Sixteenth

864 70 8
                                    

Sixteenth

"Her şey üst üste... Her şey üst üste geliyor."

Mila astronomi kulesinde önündeki kağıtlara bakıp, sessizce mırıldandı. Tüy kalemlerine yaptığı ufak büyüyle biçim değiştirme ödevini yaparken bir yandan da iksir dersi için çalışıyordu. Ama en önemlisi kütüphanede karşısına çıkan bir kitapta güçlü bir büyü olan patronus büyüsünü öğrenmeye çalışıyordu.

Kendi başına öğrenmesi biraz onu zorlayacaktı ama tüm bu ödevleri arasında kendisini geliştirmeye vakit ayırmak zordu.

Filch'e yakalanmamak için sessizdi. Üstelik üşengeçlik yapıp buraya tırmanmayacağını düşünüyordu.

"Expecto Patronum."

Asasından çıkacak ışık hüzmesini beklerken hiçbir şey olmamıştı.

"Ah kimi kandırıyorum, daha fazla araştırma yapmalıydım."

Not defterini açık bir şekilde kenara bırakıp iksir malzemeleri üzerinde ufak bir tekrar yaptı. İksir kitabı üzerinde karalamalar yapıp annesiyle deneyimlediği bilgileri hafifçe kenarına not etmişti. Biçim değiştirme ödevi büyüyle hallolmaya devam ederken Mila cebinde hışırdayan kağıt ile elini cebine attı.

Annesinin mektubu elindeydi. Yanına gitmeyi o kadar çok istiyordu ki. Onun yanında daima güvende olduğunu bilirdi.

Sirius ile mutlu olduğunu söylüyordu. Ama Mila için endişelerini daha çok dile getirmişti. Mila Noel'de babasıyla kalmayı istediğinde annesi ona bir çığırtkan yollamış ve keskin bir dille Noel'de eve gelmesini, istediğinin olmayacağını belirtmişti. Slytherin masasındakiler olayı anlamamıştı ama babasına baktığında durumu bildiğinden yüzünde bariz belli olan bir hüzün mevcuttu.

"En mutlu anı... En mutlu anı."

Düşünce yuvasında gezintiye çıkarken en mutlu anısını düşündü. Annesiyle yaşadıklarını, arkadaşlarını. Saf bir mutlulukla güldüğü o güzel anları...

"Expecto Patronum!"

Asasında yine bir şey olmadığında umutsuzca oturdu. Kitapları karıştırıp tekrar okumaya devam etti.
Bu büyüyü ilk demesinde yapabileceğini hiç düşünmemişti, ama yine de dilemişti.

Snape koridorları kontrol ederken Astronomi kulesinde duyduğu seslerle asasındaki ışığı söndürüp yavaşça merdivenleri çıktı. Kapısına geldiğinde kim olduğunu anlamak için bekledi. Kızı Mila tekrar büyüyü denerken umutsuzca haykırmıştı.

"Neden? Her şeyi doğru yaptığıma eminim. Annem bile yapıyor bunu. Onunki gibi bir kartal olmasını çok istiyorum."

Snape duyduğu ile duvara yaslandı. Severus bunu dün gibi hatırlıyordu.

"Expecto Patronum!"

Ortalıkta uçuşan çatal boynuzlu geyik ile birlikte Lily'de büyüyü yapmıştı. Ve onunla büyü yapmasıyla birlikte ortaya çıkan maral ile şaşırmıştı.

"Vay canına sınıfımızda bir ruh eşi var!"

James pişkin pişkin Lily'e gülümserken, Severus kızdan bakışlarını kaçırıp karşısında büyüyü yapmaya çalışan Leticia'ya döndü.

"Severus en mutlu anı diyor, bence seninle geçirdiklerim benim en mutlu zamanlarım."

Leticia gözlerini kapattığında Severus gülerek onun yüzüne baktı. İkisi dert ortaklarıydı. Leticia ailesinden kaçıyordu, Severus Çapulculardan.

Leticia'nın dudaklarından büyü sözleri döküldüğünde kız gözlerini açtı. Etrafta gezinen tilki ile kız gülerek Severus'a döndü.

"Sende denemelisin!"

Snape gözlerini kapattı. En mutlu anısı fark etti ki, o an Lily'i değil, Leticia'yı düşünmüştü. Asasından çıkan ışıkla etrafta gezinen kartala baktı.

Snape elektrik çarpmış gibi duvardan ayrıldı. Yıllar yılı yanılmış mıydı? Asasına baktı. Ardından da kızına.

"Mila!"

Kızı korkuyla sıçrarken, kendisini görünce derin bir nefes almıştı.

"Baba..."

Mila sanki hata yapmış gibi babasına bakarken, Snape durumu hiç yadırgamadan onu izliyordu. Leticia'da her zaman burada olurdu. Abilerinden ve sorunlarından kaçmak için...

"Sadece ders çalışıyordum. Gerçekten..."

Severus kızına gülerek baktı. Anladığını belirtircesine başını salladı.

"Sana yardım edeyim."

Mila uzun zamandan sonra ilk defa gerçekten gülümsedi. Babasıyla gerçekten baba kız birlikte vakit geçirmek ikisi içinde ihtiyaç duyduğu bir şeydi. Mila uzun zamandan beri istediği o halin içindeydi. Babası ile tüm iksir bilgisini paylaşıyor, yanlışlarını öğreniyor ve notlar alıyordu. O gece Mila hayatının en mutlu saatlerini geçirmişti.

Severus'un gözü açık olan büyü kitabına takıldığında Mila'da o tarafa baktı.

"Annem öğretmeye çalışmıştı ama pes etmiştim. Uzun zaman sonra karşıma çıkınca denemek istedim. Ama olmadı..."

Kızının elinden tutup kaldırdı. Sanki Leticia'nın küçüklüğü karşısındaydı.O Severus'tan ve Leticia'dan bir parçaydı. Snape kızına o kadar ilgiyle davrandı ki, Mila'nın yüzündeki gülümseme hiç silinmiyordu.

"O zaman tekrar deneyelim. Gözlerini kapat ve en mutlu anını düşün."

Severus bir an Leticia'yı görür gibi oldu. Ama hemen sonra kızının yaptığı büyü ile uçan kartala bakarken şaşkınlığı daha da arttı.

"Yaptım!"

Severus ona katıldı. Ama asasının ucundan çıkan maral ile şaşırtmamıştı. Lily'e olan aşkı... tuhaftı. Takıntılı bir şekildeydi. Mutlu olduğu an bile onunla değilken, değişimi sorguladı. Kendini kandırmıştı. Gerçek buydu.

"Baba, seninle geçirdiğim zaman benim en mutlu anım..."

*Kitap hakkında küçük yorumlar yaparsanız sevinirim*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Kitap hakkında küçük yorumlar yaparsanız sevinirim*

Problem #Daughter of SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin