Selamlar herkese tekrardan , ikinci bölüme hoşgeldiniz ^^
Hemen şuradan yıldızları sarıya boyayalım sonrada bölüme geçelim 💙
bölüm sonunda görüşürüz . İyi okumalar..!2. Bölüm : El Perisi
Kerem Ümit
Yatağıma uzanmış sosyal medya hesaplarımda geziniyordum. Yine yüzlerce teklif mesajı gelmişti. Hepsini gözümü kırpmadan sildim. Sonuçta dakikada yüzlerce gelen mesajlardı. O sırada gözüm telefonun sol üst köşesinde olan saate takıldı. Dört olmuştu. İçimden bir kere daha lanet ettim. On dakika sonra babamın bu sene ceza olarak seçtiği iğrenç bir yatılı okula gidecektim. Bu benim için ölümle eş değerdi (!)
Keşke babamın gözüne bu kadar batmasaydım, o zaman devlet okuluna gitmek zorunda kalmazdım.-"Kerem hemen aşağı gelmezsen seni daha kötü bir okula göndermek zorunda kalacağım. Kaç oldu çağıralım seni?" dedi babam her odada bulunan diyafondan. Al zaten kötü bir okula gideceğim yetmiyor gibi bir de babamın tehditlerine maruz kalıyordum. Babamı daha fazla sinirlendirmemek için üç katlı yalımızın asansörüne ilerledim. İçeriye girip zemin katın düğmesine bastım ve beklemeye başladım. Kapı kapanınca karşımda duran aynadan kendimi inceledim.
Aynada kendimi incelemeye devam ederken asansörün zemin kata geldiğimizi belli eden zil sesi ile kapıya yöneldim.
Kapı açıldı ve bahçeye açılan kapıya doğru yürüme başladım. Oldukça geniş kapıdan çıktığımda beni kocaman bahçemiz karşıladı. Bahçemiz o kadar büyüktü ki içinde bir tane küçük bir orman, iki tane müştemilat, bir tane büyük bir havuz, garajlar ve daha sayamadığım birçok şey bulunduruyordu. Ama bunlar benim için sıradan şeylerdi. Sonuçta ünlü iş adamı Kenan Ümit' in eviydi burası ne olması bekleniyordu.
Dışarıya açılan kapıya doğru geldiğimde ailem ve kuzenimi gördüm. Annemin dokunsak ağlayacak gibi bir hali vardı . Kız kardeşim Lavinya ev ona kaldığı için mutlu görünüyordu. Daha çok beklemeden arabama doğru ilerledim. Belki yoldan geri döner yurt dışına çıkar okul dönemi boyunca orada tatil yapardım. Arabanın yanına geldiğimde cebimden anahtarı çıkarıp kilit tuşuna bastım. Bastım ama arabadan tık ses çıkmadı. Bir daha bastım, olmadı. Tekrar tekrar denedim ama hiçbirinde bu lanet arabadan ses gelmedi. Sinirimden arabanın kapısına tekmeyi savurdum. Babam da keyifle gülmeye başladı bu halime. Derin bir nefes aldım sakinleşmek için.
-"Ben senin huyunu bilmiyorum sanki. Hadi geç benim arabayla gideceğiz."
-" Ya Kenan yeter ya! Tamam çocuk anladı cezasını. Varoş bir yatılı okula göndermek de neyin nesi? Hem nereden bileceğiz oranın güvenli olup olmadığını? Gül gibi çocuğun başına bir şey gelmesin sonra?"
-"Aysel! Kaç kere söyleyeceğim sana, en son ki şımarıklığı bardağı taşıran son damla oldu. Hem oranın müdürü benim iyi tanıdığım bir arkadaşım sende biliyorsun. Okul da sandığınız kadar kötü değil. Gayet nezih ve başarılı bir okul! Başka söz duymak istemiyorum."
Ardından kimse bir şey diyememişti. Bende annemlerle vedalaşıp istemeyerek arabaya yerleştim ve hızla çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladık.
*
Arabada zaman geçmiyordu o yüzden telefonda takılmaya karar verdim. Galeride gezinirken geçen gün çekildiğim bir fotoğrafı paylaşmaya karar verdim. Gerekli düzenlemeleri yapıp paylaşınca saniyesinde yüzlerce beğeni bildirimi ekranımı doldurdu . Dakikalar geçtikçe beğeni sayısı binlere ulaştı . İnsanların düşüncesini merak ettiğim için yorumları okumaya koyuldum. Daha fotoğrafı atalı beş dakika olmuştu ama yorum sayısı bini geçmişti. Genellikle hepsi mesajların içeriğiyle aynıydı ama bir yorum ilgimi çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak Ruhlar
Teen FictionKaranlığa mecbur bırakılırsanız , artık karanlıktan korkmaz ona alışırsınız . Biz 6 öğrenci , 6 insan ya da 6 önemsiz kişi ... Her sene geldiğimiz öğrenci yurduna bu sene her şeyden habersiz bir şekilde geldik . Geldik ve her şey bitti . Hayatımız b...