Beğenin lütfen
Yorum da atın
Sigaramdan derin bir nefes çekip başımı havaya kaldırdım ve üflemeye başladım. Telefonumun çalmaya başlaması ile elimi kot ceketimin cebine attım ve telefonumu çıkardım. Yuji arıyordu. Aramayı açtım ve telefonu kulağıma dayadım.
"Alo?"
"Neredesin?"
"Şehir parkında. Sen? Gittin mi kuaföre?"
"Evet, işe alındım!"
Heyecanla oturuşumu düzelttim, "Harbi mi? İşte bu be! Parkta bekliyorum seni."
"Tamamdır bebek." arama bittiğinde telefonu tekrar cebime koydum ve sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim.
Ayağımla yerde ritim tutup etrafı izlerken ana caddenin karşısındaki bardan çıkan kişiyi görmemle duraksadım. Doğru mu görüyorum diye bir süre onu izledim. Sigaramı parmaklarımın arasına alıp dudaklarımdan ayırdım ve dumanı burnumdan solurken yavaşça ayağa kalktım.
Bankın yanındaki ayaklı küllüğe sigarayı bastırıp söndürdüm, ardından parktan çıkıp caddenin karşısına geçtim.
Bana arkası dönük şekilde, bir adamla konuşan kadına ilerledim. Aramızda birkaç adımlık mesafe kaldığında durdum ve mırıldandım. "Anne."
Gülerek konuşan kadın bir anda sustu, karşısındaki adam gözlerini bana çevirdi ve baştan aşağı beni süzdü.
"Bizi yalnız bırak." adama karşı tok bir sesle söyledi bunu. Adam birkaç saniye daha bana baktı ve ardından hemen yandaki bara girip kapıyı kapattı.
Annem bana döndü, beni gördüğüne sevinmediği belliydi. "Lassie."
"Selam. N'aber?"
"Her zamanki gibi."
Her zamanki gibi.
Ben her zaman nasıl olduğunu bilmiyorum ki, anne.
Gülümsedim, "Her zaman nasıl oluyorsun?" bakışlarımı yanımızdaki barın tabelasına çevirdiğimde konuşmaya devam ettim. "Birbirimizi pek tanımıyoruz da."
İç çekti, "Ne istiyorsun? Para mı gerek?"
"Para mı?" tekrar ona döndüm, iki elimi de kotumun ceplerine soktum. "Paraya ihtiyacı olan birine mi benziyorum?"
"Lafı uzatma, Lass. Ne istiyorsan söyle. İşlerim var."
"İşin, tüm gününü barda tanımadığım sikim sonik adamlarla geçirmek mi?"
Bakışları sertleşti, "Bana laf atma, Lassie Jane."
Sanırım anneme benzediğim tek yön bu olabilirdi. Sinirlenince attığımız bakışlar aynıydı.
Üstündeki kıyafetleri inceledim, saçlarına ve makyajına baktım. Gözlerim kısıldı, küçükken annemin ne iş yaptığını düşündüm.
Annem bir iş yapmamıştı. Hiçbir zaman.
"Anne." dedim, sakinliğimi korumaya çalışırken. Bunu nasıl bu yaşıma kadar fark edememiştim bilmiyordum. "Doğduğumdan beri alkol kullanıyorsun ve pahalı kıyafetler giyiyorsun. Saçların her zaman güzel oluyor, makyaj malzemelerin asla bitmiyor."
Kaçları çatıldı, "Ne diyorsun?"
"Bu para sana nereden geliyor?"
Lütfen düşündüğüm şeyi söyleme. Lütfen.
"Seni ne ilgilendiriyor bu?" ses tonu bile değişmişti.
Kuruyan dudaklarımı yaladım. O hariç her yere bakıyordum, onunla göz kontağı kurmuyordum. "Babam gönderiyordu, değil mi?" gözlerimi ona çevirdim, "Hatta hala gönderiyor, değil mi?"
Duraksadı. Birkaç saniye boyunca etrafa bakındı ve derin bir nefes alıp geri bana döndü.
"Seninle konuşmuş sanırı-"
"Evet. Konuştu."
"Ondan para alıyorsam seni ne ilgilendirir? Hem beni terk edip giden oydu! Bana para göndermesi gerekiyor tabii ki!"
"Nafaka mı lan bu? Evli bile değildiniz! Parayı benim için gönderiyordu!" sesimin beklenmeyen yükselişinden dolayı yanımızdan geçen insanların bazılarının bakışlarını üstümde hissediyordum.
"Para bana geliyordu! O para ile ne yaparsam yapardım!"
"Paranın küçücük bir kısmını bile benim için kullanmadın lan! Her siktiğimin gecesi eve elinde alkol şişeleri ve tanımadığım adamlarla geliyordun!" elimi göğsüme bastırdım, "Her sabah evde yalnız başıma evi temizleyen ben oluyordum!"
Kahkaha attı, "Beynini yıkamış o adam!"
"Beynim yıkanmadı! Sadece bir şeylerin farkına vardım! Babamın bana gönderdiği mektuplar nerede?!"
Mektup kelimesi ağzımdan çıktığında yüzündeki 1 saniyelik şaşkınlığı gayet iyi görmüştüm.
"O piç herif her şeyi mi anlattı sana? Ondan da anca bu beklenirdi zaten."
"Babam hakkında düzgün konuş!" sert bir şekilde bağırmam ile bu sefer insanlar etrafımızda toplanıp bizi izlemeye başlamışlardı. Ama bu ikimizin de umrunda değildi. Ona bu konu hakkında bu şekilde bağırdığım için ağzı açık öylece kalmıştı.
İşaret parmağımla kendisini işaret ettim, "Bana annelik yapmış gibi konuşuyorsun ama ben kendi kendimi büyüttüm! Komşular bile bana senden daha iyi annelik yaptı! Babam yanımda yokken bile bana senden daha iyi ebeveynlik yapmaya çalışmış! Sen ise... Siktiğimin her sabahı ve akşamı sadece içip barlarda dolaşıyordun!"
Bağırmaktan boğazım acımaya başlamıştı. Sustum ve sakinleşmeye çalıştım. Göğsüm hızla inip kalkıyordu, sinirden gözlerimin yaşardığını hissediyordum.
Elimi indirdim ve gözlerimi kapatıp yaklaşık 5 saniye de o şekilde nefes alıp verdim. Annem ise dediğim şeylere karşı hiçbir şey dememişti ya da diyememişti.
Gözlerimi açtım ve yüzüne bile bakmadan arkamı dönüp yürümeye başladım. 2 dakika anca geçmişti ki birinin bana seslendiğini duydum. "Lassie!"
Başımı sola çevirdim ve caddeden benim olduğum tarafa geçen Yuji'yi gördüm. Annemle tartışmamdan dolayı onun yanıma geleceğini unutmuştum.
Durup ona döndüm ve yanıma gelmesini bekledim.
"Parkta buluşacağımızı sanıyordum." eli direkt olarak elime kaydı ve tuttu.
"Evet... Özür dilerim, ben unutmuşum da..." hala az önceki kavganın etkisindeydim. Beynim o kadar bulanmıştı ki cümleleri bile doğru düzgün kuramıyordum.
Kaşları çatıldı, "Bir şey olmuş. Ne oldu?"
Elimi hafifçe kaldırıp geldiğim yolu işaret ettim, "Annemle karşılaştım."
Bakışları saniyesinde değişti, "Bir şey mi dedi? Eğer bir şey dediyse onu kesinlikle çıktığı deliğe sokarım."
"Yok! Hayır." iç çektim, "Tartıştık sadece biraz. Babam hakkında falan."
Konuyu daha fazla açmak ve detayı detayına anlatmak istemiyordum. Gözlerim etrafta gezinirken beni aniden kendisine çekti ve sıkıca sarıldı.
"Annem sevdiğin tatlıdan yapmış. Bizi bekliyor." eli yavaşça saçlarımı okşuyordu.
Konuyu direkt kapamıştı. Beni, ona tek kelime etmesem bile tanıdığı için kendimi çok şanslı hissediyordum.
Gülümseyerek ellerimi beline doladım, "Seni çok seviyorum."
Saçlarımı sıkıca öptü, "Ben de seni seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terushima x Reader (Haikyuu x Reader)
FanfictionTerushima ile çocukluk arkadaşı olan Lassie, liseden beri onların evinde kalıyordur. Teru ile aralarında kopmaz bir bağ varken, bu bağ başka bir şeye dönüşecek midir?