Beğenin Lütfen
Yorum da atın
"Lass." dövme makinesinin ekipmanlarını temizlerken başımı çevirip kapının önünde sigarasını içen Mert abiye baktım.
"Efendim abi?"
Sigarayı dudaklarının arasından ayırıp izmaritini kapının yanındaki pencerenin pervazında duran küllüğe attı. "İstersen çık sen. Daha müşteri gelmeyecek bugün."
Gözüm saate kaydı, çıkmama daha 1 saat vardı aslında. Gözlerimi şüpheyle kısarak Mert abiye döndüm, "Ücretimden-"
Ben daha sözümü bitirmeden başını iki yana salladı ve sigarasınden bir nefes çekti, "Ücretini kısmayacağım, merak etme. Geç saate kadar sokakta kalma diye dedim."
Başımı sallayıp ayağa kalktım ve askılıktan hırkamı alıp giydim. "Sağ ol abi."
Eşyalarımı da çantama tıkıştırıp çantayı tek omzuma astım. Kapıya yönelip Mert abinin yanından geçerek dışarı çıktım.
"Selam söye Yuji'ye."
Yavaş yavaş yürümeye başlamışken başımı ona çevirdim ve sağ elimi veda etmek için kaldırdım. "Sen de sizinkilere söyle."
Önüme dönüp hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladım.
Mert abi çalıştığım dövme stüdyosunun sahibiydi ve 24 yaşındaydı. 18'inde Türkiye'den buraya gelmiş ve benim gibi bir dövme sanatçısının yanında 2 sene çalışmıştı. Ardından da kendi stüdyosunu kurmuştu, ben de onun yanında çalışan tek kişiydim.
10 dakika sonunda binaya ulaşmıştım. İçeri gidip merdivenlerden yukarı çıktım ve kapının önüne gelip zili çaldım. Bir yandan da ayakkabılarımı ayağımdan çıkarıyordum.
Birkaç saniye sonra kapı açıldı. Ayakkabılarımı elime alıp doğrulduğumda karşımda Yuji'yi görmeyi beklerken bir kız ile göz göze geldiğimde duraksadım.
Kız birkaç saniye bana baktı ve başını çevirip bağırdı, "Yuji! Sevgilin geldi sanırım!"
Ben hala şaşkın şaşkın kıza bakarken salondan hızlı adım sesleri geldi ve Yuji salondan çıkıp bana baktı. Kaşları havalandı, "Lass? Erken mi çıktın?"
Gözüm karşımda bana bakan kız ve onun arasında gidip geliyordu.
İçeri bir adım atıp kapıyı hızla kapadığımda evde kapının sesi yankılandı. Yanımdaki kız şaşkın şaşkın bana bakarken içimde aniden doğan öfkeyle Yuji'ye bakıyordum.
"Yuji." dedim, tok bir sesle. "Beni arkadaşınla tanıştıracak mısın?"
Umarım sadece arkadaşındır, Terushima Yuji. Yoksa gerçekten elimde can verirsin.
Yuji'nin gözleri yanımdaki kızla benim üzerimde gidip gelirken aniden gözleri büyüdü ve telaşla bana döndü. "Yanlış anladın sen! Bu kız-"
"Ben Naz." kız, onun sözüne devam etmişti.
Başımı kıza çevirdim ve bana uzattığı eli yavaşça sıktım. "Naz?" dedim, kim olduğunu açıklaması için. Yüzü sanki bir yerden tanıdık geliyordu.
"Kuroo'nun sevgilisiyim."
Gözlerim kocaman oldu. "Kimin? Kimin dedin?"
"Lan o ses neydi öyle? Evde bomba patladı da ölmedik mi?"
Başımı koridora çevirip tuvaletten çıkan Kuroo'ya baktım. "Kuroo..."
"Aa, Lass! Hoşgeldin salçalı makarna!"
"Ha siz..." Elim Naz ve Kuroo arasında gitti geldi. "Sevgilisiniz."
Kuroo gülümseyerek başını salladı, "Evet. Sizinle tanıştırayım diye geldik."
"Siz salona geçin kanka, biz geliriz şimdi." Yuji'nin Kuroo'ya dediği şeye karşılık Kuroo ve Naz salona geçti. Yuji ise beni elimden tutup mutfağa götürdü, kapıyı da kapadı.
"Yanlış anladın sanırım." dedi, ses, kısık çıkıyordu.
"Ben şey... Öyle birden bire karşımda bir kız görünce..."
Beni aldattığını düşündüm.
"Lass." dedi yere doğru bakarken. "Ben seni yıllar boyu bekledim, sırf sen bana gel diye." başını kaldırıp bana baktı, "Benim hakkımda her şeyi düşünebilirsin ama..."
Elini uzayan saçlarına atıp karıştırdı, etrafına bakmaya başladı. "Her şeyi düşün ama seni aldattığımı düşünme be." bundan nefret eder gibi çıkmıştı sesi. Ve ben de, birkaç dakika önce kafamın içinde bunu düşündüğüm için kendimden nefret ettim.
Ona böyle davranarak ona güvenmediğimi hissettirmiştim. Ve o, benim bunu yapmama asla katlanamazdı.
Katlanamazdı çünkü daha önce ona güvenmediğim bir an olmamıştı.
"Özür dilerim." diyebildim sadece. "Gerçekten, özür dilerim Yuji. Ben sadece... Tanımadığım bir kızı görünce bir anlığına-"
"Seni aldattığımı mı düşündün, bir anlığına? " gözlerini gözlerime çevirdi. Bana öyle farklı bakıyordu ki içinde yaşadığı kalp kırıklığını sanki kendi kalbim kırılmışçasına hissediyordum.
Elini kapı koluna atıp çıkmaya yeltendiğinde elimi kapıyı tutan bileğine attım. Elini yavaşça elimden çekti. "Sonra konuşuruz. İçeridekilere ayıp olur." kapıyı açıp mutfaktan çıktığında açık kapıdan öylece bakakaldım.
Ben, az önce büyük bir aptallık etmiştim.
Yuji'ye güvenmemek yaptığım en büyük aptallıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terushima x Reader (Haikyuu x Reader)
Fiksi PenggemarTerushima ile çocukluk arkadaşı olan Lassie, liseden beri onların evinde kalıyordur. Teru ile aralarında kopmaz bir bağ varken, bu bağ başka bir şeye dönüşecek midir?