4. Bölüm: Tünel
Açelya Sönmez
Birden irkilerek uyandım. Sanki biri beni bogmuş ve dakikalardır oksijen alamamış gibi derin derin nefesler almaya başladım. Alnıma yapışan saçlarımdan terlediğimi anlamıştım. Başım dönüyor , midem bulanıyor ve her yerim ağrıyordu. Sağa doğru kayan başım yabancı birinin omzuna yaslanmıştı. Hemen kendime gelerek korkuyla başımı çektim. Bir kızın omzuna koymuştum başımı. Ne olduğunu anlam veremeyerek etrafıma baktım. Aman Allah' ım neredeydim ben? Daha doğrusu neredeydik biz? Çünkü benimle beraber burada altı kişiydik ve ben hariç hepsi baygın yatıyordu. Korkuyla yerimden kalktım. Bedenimde onca ağrıya aldırmadan doğrulmayı başardım. Doğrulurken karnımda hissettiğim sertlik bir anlık ürkmeme neden oldu ama neyse ki neden olduğunu biliyordum. Dakikalar belki de saatler önce ya da kim bilir günler önce defteri saklamak için karnım ile pantolonumun arasına sıkıştırmıştım. Neyse ki düşmemişti!
Artık ayakta beş kişinin karşısında duruyordum. Üç erkek iki de kız bedenleri yan yana dizilmişti. Hepsi de az önce benim de olduğum gibi baygındı. Acaba sadece bayıldılar mı diye endişe etmeden duramadım. Sonuçta aynı kaderi paylaşıyorduk. Şu an çok ürkütücü duruyorlardı hepsi. Korkuyla bir adım attım onlara doğru. Ama aralarından birinin kıpırdaması ile yerimde durdum ve onun uyanmasını bekledim. Karşımdaki kişi tamamen gözlerini açınca karşısında beni gördü. Korkuyla kendini geriye doğru çekerek " Ne oluyor burada?" dedi.
-" Korkma , sakin ol. Bende senin gibi baygındım az önce. Anlaşılan kaçırıldık!"
Karşımda saçı omuzlarına kadar uzanan, boyları 1.70 civarında bir erkek duruyordu . Benim açıklamamdan sonra biraz rahatlamış olacak ki derin bir nefes verdi . Ama tekrar korkuyla "Neresi burası?'' dedi.
-" Az önce uyandığım için bende bilmiyorum." dedim. Ardından sanki daha yeni uyanmış gibi etrafı incelemeye koyuldum . Gerçekten burası neresiydi? Bomboş düz bir tüneldeydik ama neden? Kim bizi buraya tıkmıştı? Ayrıca ben kapalı alanda çok fazla duramazdım.
Tavanda asılı olan sarı lamba etrafa ürkütücü loş bir hava salıyordu . Tünelin başlangıcı bizim bulunduğumuz yerdi çünkü bizim gerimizde sadece düz bir duvar vardı ve duvarın kenarından birbirine yaslanmış vücutlar... Ne bir kapı ne de bir çıkış. Bomboş koca bir tuğla yığınıydı önümdeki. Etrafı incelerken " Neden buradayız ya, kim bizi buraya getirdi?" dedi az önceki çocuk.
-"Hiçbir fikrim yok, saçma bir oyunun içindeymişiz gibi hissediyorum. Allah kahretsin!" dedim?
Daha sonra sıkıntılı bir nefes verip duvara yaslandım. "Neden uyanmadılar? Bir şey mi oldu acaba?" diye sordum.
-"Sanmam onlarda baygındırlar, yani umarım."
-"Uyandırmayı mı denesek?" Soruma cevap olarak onaylar gibi bir mırıltı çıkararak başını salladı. Daha sonra ben kızları o da diğerlerini uyandırmaya çalıştı.
-"Kızlar! Kendinize gelin." dedim ardından içimden "Kendinize gelin de kurtulalım bu yerden." diye geçirdim. Birkaç denemenin sonunda kumral saçlı kız korkuyla yerinden sıçradı .
-"Ne olur bir şey yapma bana, ben kimseye bir şey yapmadım. Kimseye de bir şey söylemem lütfen bana bir şey yapma!" dedi.
-"Tamam, geçti artık güvendesin. Korkma kalk hadi." dedim ona destek vermek istercesine. Şaşkın gözlerle bir bana bir etrafa bakıyordu . Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu .
-"Neredeyiz? " diye sordu gergin bir şekilde.
-" Bizde daha az önce kendimize geldik. Herkes uyanınca bir şeyler netleşir." demekle yetindim sadece çünkü ben de hiçbir şey bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak Ruhlar
Dla nastolatkówKaranlığa mecbur bırakılırsanız , artık karanlıktan korkmaz ona alışırsınız . Biz 6 öğrenci , 6 insan ya da 6 önemsiz kişi ... Her sene geldiğimiz öğrenci yurduna bu sene her şeyden habersiz bir şekilde geldik . Geldik ve her şey bitti . Hayatımız b...