6.

468 36 45
                                    

Eve geldiğimze Azra bana misafir odasını gösterdikten sonra hemen mutfağa gitmişti. Galiba yemek yapma konusunda çok ciddiydi.

Yatağa oturduktan sonra ne yapacağımı düşünmeye başladım. Belki de Azra haklıydı. Hayatımı yeni düzene sokmuşken yine Selim için bunu mahvedemezdim. O artık benim hiçbir şeyim değildi. Artık bazı şeylerden kaçamazdım. Onlarla yüzleşmem gerekiyordu. Ani karar verdiğim istifa kararının da ne kadar saçma olduğunu şimdi anlıyordum. İyi ki patronun Azraydı. Yoksa şimdiye kadar işsiz kalmıştım. Sadece patronum değil , iyi ki yanımdaydı.Beni her zamanki gibi bir şekilde kendime getiriyordu.

Odada daha fazla durmayıp dışarı çıktım. Kızları salonda bulamayınca mutfağa taraf gittim.

"Ya Azra o sana kızmaz ki. Belli ki sana çok değer veriyo. Neden hiç söylemeyi düşünmedin ki?

"Heves yeter. Bir daha sakın benim yanında bu konuyu açmayın ve saçma imalarda da bulunmayın. Söyleyecek olsaydım yıllar önce söylerdim. Deniz benim neden gittiğimi asla öğrenmeyecek" Duyduklarımdan sonra ne yapacağımı bilemeden kapıdan biraz uzaklaştım. Şimdi Azranın neden gittiğini daha çok merak ediyordum. Neden bunu benden saklıyordu ki? Ben asla ona kızmazdım. Kızacağımı düşüneceği ne yapa bilirdi ki? En iyisi duymamış gibi yapmaktı. Bu sorunun cevabını bir gün mutlaka Azradan alıcaktım. Ama şu an mutluyken onun yine ağlamasını istemiyordum. Biraz bekledikten sonra mutfağa gittim.

"Boncuk bende seni çağırıyordum. Yemek hazır geç otur bakalım beğenecek misin"  Sanki az önce Hevese sinirlenen o değilmiş gibi çocuk gibi heyecanlıydı. Bu heyecanına gülüp masaya oturduktan sonra yemeği tabağıma koyup karşıma oturdu. Gerçekten çok güzel görünüyordu.

"Bunu sen mi yaptın yoksa dışarıdan mı söyledin doğru söyle"

"Kalbimi kırıyosun ama boncuk güvenmiyo musun sen bana?"

"Tamam şaka yapıyorum küsme hemen. Çok güzel olmuş ellerine sağlık"

Yemeklerimizi yedikten sonra Hevesle Derya gitmişti. Saat geç olduğu için bende Azraya iyi geceler dedikten sonra uyumak için odaya gittim. Ama kafamdaki sorular yüzünden uyuyamıyordum. Bir taraftan Selim, bir tarafan Azranın neden gittiğini düşünüyordum. Kapı yavaşça çaldığında Azranın sesini duydum.

"Boncuk uyudun mu?"

"Uyumadım gel"  İçeri geçip yanıma geldi. Pijamalarıyla çok tatlı görünüyordu. Bu haline gülümseyip yanıma oturmasını söyledim. Sanki bir şey söylemek istiyordu ama korkuyordu.

"Azra neyin var bir şey mi oldu?"

"Deniz gitmiceksin dimi? Yani istifa etmiceksin dimi?" Gitmemden mi korkuyordu yani?

"Hayır gitmicem. Söylediklerini düşündüm. Sen haklıydın. Selimin düzenimi bozmasına izin vermicem. Merak etme"  Karanlık olmasına rağmen gözlerindeki o mutluluğu görmüştüm. Beni bu kadar önemsemesi beni de mutlu ediyordu. Ama madem bu kadar önemsiyo neden veda bile etmeden çıkıp gitti?

"Azra sana bir şey sorucam. Ama söz ver doğru söyliceksin"

"Sor tabi boncuk. Söz"

"Neden gittin? Neden bu gün mutfakta Deniz asla neden gittiğimi öğrenmeyecek dedin? Benim bu kadar bilmemi istemediğin ne var lütfen söyle artık. Söz veriyorum sana asla kızmicam"

İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin