Esved Ferman Gevheri: Kaçıp gitmişsin, Dağhan komutanım kara kara düşünüyor. Yanlış bir şey demişimdir diye de mesajları bininciye falan okuyor zjzkkzkzdjjd
Esved Ferman Gevheri: Gel şuraya iki konuşalım sonra işim var zaten, çalışacağım. (09.10)
Ayşe Neva Sungur: Öyle bir gülme şekli yok, bu bir.
Ayşe Neva Sungur: Asla ve katiyen utanmadım, bu iki. Ben bir iş kadınıyım, işim gücüm var. Çalışıyorum.
Ayşe Neva Sungur: Ve asla kaçıp gitmem, bu da üç. Mesaj atan benim hem, neden kaçıp gideyim?
Ayşe Neva Sungur: Ağzımı bozmamak, çizgimin dışına çıkmamak için üstün bir çaba sergiliyorum fakat sana böyle ağız dolusu laf etmedikçe rahatlayamayacakmış gibi hissediyorum.
Ayşe Neva Sungur: Ama yine de çizgimin dışına çıkmayacağım, Esved.
Ayşe Neva Sungur: Sen bana neden kaza geçirdiğini, hafızasını kaybettiğini söylemiyorsun? Neden? Sahiden unuttu zannettim.
Esved Ferman Gevheri: Toplantıdan yeni çıkmıştım, yoğundum o gün. Vaktim olmadı söylemeye, anlatmaya. Kızma hemen.
Ayşe Neva Sungur: Hiç affedemem, Esved. Nasıl korktuğumu tahmin bile edemezsin.
Ayşe Neva Sungur: Numarayı defalarca kez kontrol ettim, doğru olduğunu biliyorum ama karşıdan hayır, hatırlamıyorum cevabı geliyor.
Ayşe Neva Sungur: Bir an için beni sahiden unuttu zannettim. Çok korkunçtu!
Esved Ferman Gevheri: Teknik olarak zaten unuttu. Hepimizi. Adam adını, kim olduğunu hatırlamıyor.