İmkansız

8.

Bu yüzden mutlu olacağıma hiç inanmazdım. Ne zaman mutlu olmak istesem hep bir şey önümü keserdi. Sanki bana inat mutlu olma der gibi mutluluğum çabuk biterdi. Artık bunu kabullemiştim. Hiçbir zaman mutlu olacağımı sanmıyordum.

Melis Selimin geldiyini söyledikten sonra odadan çıktı. Azra hemen yanıma gelip ellerini yüzüme koyup ona bakmamı sağladı.

"İyisin değil mi? Bana söylediklerini sakın unutma. Sana zarar vermesine izin verme. Tamam mı boncuk?"

"İyiyim merak etme. Ve unutmadım" Yalan. Şu an arkama bile bakmadan burdan gitmek istiyordum.

"Güzel. Ben şimdi gidiyorum. Sen istersen odadan çıkma. Şimdilik burda olduğunu bilmesin istersen. Ben o gider gitmez yanına gelicem."

"Evet. Mutlaka öğrenecek ama şimdilik bilmese iyi olur" Kafa sallayıp odadan çıktı. Bende oturup işimi yapmak istedim ama aklım başka yerde olduğu için yapamadım. Bir an önce Azranın gelmesini istiyodum. Kapı çaldığında Azradır diye düşündüm ama o değildi. Melisti. Gelip karşıma oturup bana bakmaya başladı.

"Melis konuşmayı düşünüyo musun? Neden geldin odama"

"Ne konuşuyodunuz?"

"Ne?"

"Azrayla diyorum. Ben geldiğimde ne konuşuyodunuz?" Bu kadın bana hesap mı soruyordu ben mi yanlış anladım. Sekreterler böyle her şeye karışır mı? Gayet kibar olduğumu düşünerek cevap verdim.

"Seni ilgilendirmez Melis" Güldü. Alay eder gibi bana bakıp yaklaştı.

"Azrayla ilgili olan her şey beni ilgilendirir Deniz. Anladın mı?" Bu kadın iyice sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Tam cevap veriyodum kapı açıldı. Bu sefer gelen Azraydı.

"Melis sen bizi yalnız bırak" Azranın bunu söylemesinden sonra gülüp Melise baktım. Bir şey söyleyemeyip odadan çıktı.

"Ne konuşuyordunuz Melisle?"

"Boşver önemsiz. Anlat neler oldu ne konuştunuz?"

"Zaten bildiğin şeyler işte Hevesin söyledikleri. Haftaya geleceğini söylemek için gelmiş. Bu kadar."

"Beni bilmiyo değil mi?"

"Hayır daha haberi yok. Bu arada belki bilmiyosundur diye söyleyeyim. Selim evlenmiş." Eskiden olsa canımı çok yakardı ama galiba onu unutmaya başlıyordum. Çünkü evli olması umrumda bile olmamıştı. Sadece karısına acıdım.

"Anladım" Azra şaşırarak bana baktı.

"Ne yani üzülmedin mi? Ben sen hala onu sev-"

"Sevmiyorum"

"Ya çok sevindim. Yani ş-şey üzülmemene çok sevindim. Neyse ben gideyim akşam beni bekle ben bırakırım seni eve. Boşuna itiraz etme" Gülüp kafa salladım. Zaten itiraz etsem de kabul etmezdi dediğini yapardı.

Akşam olduğunda Azranın yanına gitmek için odadan çıktım. Her kes gittiği için kimse kalmamıştı şirkette. Odasına gittiğimde kapının açık olduğunu gördüm. Tam içeri girmek istediğimde Azrayla Melisin bir birine çok yakın bir şekilde dayandıklarını gördüm. Daha fazla yaklaştıklarını gördüğümde ne olacağını tahmin ettiğim için hemen sessizce ordan ayrılıp uzaklaştım. Demek her şeyin sebebi buydu. Melisin Azranın odasına gitmeleri, bu günkü tavrının sebebini şimdi anlamıştım. Ama Azranın bunu benden saklamasına üzülmüştüm. Hayatındaki kişinin Melis olduğuna da üzülmedim değil. O kadına çok gıcık oluyordum. İyi anlaşacağımızı hiç sanmıyordum.

Azranın gelmeyeceğini düşünerek odadan çıktım. Bana söylediklerini hiç unutmazdı ama bu sefer unutmuştu.

"Boncuk bensiz nereye gidiyorsun acaba?" Unutmamıştı.

"Gelmezsin diye düşündüm"

"Ben ne zaman sana söylediğim sözü unuttum boncuk"

"Hiçbir zaman"

Arabaya geçip evi tarif etmeye başladım. Yarım saat sonra eve vardığımızda ona baktım.

"Kahve içer misin?"

"Geç oldu Deniz sende yorgunsundur şimdi başka zaman"

"İtiraz istemiyorum" Diyip arabadan indim. Hep o söyleyecek değildi ya. Arabadan inip gülerek yanıma geldi. Eve geçip oturmasını söyledim. Bende kahveleri yaptıktan sonra yanına geldim.

"Azra bana bahsettiğin şu babanların anlaşamadıkları adamın oğluyla hala sevgili misiniz?" Konuya nerden gireceğimi bilmediğim için yine bu konuyu açmıştım. Haraketlerinden bile gerildiği belli oluyordu.

"Yok. Buraya geldikten sonra bir daha hiç konuşmadık"

"Peki şimdi var mı hayatında biri?"

"Neden sordun?"

"Merak ettim"

"Yok be boncuk. Kim olucak ki hayatımda kimse yok" Hala yalan söylüyordu. Ama bu sefer yalan söylemesine izin vermeyecektim. Acaba bir kızla sevgili olmasına ne tepki vereceğimden mi korkuyordu?

"Azra bana her şeyi söyleye bilirsin"

"Yok boncuk söyledim ya kimse yok"

"Azra deminden beri senin söylemeni istiyorum  ama yok. Melisle olan ilişkini neden benden saklıyorsun?"