İmkansız

17.

Azra'dan

Hevesler bana Denizin bir şey hatırlamadığını söylemişti ama az önce benimle konuşan sanki bambaşka biriydi. Resmen bana özledim demişti. Hatırladıkca yüzümdeki aptal gülümsemeyi silemiyordum. Tam her şey mahvoldu, bir daha yüzüme bakmaz dediğim zaman her şey daha güzel olmaya başlamıştı. Arabayı hızlı bir şekilde kullanıp bir an önce Denizin evine vardım. İçimde garip bir heyecan vardı. Her zamanki gibi heyecan değildi. Kendimi sakinleştirip apartmana girerken Heveslerin çıktığını gördüm.

"Gidiyo musunuz?"

"Geldiğini duyduk biz de gidelim de yalnız kal boncuğunla dedik" Her zamanki Heves işte. Ama işime gelirdi tabiki.

"Yalnız Azra sen geleceğini söylediğinden beri Deniz bi garip haberin olsun"

"Nasıl yani?"

"Ya işte odadan çıktı Azra geliyo diye sonra da bir türlü oturamadı, durmadan haraket edip duruyodu" Hayır Azra saçmalama heyecandan falan değildir durduk yere umutlandırma kendini.

"Tamam ben bi çıkıp bakayım nesi varmış boncuğun. Ha bu arada yarın Melisin doğum günü. Hepimizi davet etti"

"Vayy hadi git bunu Denize de bakalım eminimm çok mutlu olucaktır" Hevesin dediğine gülüp içeri geçtim. Kapının önüne gelince derin nefes alıp kapıyı çaldım.

Deniz'den

Kapı çalınca hemen gidip açtım. Azrayı görünce onu gerçekten özlediğimi farkettim. Biraz uğraşsam bir şey olmazdı heralde.

"Buyrun?" Ne yaptığımı anlayınca gülmeye başladı. O gülünce ben de kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

"İyi ki bir gün gelmedik boncuk ya hemen alınıyosun"

Kenara gidip geçmesine izin verdim. Yaklaşıp Azraya sarıldım. Her zamanki gibi kokusu insanı rahatlatıyodu. Ayrılıp içeri geçtik.

"Nasılsın başın falan ağrımıyo dimi?"

"Yok sabah biraz kötüydüm de şimdi geçti" Garip bir sessizlik vardı. Her zamanki gibi değildik sanki.

"Ee neler yaptın bu gün?"

"Sen ağzımdan laf almaya mı çalışıyosun boncuk?"

"Ne alakası var canım ben konu olsun diye sordum" Ben ikna oldum.

"Peki öyle olsun madem. Hiç öyle biraz işlerim vardı. Önemsiz işler ya yoksa söylerim boncuk biliyosun. Ha birde şey söyleyecektim ben sana"

"Ne?"

"Yarın Melisin doğum günü. Ufak bir parti yapıyo. Hepimizi davet etti" Bir bu eksikti. Acaba bu gün dediği işler Melisle alakalı mıydı ki. Hiç gidesim yok ama Azra gidecek belli ki. Şimdi ne gerek var yalnız gitmesine.

"Tamam gelirim" Bunu diyeceğimi beklemediği her hallinden belli oluyodu.

"Noldu neye şaşırdın bu kadar?"

"İstemezsin diye düşünüyodum"

"İstemiyorum zaten. Sen gidiyosun diye gidiyorum" Şaşkın yüz ifadesi bunu dedikten hemen sonra sırıtmaya başladı.

"Benimle ne ilgisi varmış boncuk?" Al işte bilerek soruyo.

"Sen sıkılırsın falan diye Azra. Yoksa niye olucak"