Selamlar herkese tekrardan , yeni bölüm ile karşınızdayım . Hikayemize geçmeden önce şu aşağıdaki boş yıldızı doldurmayı unutmayalım . İyi okumalar ...
5. Bölüm: Korku Tohumu
Kerem Ümit ' ten
Korku her insanın yaratılışında ekilmiş bir tohumdur. Günler, yıllar geçtikçe bu tohum ya filizlenir koca bir çınar olur, ya da ekildiği gibi çürür. Ya korkak taraf olursunuz ya cesur... Ama bazı anlar gelir ki hangi tarafta olduğunuzu bilmezsiniz! Şaşar kalırsınız. Bende tam olarak şu an öyleydim. Karşımdaki cesetten korkuyor muyum? Evet içinde bulunduğumuz durumda korkuyordum. Peki bu cesetin nereden geldiği hakkında bir şeyler öğrenmek istiyor muyum? Buna da evet! O zaman ne korkak ne de cesur oluyordum. Yavaş yavaş sıkıca kapattığım gözlerimi açıyorum...
Esin'in kısılmış ağlama sesleri kulaklarımı dolduruyor. Sanki ağlamayı bırakmış duruma kendini hazırlıyordu. Sesi titreye titreye konuşmaya başladı. "Bu-bu nasıl olmuş?"
-"Bil-miyorum ama çok dehşet verici..." dedi Toprak. Öyleydi. Karşınızda sallanan bir cesete karşı tasvir edeceğiniz kelime sadece dehşet verici olurdu. Donmuş gibiydim. Sadece titrediğimi hissediyordum. Ceset bir kadına ait olduğu belliydi. Yüzünü bir çuval yardımıyla gizlemişlerdi. Daha fazla bakmaya devam edemedim ve bakışlarımı yere çevirdim. Midem bulanmaya başladı.
-"Bence sakinliğimizi koruyup konuyu çözmeliyiz. Ben daha fazla bakamayacağım çünkü." dedi sesi titreyerek Açelya.
Hemen söze atılıp "Neyin sakinliği neyin! Daha niye burada olduğumuzu anlamamışken bir de bu ceset çıktı! Hay Allah'ım ya!"
Mira "Kerem tamam, hepimiz aynı haldeyiz. Birbirimize yardım etmemiz için sakin tavırlara ihtiyacımız var."
Derin nefes alarak etrafımda birkaç tur döndüm. Ellerimi çoktan dağılmış olan saçlarımın arasına geçirerek daha da karıştırdım. Daha olayın şoku yavaş yavaş sindirmeye çalışırken Mira'nın korku dolu sesi yankılandı tünelde. "Ayağında... bir şey sallanıyor!"
Tekrardan hepimiz cesete baktığımızda gerçekten de ayağına bağlı şeyi gördük. Bir ip parçasını cesetin ayağına geçirip ucuna kağıt asmışlardı. Sinirden gülmeye başladım.
-"Ciddi ciddi bir şakanın mı içindeyiz lan? Ne bu ne?" diye haykırdım.
-"Gerçekten ne bu ya?" dedi Açelya.
-"Tamam, daha fazla konuşursak korkumuza engel olamayacağız! Notu hemen alıp geliyorum. Sonra da ne olacağına bakarız.'' dedi. Kimseden ses çıkmayınca Boran sakince ilerledi. Yavaş yavaş cesetin yanına yaklaştı. Yüzünde korku çok açık bir şekilde okunuyordu. Adımları da yüzüyle uyum içindeydi. Titreyen ellerini usulca nota yaklaştırdı. İpi hızlı bir şekilde çözdü ve notu eline alıp hızla yanımıza geldi. Sanki metrelerce koşmuş gibi nefes nefese kalmıştı.
-"Bu notu okuduktan sonra belki de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." dedi Boran
-"Zaten ne eskisi gibi ki?" dedim. Ardından Açelya "Bence de olacaksa olsun artık!" dedi .
Boran "Tamam o zaman açıyorum." dedikten sonra iki elinin arasına kağıdı yerleşti . Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı . Sonra gözlerini tekrardan açtı ve silindir şeklindeki kağıdı açmaya başladı. İçinde yazanları sesli bir şekilde okumaya başladı.
-" Yeni sene yeni kurbanlar...
İlk kurban karşınızda, eğer bir daha ki kurban sizden biri olmasını istemiyorsanız dediğimiz her şeyi yapmalısınız! İlk göreviniz tam karşıdaki sarı ışığa doğru gitmek. Oraya doğru gidin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak Ruhlar
Teen FictionKaranlığa mecbur bırakılırsanız , artık karanlıktan korkmaz ona alışırsınız . Biz 6 öğrenci , 6 insan ya da 6 önemsiz kişi ... Her sene geldiğimiz öğrenci yurduna bu sene her şeyden habersiz bir şekilde geldik . Geldik ve her şey bitti . Hayatımız b...