Medya: Mertdayanamadım vwrlrwhwlhrw
Bi de bana bölüm sonunda sorduğunuz çoğu şeyi panomda zaten açıklamış olduğum için cevaplamıyorum, oradan bakabilirsiniz fwhrlwrhlhhrwlb
*AYRİSDEN*
Elimde tuttuğum defteri kolumun arasına alıp yaklaşık beş dakikadır önünde durduğum hastaneye girdim.
İstifimi bozmadan direkt asansöre binip, Mehmet Aslanın odasının olduğu kata bastım.
2 gün geçmişti. 2 gün boyunca telefonumu kapatmıştım, kimseyle konuşmamıştım ve evimden çıkmamıştım.
Tabi dün akşam kırtasiyeye gitmek için çıkmak zorunda kalmıştım ama çok kısa bir süreydi. Bu defteri hazırlamam gerekiyordu.
Bu güne kadar evlilik programlarına katılmış bütün kadınların içinde bulunduğu bu defteri yapmam gerekiyordu...
Mehmet Aslan için bulunmaz nimetti.
Bu iki gün boyunca diğerleri sürekli gelmişlerdi. Ama yataktan çıkmaya üşendiğim için kapıyı açmamıştım bile.
Tabi Savaş Barkın bir şey olur diye kapının önüne bir adam dikmişti ve adam saat başı kapıya vurup benden bir ses istiyordu. Galiba kendimi gebertmemden filan endişeleniyordu.
Ay daha o kadar uçmadım.
Bugün işlerimi halledecektim ve yine evime gidip inek desenli pijamalarımı giyecektim. Sonrası Allah kerim.
Çalışmak gibi bi planım yok.
En azından şu an ki ruh halimde yok.
Asansör durunca indim ve direkt Mehmet Aslanın kapısının önüne gittim. Tam kapıyı açacağım sırada yanıma gelen kadınla durmak zorunda kaldım.
"Mehmet hoca müsait değil hanımefendi." dedi kadın gülümseyerek. Bende onun gibi gülümsedim.
"Merak etme Mehmet hocan bana müsaittir." dedim ve tıklatmadan kapıyı açtım.
İçeri girdiğimde Mehmet Aslanın masasında oturmuş bir şeyle ilgilendiğini gördüm. Tam kadın da peşimden gireceği sırada kapıyı gürültülü bir şekilde yüzüne kapattım. Bu sayede Mehmet Aslan bana dönmüş oldu.
"Ayris kızım? İyi misin? İki gündür haber vermedin ve gelmedin. Demir aramış ama ulaşamamış galiba. O da çok merak etti." dedi gülümseyerek.
Demir kadar demir başına düşer umarım, amin.
Derin bir nefes alıp sakince gülümsedim. Sonra yavaş adımlarla ona doğru yürümeye başladım.
"Size bir süpriz yapmak istedim. 2 gündür bununla uğraşıyorum." dedim ve elimdeki defteri önüne adeta fırlattım.
Ağzına sokup yedirmediğime şükür etsin.
Bana şaşkınca baktı. Sonra defteri tam önüne çekti. "Bu ne kızım?" dedi merakla.
Kızım... Ağzına sıçmak istiyor o kızın!
Ama neyse sakinim.
"Bekar ve evlenmek isteyen kızların fotoğraf, yaş ve mesleklerinin olduğu bir defter. Merak etmeyin mesleği doktor olanlara öncelik gösterdim." dedim gülümseyerek.
O bana şaşkınca bakarken ben yüzümdeki gülümsemeyi silip olabildiğince nefret dolu bakışlarımı ona yönelttim bu defa.
"Anlamad-"
"Bundan sonra insanların gururunu kırmadan önce aynanın karşısına geçip kendi gururunuzu sorgulayın. Ah pardon olmayan bir şeyi sizden sorgulamanızı istemem çok kaba oldu değil mi?" dedim düz bir ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Barkınlar
ChickLit22 yıl... Belki yolun yarısıydı belki de her şeyin başlangıcı... 22 sene önce verilen yanlış kararlar, yapılan hatalar, göz ardı edilen gerçekler... Karşınıza aldığınız kişi en fazla ne kadar ileriye gidebilir? Küçücük bir bebeğin hayatı ailesi har...