2.

705 43 100
                                    

Azrayla karşılaştığıma nerdeyse mutlu olucaktım. Onun da düğünü neden terkettiğimi soracağını ve herkes gibi beni suçlayacağını sanıyodum. Ama böyle olmadı. Bana hiçbir şey sormadan, neden abimi bırakıp gittin demeden, beni suçlamadan direkt işe almıştı.  Nerde çalışmam gerektiğini söyledikten sonra kendi de odasına gitmişti.

Azrayla hep iyi anlaşırdık. Her konuda beni savunurdu, hep bir-birimizi korur, sırlarımızı anlatırdık. Azra benim tek arkadaşımdı. Aynı zamanda kardeş gibiydik. Ama bir gün Azranın evi terk ettiğini duydum.  Bana veda bile etmeden gittiği için biraz kırgındım ona. Ne kadar arasam da telefonunu açmıyodu. Selime ne kadar sorsam bile hep bir şekilde konuyu kapatıyodu. Azrayla ilgili konuşmak istemediğini söylüyodu. Düğüne bile davet etmeme izin vermemişti. Her şey iyiyken aniden ismini bile duymak istemeyeceği kadar Azra ne yapmış ola bilirdi ki. Aralarında olan kavgayı hala çok merak ediyodum.

Ama şu an tek düşündüğüm Azranın düğünle ilgili soru sorup sormayacağıydı. Bu yüzden işe odaklanamıyodum ve ne yapmam gerektiğini anlatmak için yanıma gelen kadının üçüncü kez anlatmasına rağmen hala bir şey anlamamıştım. Böyle giderse burdan da kovulucaktım. Kadının suratına bakılırsa şimdiden benden nefret ediyodu ve kesin beni kovması için Azraya söylicekti.

"Nasıl gidiyo?"

Azranın kapıdan durup bize baktığını gördüğümde telaş yapmıştım ve bir şey söyleyemedim. Ama yanımdaki kadın susmadı tabiki hemen söyledi.

"Hiç iyi gitmiyo Azra hanım. Böyle giderse yeni birini bulmamız lazım"

Kadına gözlerimi devirip Azraya baktım. O da bana bakıyordu.

"Deniz bir gelir misin?"

Evet şimdi bittim. Ya düğünle ilgili konuşucaktı ya da beni kovucaktı. Nerden baksam hiç iyi şey konuşmaya gitmeyeceğimizi anlıyordum. Bir şey söylemeden Azrayı takip ettim. Karşısında oturduktan sonra Azra dışında her yere bakıyodum. Ama onun bana baktığını hissediyordum.

"Yüzüme baka bilirsin düğünle ilgili hiçbir şey sormicam merak etme. Senin aniden böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Selim bir yanlış yapmasa sen böyle bir şey yapmazdın. Seni tanıyorum ve muhtemelen seni suçlayacağımı düşündüğün için işine odaklanamıyosun. Ama öyle bir şey olmicak merak etme. Sadece işine odaklan"

Söylediklerinden sonra gözlerim dolmuştu. Ailem bile bana inanmadığı halde birinin bana hiç dinlemeden inanması beni mutlu etmişti. Azra hiç değişmemişti. Her zamanki gibi beni savunuyodu. Söyleyecek bir şey bulamadım ve teşekkür edip odadan çıktım. O an şirketin sahibinin Azra olduğu için o kadar da şanssız olmadığımı anladım. Bunca zaman sonra hayatımda hala iyi şeylerin ola bileceğini görmek iyi hissettirmişti.

İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin