dört

38K 3.1K 3K
                                    

MUTLU BAYRAMLAAARR <3

Medya: Deniz

Dipnot: Ayris ve Arda shipi yapmayın. Eniştemiz daha kitaba girmedi.


*AYRİSDEN*

"Güzelim hepsi senin mi?"

"Anan arı mı gülüm?"

"Embriyo halinin bile mükemmel olduğuna inandığım varlık, sana açık kalp amaliyatı yapan doktorlar beni kalbinde mi unuttular acaba?"

Aynadan kendime yavşamayı bırakıp son bir defa daha kendimi süzdüm. Siyahtım yine. Ve üff olmuştum.

Siyah bol bir pantolon, siyah bir crop, siyah ceket, siyah converseler ve siyah bir güneş gözlüğü...

Siyah bol bir pantolon, siyah bir crop, siyah ceket, siyah converseler ve siyah bir güneş gözlüğü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(içindekini klasik bir crop olarak düşünün. bi de giydiği şeyleri koymamı ister misiniz, yoksa siz kendi aleminizde mi takılırsınız?)

Sihirli ve bUmRaNg sırt çantamı da elime alıp evden çıktım ve kapıyı çektim. Hızlı adımlarla binadan çıktım çünkü bugün kendim gidecektim. Geç kalmasam iyi olurdu.

Seri adımlarla sitenin çıkışına geldiğimde gördüğüm şeyle derin bir nefes aldım. Derin gelmişti.

"Atla hadi." dedi bütün neşesiyle açık olan penceresinden. Ama sesi titremişti sanki. Bu kız harbi manyak. Gülüp hemen ön koltuğa geçtim.

"Günaydın." dedi gülümseyerek.

"Günaydın. Ama beni almana gerek yok. Kendim gidebilecek yaştayım." dedim. O böyle yaparsa kendimi ona karşı borçlu gibi hissederdim her zaman. Ve bu çok can sıkıcı bir durum.

"Kendin gelebilecek yaşta olduğunu biliyorum heralde. Zaten evlerimiz yakın ve aynı yere gidiyoruz." dedi omuz silkerken.

Bugün düne göre bi farklıydı sanki. Daha farklı bakıyordu.

"Nasılsın?" dedi arabayı çalıştırırken. Aha kesin bir şey var. Yakaladım.

"İyi." dedim. Sen diye sormayacaktım çünkü bana formaliteden sorduğunu biliyordum. Aklında başka bir şey vardı sanki.

"Sende bir haller var sanki?" dedim sorarcasına. Kafasını aniden bana döndürdü ve hızla iki yana salladı.

"Hayır hayır yok bir şey. Her zamanki halim." dedi hızla. Sonra da hemen önüne dönüp yola odaklandı.

Elleri titreme derecesindeydi ve benden ona inanmamı mı bekliyordu? Mal mıyım ayol?

"Emin misin?" dedim şüpheyle. Kafasıyla onaylayıp gülümsedi.

"Evet eminim. Hem ne olabilir ki?" dedi bana yandan bir bakış atıp. Kaşlarım havalandı.

Yalancı inek.

BarkınlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin