Fourth

1.6K 126 30
                                    

Fourth

Söylenilen sözlerin büyüklüğü iki yetişkinin bile hala yan yana olduklarında bile gözler önüne serilen bir nefreti vardı.

Annesine bunu sormaya cesaret dahi edememişti. Geçmişte annesi ve Profesör ile ne geçmişti bilmiyordu. Ama bildiği tek bir şey vardı. Annesi kalben çok yaralıydı. Annesini ailesinden bahsederken duymamıştı, hep tek ailesinin meleği olduğunu söyleyip dururdu. Hiç arkadaşları hakkında konuşmamıştı. Ama görüyordu ki, geçmişte ve şimdi de olduğu gibi Profesör Lupin ile gayet güzel bir arkadaşlıkları vardı.

Babasından bahsetmezdi. Çünkü onu yaralayan yegane kişinin o olduğunu artık anlayabiliyordu. Düşmanlarından hiç bahsetmedi. Tek bildiği Severus Snape'e fazlasıyla nefret beslediğiydi.

Korkularını bilmezdi, üzüntülü anlarını veya onun doğum gününü bile bilmezdi. Annesi kendisini tüm hayattan soyutlamıştı. Sadece Mila için yaşıyordu. Başkasına gerek olmadığını söylüyordu. Mila güldüğünde Leticia da gülerdi.

Mila artık anlamıştı, annesinin geçmişi kendi çevresinde bir kaos bulutu gibiydi. Ya yıkımla sonuçlanacak ya da bununla yaşayacaktı.

Karlı havada elleri üşürken düşünmemeye çalıştı.

Son bir haftadır, Profesör Snape'in gözleri üzerindeydi. İyi anlamda mı bilmiyorum ama ona bazen varlığına inanmaya çalışıyormuş gibi, bazen de o kadar güzel ve anlamlı bakıyordu ki, bir babanın kızına bakması gibiydi.

"Burada daha fazla durursan hastalanacaksın!"

Başını kaldırdığında her zamanki gibi siyah cübbesi üzerinde, yağlı siyah saçları yüzünün iki yanına düşmüş olan Profesör Snape karşısındaydı.

"Bunun sizi ilgilendirdiğini pek sanmıyorum. Annem sizi görmeden uzaklaşsanız herkes açısından güzel olacak."

Ona onun gibi donuk bir ifadeyle bakıyordu. Hala benzerlikleri gözler önündeydi ama ilgilenmek istemiyordu. Annesi onunla konuşmasını bile istemiyordu.

"Hep Leticia'nın sözünü dinler misin?"

"O benim annem, elbette ne derse dinlerim. O beni korumak için her şeyi yapar. Buna sizde dahilsiniz."

Ayağa kalktı ve arkasını döndü ama gitmeden önce omzunun üzerinden adama baktı.

"Annem adına özür dilerim. O gün, sizin hakkınızda söylediği çirkin sözler için. O aslında böyle birisi..."

"Değildi!"

Cümlesini tamamlayan Profesör ile gülümsedi.

"O gün dediğim gibi annen çok değişmişti. Fakat bir şey yanlıştı. Bende çok değiştim."

Başını olumlu bir şekilde sallayıp bahçede kartopu oynayan arkadaşlarının yanına ilerledi.

Problem #Daughter of SnapeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin