16.

412 28 95
                                    

Gözlerimi açtığımda başımda hissettiğim acıyla geri kapattım. Kendime gelmeye çalışarak doğruldum. Etrafa bakınca kendi odamda olduğumu anladım. Ama nasıl buraya gelmiştim ki. Kendimi gerizekalı gibi hissediyodum. Hatırlamaya çalışarak gözlerimi kapattım. En son Azralarla sahile gitmişdik. Galiba sarhoş olmuştum. Acaba çok mu saçmalamıştım. Dışarıdan sesler gelince Azra olduğunu düşünerek ayağa kalkmaya çalıştım. Başım döndüğü için düşmemeye çalışarak dışarı çıktım.

"Sessiz olsana kızım kadın uyanıcak"

"Kızım mı? Sen çok değiştin Derya. Artık sevmiyorsun beni dimi?"

"Ya hayatım ne alakası var nerden çıkarıyorsun?"

Hala çocuk gibi olmalarına gülümseyib yanlarına gittim. Etrafa baktım ama Azrayı bulamadım. Haftasonu iş de yoktuki nereye gitmişdiki. Beni farkettiklerinde ikisi de telaşlanıp ayağa kalktı. Neye bu kadar şaşırdılar acaba diye düşünücektim ama her zamanki halleri olduğunu düşündüm.

"Günaydın Deniz. İyi misin?"

"İyiyim Derya ama nasıl buraya geldim ben"

İkisi de susub bir-birine baktılar. O kadar çok mu saçmalamıştım ya ben. Söyleyemeyecek kadar mı?

"Çok mu dert açtım başınıza ya?"

"Ya yok dert açmadın da. Hiç bir şey hatırlamıyo musun sen?"

"İşte en son sahilde oturduk. İçtiğimi hatırlıyorum. Sonrası yok hatırlayamıyorum. Sizin böyle sessiz kalmanız iyice merak ettiriyo ama beni"

"Azra boşuna kayboldu desene" Heves Deryaya yaklaşıb bir şeyler söyledi ama duyamadım.

"Efendim?"

"Yok bir şey demedi. Sende merak etme ya işte sarhoş oldun bizde seni buraya getirdik. Bir şey yapmadın"

"Aynen canım hiçbir şey yapmadın katiyyen" Derya Hevesin koluna vurunca Heves kolunu tutup kızgın kızgın Deryaya baktı.

"Ne vuruyorsun Derya ya"

"Yanlışlıkla oldu hayatım"

Azra sabahın köründe nereye gitmişti acaba. Hevesler burda olduğuna göre heralde o da geceyi burda kaldı ama nereye gitmiş ola bilir ki.

"Kızlar Azra nerde?"

"Ay noldu kız Azranı mı özledin" Derya yine Hevesin koluna vurup bana döndü.

"Sabah bir işi çıktı onun o yüzden gitdi" Ne işi çıktı acaba. Kafa sallayıb odaya gitdim. Telefonumu bulup Azrayı aradım ama kapalıydı. Çok düşünmemeye çalışıp erken olduğu için biraz daha uyumak istedim. Hem belki uyandığımda Azra gelirdi.

Azra'dan

Dün Deniz beni öptükten sonra hiçbir şey olmamış gibi ayrılıp dans etmeye devam ediyordu. Tabi aynı şeyi bende yapıyordum diyemem. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Her an bayılacak gibi hissediyordum. Bir süre sonra Deniz durunca uzaklaşıcaktım ki kızlar uyuya kaldığını söyledi. Kedi gibi uyuya mı kaldı dans ederken. Tatlılığıyla beni öldürecekti en sonunda. Onu kucağıma alıp arabaya taraf gittim. Kızlar da gelince Denizin evine sürdüm.

"Azra yaşıyosun dimi lan?"

"Nasıl güzel öptü ama boncuğun seni"

"Kızlar susun kaza yapıcam şimdi"

Az önce olanları düşününce istemsizce gülüyodum. Beni öpmüştü. Ama ya yarın bunları hatırlarsa? Ya uzaklaşırsa? O zaman napıcaktım ben. Denizin evine varıp onu yatağına yatırdıktan sonra kanepede oturub olanları düşündüm. O kadar iyi hissettirmişti ki. Ama biraz daha düşünmem kalp sağlığım için hiçte iyi değildi. Yarın hatırladığında nasıl davranmalıydım acaba. Hatırlamasa bile nasıl yüzüne bakıcaktım ki. Her yüzüne baktığımda beni öpmesi gelicekti aklıma. Daha fazla düşünmeden uyumaya çalıştım.

Sabah uyandığımda direkt Denizin yanına gitdim. Hala uyuyordu. Bu fırsatı her an yakalayamazdım. Yanına yaklaşıp onu izledim. Çok masumdu. Acaba yıllar önce ona karşı olan duygularımı söyleseydim bir şansımız ola bilir miydi. Ya da hala bir şansımız var mı. Her an uyana bilir diye kalkıp dışarı çıktım. Hevesle Deryanın sarmaş dolaş uyuduğunu görüp gülümsedim. Uyandırmak istemediğim için onlara Deniz beni sorarsa bir işim çıktığını söylerseniz diye mesaj atıp evden çıktım. Bir işim çıkmamıştı ama Denizle karşılaşmaya hazır değildim henüz.

Birkaç saat sonra kızlar Denizin uyandığını ve dünle ilgili bir şey hatırlamadığını söylediler. Doğru söylemem gerekirse hem üzülmüştüm hem de sevinmiştim.

Deniz'den

Uyandığımda akşam olmuştu. Bu kadar uyumuş muydum ya. Yemek yemek için dışarı çıktığımda Hevesle Derya film izliyordu. Azra hala gelmemiş miydi yani. Hala nerdeydi bu kız.

"Kızlar Azra nerde?"

"Gelmedi hala. Bir şey mi oldu?"

"Merak ettim sadece. Sabahtan beri yok. Hiç aramamışta beni"

"Sen mi arasan acaba?" Bir işi varsa onu meşgul etmek istemiyordum ama merak ediyordum onu. Onu görmek istiyordum.
Yanlarından ayrılıp odama gittim. Telefonu bulup aradım. Umarım yine kapalı değildir. Çalıyordu. Heyecanlanmaya başlamıştım. Niye heyecanlanıyordum. Ben bunu düşünürken telefonu açtı.

"E-efendim boncuk"

"Azra iyi misin? Nerdesin sen?"

" İyiyim boncuk. İşlerim vardı onları hallediyorum"

"Ne işiymiş onlar?" Resmen hesap soruyodum kıza.

"Önemli şeyler değil boncuk"

"Önemli değilse neden yoktun tüm gün?" Bunu da söylemiş olamazsın Deniz.

"Geleyim mi? İster misin?" Soruyo mu birde.

"Sabahtan beri gelmeni bekliyorum Azra. Uyudum uyandım belki gelirsin diye ama yok Azra hanımın geleceği yok. Hala soruyosun geleyim mi diye" Karşı taraftan gülme sesi gelince sustum. Napıyorum ben ya. Neden böyle davranıyorum. Resmen neden beni görmeye gelmedin diye trip atıyorum kıza. Zorunda mı beni görmeye.

"Beni mi özledin boncuk?" Al işte. Ne cevap vereyim şimdi. Boşuna yalan söylemenin bir anlamı yok bence.

"Biraz" Yalan.

"Biraz mı? Birazsa gelmeyeyim o zaman sonra görüşü-"

"Ya tamam özledim çok özledim gel" Yine gülünce utanıp gözlerimi kapattım. Gel dedim ama o gelince nasıl bakıcaktım ki yüzüne.

"Geliyorum tamam. Hadi kapat"

"Tamam bekliyorum" Kapatmasını bekliyordum ama kapatmamıştı.

"Kapatsana Deniz" Sen kapat dersem çok abartmış olurdum dimi. Onu da dersem yüzüne bakmayı bırak o gelince odadan bile çıkamam ben.

"İ-yi tamam kapatıyorum" Diyip kapattım. Sıcak basmıştı. Noluyo ya bana ne bu heyecan. Kendimi sakinleştirmeye çalışıp Azranın gelmesini bekledim. Umarım yanında da saçmalamazdım.



İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin