Terushima x Reader (Haikyuu x Reader)

Deniz

Beğenin lütfen

Yorum da atın 🔪

Elimdeki alkol şişesinden bir yudum alıp Yuji'ye uzattım. Şişeyi alıp hızlıca birkaç yudum içti ve kumun üstüne koydu.

Sahildeydik. Gece saat 1'i geçiyor olmalıydı. Çocukluğumuzdan beri kafa dağıtmak için buraya gelirdik.

"Yuji."

"Hm?"

"Voleybola liseden sonra devam edecek misin?" cevabı biliyordum ama yine de sormuştum.

"Hayır." neredeyse hiç düşünmeden cevap vermişti. Şaşırmamıştım, zaten biliyordum.

Voleybolu eğlenceli bulduğu için oynardı ama hiçbir zaman diğerleri kadar ciddiye almamıştı.

Yani hedefi ileride profesyonel bir voleybolcu olmak falan değildi. Sadece şu an için oynuyordu.

"Sen ne yapacaksın?" başını bana çevirdiğinde ona dönmedim. Kıyıya doğru gelen dalgaları izliyordum.

Yavaşça omuz silktim, "Dövme stüdyosu açarım belki."

"Eğer istiyorsan olur..." geri önüne döndüğünü ona bakmasam bile anlamıştım. "Ne istiyorsak onu yapmalıyız."

Başımı hafifçe kaldırıp tepedeki Ay'a baktım. "Bazenleri korkutucu geliyor."

"Ney korkutucu geliyor?"

Şişeyi eline alıp bir yudum daha aldı ve bana uzattı. Ben de birkaç yudum içip bu sefer sol tarafıma, kumun üstüne koydum.

"Büyümek. Yani... Büyüdük resmen. Hatta şu an reşitiz. Kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız."

"Eğer sen yanımdaysan götümün üstünde bile dururum." yarım ağız gülerek söylediği şeye karşılık ben de hafifçe güldüm.

"Lise bitince evden ayrılacak mıyız?"

"Bilmem." biliyordu aslında. Kendisinin evden ayrılmak istediğini biliyordum. Çünkü ona göre evden ayrılıp kendi evimiz olursa büyümüş sayılırdık.

"Evimiz nasıl olsun sence?"

"Evimiz?" bana döndü, "Taşınıyor muyuz?"

Onunla evden ayrılma konusunu hiç konuşmamıştım. O, arada bir konuyu açmaya çalışmıştı ama ben  cevap vermeyip geçiştirmiştim.

"Evden ayrılmanın hayalini kurduğunu biliyorum. Benim için pek de önemli değil bu. Sen nereye gidersen gelirim seninle."

"Aşıksın bana. Fena aşıksın."

Başımı ona çevirdim, tek kaşımı kaldırdım. "Diyene bak. Beni gördüğünden beri aşıksın bana."

"E evet. Aşığım sana."

Dudağında bir gülümseme varken üzerine doğru eğilip dudaklarını yavaşça dudaklarıma bastırdı.

Kısa kısa ve yumuşak öpücükler verirken en sonunda dudağını geri çekmedi ve elini enseme atıp beni daha da kendisine çekti.

İki elimi boynuna sarıp ona karşılık vermeye başladığımda birkaç dakika sonra nefes nefese dudaklarını ayırdı.

Ay ışığında parlayan gözleri yüzümü tararken göğsü hızlı bir şekilde inip kalkıyordu.

Birden bire yerden destek alarak ayağa kalktığında şaşkın şaşkın ona baktım. "Nereye?"

"Denize. Kafam güzel oldu benim."

Denize doğru gitmeye başladığında ben de yerden destek alıp doğruldum.

"Kafan mı güzel oldu? O kadar içmedik ki."

Denizin ucuna geldiğinde üstündeki tişörtü bir çırpıda çıkardı ve kumun üstüne attı.

Altındaki eşofmanını da çıkarırken omuz üstünden bana baktı. "Seni görmem kafamın güzel olmasına yetiyor zaten."

Bunu o kadar içten bir şekilde söylemişti ki, karşımda beyaz bir duvar olsa saatlerce duvara bakıp acaba ben alkol müyüm diye düşünürdüm.

Boxer ile kaldığında direkt denize girdi ve hızlı adımlarla göğsüne kadar su gelecek derinliğe gitti.

"ÇOK SOĞUK! HASSİKTİR!" suyun soğukluğuna alışmak için suyun içine tamamen girip çıktı ve ıslak saçlarını gözlerinin önünden çekip elini bana doğru ileri geri salladı.

"LASS! GEL HADİ! YÜZELİM!"

Onun bu hâline gülerken altımdaki şortu ve üstümdeki oversize tişörtü çıkarıp denize doğru koşmaya başladım.

Onun yanına kadar soğuktan titreye titreye gittiğimde beni tuttuğu gibi denizin dibine sokup çıkardı.

Ben, soğuktan gözlerimi kapamış ona bile kızamazken yüzüme yapışan saçlarımı geriye doğru atıp düzeltti.

"Su nasıl?"

"Amına koyacağım senin."

"Kız daha ben koymadım, ne bu acale?"

Gözlerimi açıp tam elimi ona vurmak için kaldırmıştım ki direkt suyun dibine dalıp yüzmeye başladı.