Beğenin lütfen
Yorum da atın 🔪
Kapıyı açıp içeri girdik. Yorgunluktan gözlerim kendiliğinden kapanıyordu. Yujiler'in geç saate kadar antrenmanları vardı ve eve yeni geliyorduk.
Ayakkabılarımızı çıkarırken Erina teyze içeriden bağırdı, "Çocuklar! Size yemek yapmıştım. Mutfakta!"
Çantamı kenara fırlattım ve üstümdeki ceketi de çıkarıp askılığa astım. Mutfağa giderken salonda oturan Erina teyzeye baktım. "Teşekkürler!"
Mutfak lavabosunda hızlıca ellerimi yıkamaya başladım. O sırada Yuji'de geldi ve yanıma geçip benimle birlikte yıkamaya başladı. İkimiz de ellerimizi kurutup masaya karşılıklı olarak oturduk ve direkt yemeye başladık.
"Aşırı acıkmışım." dediğim şeye karşılık olarak Yuji başını aşağı yukarı salladı.
"Ben de."
"Antrenman bu sefer daha uzun sürdü. Yemeğini çabuk ye de duşa gir."
Başı hâlâ tabağa doğru eğikken göz ucuyla bana baktı, yine piç gibi sırıtıyordu. "Gel sen yıka."
Ağzımdaki lokmayı yutup elimdeki çatalı "Sokarım" dercesine kaldırdım. Hafifçe güldü ve yemekten bir kaşık daha aldı.
"Şaka yapmıştım, kızma."
"Azgın herif seni."
Gülmesi büyürken kendisini tutamayıp kaşığını tabağa bırakarak geriye yaslandı ve sesli bir şekilde kahkahaya atmaya başladı.
"Çok tatlı oluyorsun kızınca."
Hâlâ yemeğimi yemeye devam ederken yanımdaki boş ekmek sepetini ona fırlattım. "Oğlum sussana!"
Attığım sepeti tek eliyle tutup tekrar masaya koyarken gülmekten gözlerinin yaşardığını gördüm. O kadar komikti ki ben de gülmeye başladım.
Yaklaşık 5 dakika sonra ise ikimiz de yemeğimizi bitirmiş ve üst kata çıkıyorduk. Yuji önde, ben ise onun hemen arkasındaydım.
Gözüm poposuna kaydığında dudağım yana kıvrıldı ve elimi havaya kaldırıp bir anda sertçe şaplak attım.
Elini poposuna atıp omuz üstünden bana baktı. Gözlerinde "Sen görürsün" der gibi bir bakış vardı.
Üst kata çıktığımızda hızlıca odama koştum. Kapıyı kapamaya çalışırken diğer taraftan o da kapıyı ittirdi ve onun gücüne dayanamadığım için kapı açıldı.
Kahkaha atarak yatağıma doğru geri adımlamaya başladım. "Gelme!"
Yavaş adımlarla bana gelirken kendisi de gülüyordu, "Göreceksin sen..."
Ayaklarım yatağa çarptığında daha fazla bir yere kaçamayacağımı fark edip kaderimi kabullendim.
Beni yatağa itip bir anda karnımı gıdıklamaya başlamasıyla tüm evi inletecek şekilde gülmeye başladım.
"Yu-Yuji dur!" gülmekten konuşamayacak raddeye gelmiştim. Kendisi ise durumdan memnundu ve hâlâ gıdıklıyordu.
Yanımdaki yastığı zorla elime alıp sertçe suratına çarptığımda elini yüzüne atıp yataktan uzaklaştığında gülmeyi bıraktım.
"Hey?"
Eli hâlâ gözünü kaparken acaba yastığın fermuarı gözüne mi çarptı diye endişe etmeye başladım. Doğrulup yataktan kalktım ve ona doğru bir adım attım.
"Yuji? İyi misin?" elimi gözünü kapatan elinin üstüne koydum. "Elini çek bir bakayım. Bir şey mi oldu?"
Elini yavaşça çekmeye çalıştığımda elini çekti. Tam gözüne bakacağım sırada beni kucağına alıp arkamızdaki koca yatağa atlamasıyla minik bir çığlık attım.
"Lan! Manyak mısın oğlum sen!"
O altımda, ben ise onun üstündeydim. Sinirli sinirli ona bakarken kendisi hâlâ gülüyordu.
Gözlerim dolduğunda gülmesi durdu, "Lan... Ağlıyor musun?"
Üstünden kalkıp kenara oturduğumda kendisi de hemen bana döndü ve gözlerimi silen elimi tutup indirdi.
"Lass, neden ağlıyorsun? Özür dilerim."
Üzgün falan değildim tabii ki. Ona bir şey oldu sandığım için çok endişelenmiştim ve muhtemelen regl olduğum için patlama yaşıyordum.
Sinirle bacağına vurdum, "Korktum salak! Bir şey oldu sandım!" gözlerimden yaşlar süzülürken yüzümü inceledi.
Omzumdan tutup beni kendisine çekti ve sıkıca sarıldı, "Özür dilerim. Bazen boş şakalar yapıyorum."
Ben de kollarımı ona sardım ve başımı boyun boşluğuna yasladım. "Evet. Bazen çok salak oluyorsun."
Bir eliyle saçlarımı yavaş yavaş okşuyordu. Saçımı nazikçe öptü ve çenesini başıma yasladı. "Eh, beni seviyorsun en azından."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Terushima x Reader (Haikyuu x Reader)
FanfictionTerushima ile çocukluk arkadaşı olan Lassie, liseden beri onların evinde kalıyordur. Teru ile aralarında kopmaz bir bağ varken, bu bağ başka bir şeye dönüşecek midir?