Beğenin lütfen
Yorum da atın
"Dondurma aldım bize." Asahi yanımıza dondurma dolu bir poşetle geldiğinde hepimiz oturduğumuz çimenlerin üstünde doğrulup poşeti sırayla aramızda gezdirerek birer dondurma aldık.
Ben karamelli, Yuji'de içinde çilek dolgusu olan bir dondurma almıştı.
"Gitmemize az kaldı." Oikawa'nın dediği şeye karşı hepimiz sessizce başımızı salladık. Birkaç güne gidecektik ve buna içten içe hepimizin üzüldüğünün farkındaydım.
Bazıları voleybola devam bile etmeyecekti. Hepimizin voleybol sayesinde tanışmış olduğunu düşününce bu daha da üzücü geliyordu.
"Ama buluşuruz illa ki." Hinata'nın gözleri özellikle bizim yani mezun olanların üzerindeydi.
Oikawa, İwa, Bokuto, Yuji, Daichiler... Hepimiz birbirimize sessizce baktık. Çünkü hepimiz gerçeği biliyorduk. Bazılarımız ülke dışına bile gidecekti ve meslek hayatına atılacaktık. Yani hepimizin bir daha ne zaman toplanacağını biz bile bilemiyorduk.
Bokuto gülümseyerek Hinata'ya döndü, "Buluşuruz tabii! Mezun olduk diye ayrılmış olmuyoruz! Değil mi?"
Elimde bir soğukluk hissettiğimde gözlerimi elime çevirdim. Konuşmayı dinlerken dondurmamı yemeyi unutmuştum ve elime akmaya başlamıştı.
"Peçeteniz var mı ya?" diğerlerine baktığımda hepsi olumsuz anlamda başını iki yana sallayınca ayağa kalktım. "Köşedeki tuvaletten peçete alayım ben."
Dondurmamı yiye yiye binanın köşesindeki tuvalete ilerledim ve peçetelikten birkaç peçeteyi alıp elimi sildim.
"Bebeğim." sessizliğin içinde aniden arkamdan ses gelmesiyle irkilerek arkama döndüm.
"Yuji!" elimdeki peçeteyi çöpe attım ve kapıdan çıktım, "Korkuttun beni."
Gülümsedi, "Üzgünüm."
Dondurmamı yemeye devam ederken diğerlerinin olduğu yere doğru yürümeye başlamıştık. "Bir şey mi oldu?"
"Şey diyecektim..." durup ona baktım. Söylemesini bekledim.
"Kulübe gidelim mi?"
Kaşlarım havalandı, "Kulüp mü? Burada reşit olmayanlar va-"
"Son sınıflar olarak. Alt sınıflardan bahsetmiyorum. Bu son tatilimiz ya, kendi aramızda biraz eğlenelim diye dedim."
Başımı yere eğdim ve bir süre düşündüm. "İyi... Olur sanırım."
32 diş sırıtmaya başladı, "Diğerlerine söyleyeyim ben. Sen git hazırlan."
Başımı aşağı yukarı salladım ve o diğerlerinin yanına giderken ben de odamıza gittim.
O sırada zaten dondurmamı bitirmiştim. Dolabı açıp siyah mini bir elbiseyi askıdan aldım ve altına da beyaz spor ayakkabılarımı çıkardım. Büyük ihtimal sarhoş olacaktım ve topuklu giyersem o topukluları bir şekilde götüme sokmayı da becerirdim.
Üstümü giyinip makyajımı yapmaya başladığımda kapı tıklandı. Hemen odadan çıkıp kapıyı açtım ve geri odamıza yöneldim.
"Çok güzel olmuşsun." Yuji odaya girmiş ve bana bakıyordu. Eyelinerımı çektikten sonra gülümseyerek ona döndüm. "Teşekkürler."
Dolaba ilerleyip kendisine giyecek bir şeyler çıkarmaya başladı. "Keşke seni başka bir yerde de böyle görebilsem."
Dudağıma dudak nemlendiricimi sürerken göz devirerek ona baktım, "Azgın puşt."
Üzerindeki tişörtü çıkarıp oversize gömleğini giyerken kirpiklerinin üstünden bana baktı, "Ayıp oluyor ama canım... Ben sana hiç böyle şeyler diyor muyum?"
Makyaj malzemelerimi geri çantaya yerleştirmeye başladım, "Masum taklidi yapma. Şerefsiz herif seni."
"Şerefsiz mi..." altına pantolonunu giydi ve aynadan kendisine bakarak üstünü düzeltmeye başladı. "Beni çok üzüyorsun. Olmaz ama böyle, sen nasıl sevgilisin?"
Popomu arkamdaki masaya dayayıp kollarımı göğsümde birleştirim. "Ben de böyleyim, beğenemedin mi?"
Aynadan bana baktı ve gülümsedi. Bana dönüp birkaç adımda tam karşımda durdu. Bir eli belime yerleşirken gözümün önündeki saçımı kulağımın arkasına yerleştirdi ve dudaklarını yumuşak bir şekilde dudaklarıma değdirip birkaç saniye sonra geri çekildi.
"Seni nasıl beğenmem? Seni beğenmezsem emin ol o kişi ben değilimdir."
Belimdeki eliyle elimi tuttu ve kapıya yöneldi, "Gidelim hadi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terushima x Reader (Haikyuu x Reader)
FanfictionTerushima ile çocukluk arkadaşı olan Lassie, liseden beri onların evinde kalıyordur. Teru ile aralarında kopmaz bir bağ varken, bu bağ başka bir şeye dönüşecek midir?