatta ondan kaçıyordu ve bu onu fazlasıyla kırıyordu.

Daha fazla denemenin bir faydası olmayacağını düşünmeye başlamıştı. Ona ulaşamıyorsa pes etmekten başka çaresi yoktu.

"Mila derse geç kalacaksın!"

Babasının sesini duymasıyla birlikte ürkerek arkasını döndü. Geldiğini dahi fark edememişti.

"Biliyorum..."

Mila etrafına baktı ve kimsenin olmadığına kanaat getirdiğinde gülümsedi.

"...baba!"

"Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum, üstelik annen bundan hiç hoşlanmıyor. Genel olarak benden hoşlanmıyor."

Elinde tutmakta olduğu hediyeyi göğsüne bastırıp babasına baktı.

"Baba, birisine yaklaşmaya çalıştığında, o kişi senden uzaklaşıyorsa ne yapmalıyım? Benden neden uzaklaşmak istediğini bilmiyorum. Son bir haftadır onunla konuşmaya çalışıyorum ama o... Bilmiyorum, beni sevmiyor olabilir mi? Artık pes etmek üzereyim."

"Mila..."

Babası önüne diz çöküp kızı ile göz göze geldiğinde ikisi de ilk defa baba kız olarak bir konu üzerinde tartışacaklarını biliyordu. Snape işte o an kendisini bir baba gibi hissetmişti. Kızının kalbini kıran kimse ona çok iyi bir şeyin beklemediğini biliyordu.

"Bazen önümüze zor karar verdiğimiz anlar olabilir, ama karar vermeden önce beklemek ve doğru karar için biraz vakit tanımamız gerekiyor."

"Yani sadece beklemeliyim."

"Aynen öyle... Üstelik umarım kız arkadaşlarınla ilgili bir sorundur, çünkü eğer problem bir erkek ise bu konuşmayı hiç yapmamış varsayalım."

"Baba!"

Mila hafif kızgınlık ve gülümsemeyle baktı ama hemen ardından derse yetişmesi gerektiğini hatırlayıp babası ile vedalaştı. Koridorları geçip Karanlık sanatlara karşı savunma dersi olan sınıfa koşarak girmişti. Pansy yanını gösterip oturduğunda çaprazında oturan Draco bir şeylerle uğraşıyordu. Kolu yavaş yavaş iyileşiyordu. Hogsmeade gezisinde ona bazı şeylerde yardımcı olmuştu. Pansy ve Blaise'in yapacak başka işleri olmasından dolayı tüm gezi boyunca Draco ile eğlenmişti. Babasına ve arkadaşlarına hediye almıştı.

"Mila!"

"Efendim Draco!"

Başını çevirdiğinde uçan kuş ile birlikte şaşkınlıkla ona baktı.

Başını çevirdiğinde uçan kuş ile birlikte şaşkınlıkla ona baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu çok güzel!"

"Biliyorum, senin için..."

Harry, Mila ve Draco'nun konuşmalarını dinlerken Ron hafifçe onu dürttü.

"Yapma ama..."

"Ron hadi ama nasıl böyle durabilirim? Görmüyor musun?"

"Ondan kaçan sendin!"

"Onları Hogsmeade de samimi gören sendin. Bunun arkadaşlık boyutunda olmadığını söyledin şimdi de bu!"

Hermione kulağına eğilip kendine gelmesini söyledi. Dikkat çektiğini biliyordu.

"Onunla konuş, bir haftadır ondan kaçıyorsun. Yoksa ben konuşacağım."

"Hermione..."

Harry Mila'nın arkadaşına seslenmesiyle irkildi. Hermione ona döndüğünde Draco bundan hiç hoşlanmamış gibi suratını buruşturdu.

"Dersten sonra konuşabilir miyiz?"

Harry fark etti ki, Mila hiç kendisine doğru bakmıyordu. Harry bir yerde hatalı olduğunun farkındaydı. Ama ne yapması gerektiğine artık karar veremiyordu.

"Tabii Mila!"

Harry ders boyunca Mila'nın Hermione'ye ne söyleyeceğini düşünüyordu. Bir derdi mi vardı? Babası hakkında konuşması gereken bir şey olabilirdi? Ya da bir erkek için fikir isteyebilirdi. Hayır sondaki seçenek olmayabilirdi. Değil mi?

Mila kitaplarını çantasına toplarken, vereceği hediyeyi eline aldı ve derslik çıkışından biraz ileride Hermione'yi beklemeye başladı. Mila onların hediyelerini önceden vermişti ama Harry'ye kendi eliyle vermeyi istemesi tüm hafta boyunca onun hediyesine bakmasıyla sonlanmıştı. Şimdi ise en azından arkadaşı arayıcılığıyla bu hediyeden kurtulacaktı.

"Mila, nasılsın?"

"İyiyim Hermione, sen?"

"İyi, bir şey mi konuşacaksın?"

"Bunu ona ver olur mu? Ben daha fazla buna katlanamayacağım. Beni sevmiyorsa anlarım, lütfen gelip benimle konuşsun. Onu her zaman dinleyeceğimi bilmeli. Ona nedenini sormayacağım, gerçekten... Sadece arkadaşım gibi davranmasın."

Mila elindeki hediyeyi en sonunda sahibine ulaşacak bir aracıya teslim ettiğinde rahatladı. Arkasını dönüp kendisini çağıran arkadaşları arasına katılmıştı.

Hermione ise tüm olanlardan sonra kalbi kırılmış Mila'nın pes edeşini sessizce izlemişti.

Problem #Daughter of SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin