Azrayla olan konuşmamızdan sonra işime odaklanmıştım. Beni ispiyonlayan kadına inat olsun diye elimden geleni yapıyordum. Diğer iş arkadaşlarımla henüz tanışmamıştım ama samimi insanlara benziyordu. Azranın kötü birini işe alacağını düşünmüyordum zaten. Tabi benim dışımda.
"Selam"
Daldığım için bu ses irkilmeme sebep olmuştu. Kafamı kaldırdığımda bir adamın önümde durduğunu fark ettim.
"Çok pardon. Korkuttum mu? Yeni işe başladığınızı duydum. Tanışmak için gelmiştim. Murat ben"
"Hayır hayır. Dalmışım sadece. Merhaba. Deniz bende. Memnun oldum Murat bey"
"Murat desen sevinirim. Bey demene gerek yok. Bende çok memnun oldum Deniz. Bir sorun olursa bana sora bilirsin. Seve seve yardımcı olurum" Ben Deniz diye bilirsin dememiştim ki.
"Teşekkür ederim" dedikten sonra zorla gülümsediğimde o da gülümseyerek odadan çıktı. Gözlerimi devirip işime kaldığım yerden devam ediyodum. Bir iki saat sonra Azraya işle ilgili sormam gereken soru olduğu için ayaklandım. Galiba hayatımda çalışmadığım kadar çalışmıştım ve çok acıkmıştım.
Azranın odasınız önüne geldiğimde galiba sekreteri olan kadın dışarı çıktı. Üzerinin dağınık olması kaşlarımı çatmama neden oldu. Biraz da telaşlı görünüyordu. Çok düşünmeden odaya girmek istediğimde beni durdurdu.
"Deniz bir sorun mu var?" Ne alaka ki şimdi. Acaba patronun odasına sadece sorun olduğunda da mı gitmem gerekiyordu. Soru sormak için girsem kovulur muydum?
"Hayır bir sorun yok. Sadece soru sorucaktım işle alakadar"
"Gel ben sana yardımcı olurum. Azra hanım şu an pek müsait değil" Bir şey söylememe izin vermeden koluma girerek beni çekiştirmeye başladı. Bu telaşını merak etsem de bir şey demeden takip ettim. Odasının önüne geldiğimizde içeri geçtik.
"Tanışma fırsatı olmadı bu arada. Ben Melis. Azra hanımın sekreteriyim. Bir soru sormak istediğinde bana sora bilirsin. Azra hanım rahatsız edilmekten pek hoşlanmaz" Duyduklarımdan sonra biraz şaşırdım. Azranın bu kadar ciddi biri olduğunu bilmiyodum. Benim tanıdığım Azra esprili, neşeli, çok rahat bir insandı. Demek ki yıllar geçtikçe baya değişmiş. Melise kafa sallayarak soracağım soruyu sordum. Sonra odadan çıkarak kendi odama geçtiğimde Azranın odamdan çıktığını gördüm. Beni görünce yanıma geldi.
"Boncuk seni arıyodum bende. Yorgun görünüyosun. Acıktın mı bir şeyler yiyelim mi hem hasret gidermiş oluruz"
Boncuk lafını duyduğumda istemsizce gülümsedim. Bana hep boncuk derdi. Selim söylediğinde bile kızardı izin vermezdi. Acıktığım için yalan söylemedim evet dedim.
"Olur. Çok güzel olur. Çantamı alıp geliyorum hemen" Odaya girdikten sonra çantamı alıp dışarı çıktım ama Azra yoktu. Korno sesi geldiğinde o tarafa doğru baktım. Azra arabada beni bekliyodu. Daha fazla bekletmeden arabaya taraf gittiğimde Azraya gittiğimiz yerde neden bir anda gittiğini sormayı düşünüyordum. Gitse bile bana neden hiç veda etmediğini çok merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız
RandomNerden bile bilirdim hayatımın aşkı sandığım adamın hayatımı mahvedeciğini ve kardeşinin beni yeniden hayata bağlayacağını...