Medyadaki Elçin❤ Bence tam olarak uyduuu siz nasıl buldunuz?
Keyifli okumalar❤
"Umut ayağımın altından çekilir misin artık?"
Fırını kapatıp pişen havuçlu keki çıkarırken diğer yandan peşimde kuyruk gibi dolanan ve üç dakikada bir kekin ne zaman pişeceğini soran sevgilimi azarlıyordum.
Elçin gelecek diye hızlıca birkaç atıştırmalık yapıp bizimkileri çağırmıştım ve diğerleri bahçede otururken Umut sorduğu sorularla beni bunaltmak için burada duruyordu.
"Aman be," dedi sahte bir triple. "Alt tarafı iki soru sordum."
Keki tezgahın üzerine koyup üzerini bezle örterken "Aynen." dedim. İki değil, iki yüz elli kere sormuştu.
"Ne zaman yiyeceğiz bunu şimdi?"
"Hemen kalıptan çıkarırsam dağılır, biraz sabret."
"Ben anamın karnında bile sekiz ay durdum, sabretmek bana çok uzak bir eylem."
Dediğine gülerek göz devirdim ve çayı kontrol ettim.
"Elçin ne zaman gelecek?"
Kekten gözlerini ayırmayarak konuştuğunda dudak büktüm.
"Birazdan gelir heralde."
"O zaman boş boş beklemek yerine zamanımızı değerlendirebiliriz."
Sırıtarak beni belimden tutup tezgaha yasladığında şaşkınlıkla güldüm. "Biri görecek çekilir misin şuradan?"
"Kapıyı kilitlesem daha dikkat çekerdi."
Fısıldayarak konuştuktan sonra yanağımı usulca öptüğünde yan taraftan gelen öksürük sesiyle Umut'u bir hışımla ittim.
"Mutfak yemek yemek için var, birbirinizi yemek için değil terbiyesizler!"
Alina elleriyle gözlerini sıkaca kapatmış imayla konuşurken utançtan kıpkırmızı kesilmiştim.
Allah'ım..
"Beş dakika daha geç gelemedin değil mi gerizekalı?"
Umut sinirle söylendiğinde Alina tek gözünü açıp bizi kontrol ettikten sonra diğer gözünü de açtı.
"Mutfağa su içmek için gelmek benim suçum mu? Siz başka yerde yapın ne yapacaksanız."
Bardak almak için abisinin yanından geçerken Umut kafasına hafifçe vurmuştu.
"Bana iyi davran istersen abiciğim. Burak amcayı arayıp abim kızını mutfakta sıkıştırıyor derim görürsün."
"O zaman yıllar önce seni balkondan atma girişimimi tamamlarım bende. Asıl sen benimle iyi geçin, bok yoluna gidersin haberin olsun."
Alina omuz silkerek suyunu içerken ufak tartışmaları son bulmuştu. Diğerlerinin yanına, bahçeye çıktığımızda Çağla ve Atlas'ın derin bir tartışma içerisinde olduğunu görmüştük.
"Ne demek oyun durdurulmuyor? Ben arıyorsam durdurulacak o oyun!"
Çağla elleri belinde Atlas ve Arda'nın tepesinde dikilirken sinirinin, onların arasından su sızmayan arkadaşlıklarına olduğunu anlamam çok zor olmamıştı.
"Çağla oyun durdurulmuyorsa nasıl durdurabiliriz kardeşim? Hadi söyle bize."
Atlas bıkkınca konuştuğunda Çağla omuz silkti. "Kapatın o zaman, bunu akıl edemiyor musunuz?"