5.3

11.4K 1K 712
                                    

Medyadaki şarkıyı yeni keşfettim. Bölümle bir alakası yok ama çok hoşuma gittiği için koyasım geldi :) Bu arada önceki bölüme bayağı yorum gelmiş mutlu ettiniz beni. Demek ki çok yorum atmanız için Umut ve Deren'in arasını bozmam lazımmış fksjdksksksjslwjwk.

Keyifli okumalar❤

Kapının kırılacak gibi çalmasıyla klimanın karşısındaki yattığım koltuktan uyuşuk hareketlerle kalktım. Bugün hava cehennemden trailer yaşatırcasına sıcaktı.

"Az daha kapıyı açmasaydın kapının önünde buharlaşacaktım!"

Çağla elini yüzüne yelpaza yaparcasına sallarken diğer yandan koşarak içeri geçti. Bugün babamların tatilinin son günüydü, akşama geleceklerdi. Biz de evin boş olmasını değerlendirip her zamanki gibi bizde toplanmıştık.

Herkes sıcaktan fenalaşmış bir şekilde koyun sürüsü gibi içeri geçtiğinde son olarak Umut geçti içeri oflayarak. Sıcak havadan nefret ediyor ama soğuk havada da inanılmaz üşüyordu.
Gözleri beni bulduktan sonra gülümsedi ve sanki beni kırk yıldır görmüyormuş gibi yanağımdan sesli bir şekilde öptü.

"Oh," dedi keyifle. "Kendime geldim valla, az daha bayılacaktım sıcaktan."

Dediklerine gülerek kollarımı kaldırdım ve sıkıca sarıldım. İki gün önce ettiğimiz kavga bizi biraz sarsmış olsa da eski hâlimizi almak zor olmamıştı. Umut'un üç gün sonra askere gidecek oluşu bunda etken rol oynuyordu, onu aramız bozuk bir şekilde askere gönderemezdim. Ki o da bunu istemezdi. Pek çaktırmamaya çalışsam da askere gideceği için içimde büyük bir üzüntü ve korku vardı. Askerliğini Çanakkale'de yapacaktı, kötü bir yer değildi ama yine de ben kendimi korkmaktan alıkoyamıyordum.

İçeri geçerken Alina ve Barkın'ın bağırışma sesleri geliyordu.

"Barkın, boyumun bir altmış olduğunu sana kaç kere söyleyeceğim?!"

Alina sinirle Barkın'ın karşısında dikilirken Barkın onu umursamıyor, klimanın karşısında yukarı doğru sıyırdığı tişörtünden göbeğine üfleyen soğukla ilgileniyordu.

"Sesin gelmiyor kuzen, biraz daha bağır."

Alina "Gerizekalı," diye söylenerek koltuğa otururken Çağla bana döndü. "Elçin nerede?"

"Markete gitti gelir birazdan." diye yanıtladım sorusunu. Ardından boş kalan koltuğa, Umut'un yanına oturmuştum.

"Arkadaşlar sürekli serseri gibi geziyoruz, yaklaşan üniversite sınavını bir ben mi kıçıma takıyorum?"

Arda'nın dediği şey ortamda ufak çaplı bıkkınlıklara sebep olurken başımı salladım. "Bir de ben."

"Aman be, babamızın şirketi var ne kastınız." dedi hâlâ klimanın önünde dikilen Barkın.

"Sen orada sadece çaycı olursun kardeşim."

Buğra, Barkın'ın planını anında bozarken Alina konuştu.

"Sınavda bir şey yapamazsam gider babama iki ağlarım, özele gönderir."

Bunun üzerine Umut gülerek nah işareti yapmış ve "Bok gönderir." demişti.

"En sevilen evlat olduğum için kıskanma."

Alina ona dil çıkardığında Umut göz devirmişti.

Çalan zille kapıya en yakın oturan Asena açmak için yerinden kalktığında saniyeler sonra Elçin'le birlikte salona girdiler. Elçin, yüzündeki anlamsız gülümsemesiyle bizimkilere döndü.

Küçük Sevgilim/ TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin