"Ölmüş gibi görünüyor."

379 40 9
                                    

Cümleler karışık olmuş olabilir, kusura bakmayın.

***

"Kendimi tekrar etmekten nefret ediyorum."

"A- ama seni daha çok tehlikeye atarım, hem son görüştüğüm sen olursan hemen bulunursun ve biliyorsun işte!"

"Yarın öldürülecek birinin sokaklarda dolaşması daha güvenli, haklısın."

"Öyle değil-"

"Kapa çeneni, kendimi koruyabilirim."

"Ama-"

Katsuki çocuğun aralanan dudaklarını işaret parmağıyla aynı şekilde geri kapattı, "kahrolası kapa çeneni ne demek biliyorsun değil mi?"

"Kacchan..."

***

"Ah, evin değişmiş." İzuku gözlerini etrafta gezdirdi, en son geldiğinde burası bir stüdyo halindeydi. Şimdi ise dökülmüş dört duvar arasındaki koltuk, fişi çekilmiş televizyon ve minik bir tahta masadan oluşuyordu. Etrafı yoğun bir duman kokusu sarmıştı, yeşil saçlı yüzünü buruşturdu ve konuştu.

"Sigaradan nefret ettiğini sanıyordum?"

Katsuki pencereyi açarken homurdandı "ediyorum zaten. Üst kattaki yaşlı adamdan geliyor."

"Anladım..."

"Koltukta yat. Yarın akşama kadar zamanın var, ne istediğini iyi düşün."

"Belki de bu gece başka bir yerde kalmalısın."

"Ne!? Nedenmiş o?"

"Biliyorsun sen en son-"

"Tanrım, artık şu saçmalığı keser misin? Ölmeyeceksin ve dolayısıyla bana da bir şey olmayacak, şimdi söylediklerimi yap yoksa-"

"Pekala!"

Katsuki kendi odasına girerken sıkıntıyla yatağına oturdu ve kendini arkaya doğru bıraktı. 

Açıkçası, ne yaptığını biliyordu ve kafası karışık değildi. İnsanlar neden olaylara bu kadar karışık bakıyorlar bilmiyordu, tek istediği ertesi günü atlatmaktı. Ardından tüm bu cinayetleri bitirecekti, eski hayatı devam edecekti. 

***

Erkenden uyandığında telefon ekranının ışığını gördü, uzun süredir kapalı tuttuğundan bunu unutmuştu. Artık bir işi olmadığından yeniden kapattı, ne zaman açacağını bilmiyordu. Salona girdiğinde bedeninin yarısı koltuktan sarkmış çocuğu görmesiyle iç çekti. Berbat görünüyordu.

Oldukça sade bir kahvaltı hazırladıktan sonra İzuku'nun esnemesini duydu.

"Günaydın Kacchan!"

Aptal enerjik çocuk, aynı bir bebek gibi.

Koltuktan ayrılmadan karnının üstüne yattı ve ona baktı, tek tabak vardı. Tabii ki ona kahvaltı hazırlama zahmetinde bulunmamıştı, tamamen uyandığını hissettiğinde kalktı ve elini yüzünü yıkamaya gitti. Kacchan neden evini değiştirmişti acaba?

Üstünde çok düşünmedi, mutfağa gitti  ve kendine tabak alıp karşısına oturdu.

"Peki diğer defterleri ne yaptın?" Diye sordu Katsuki aniden.

"Onlar sadece çalışmalarımdı, tüm önemli bilgileri sonuncuya geçirip eskileri yaktım."

Sarışın başını olumlu bir şekilde salladıktan sonra devam etti,

"Kalan bir yılda ne yaptın?"

"Huh?"

"Tüm bunların neredeyse iki yıl sürdüğünü söyledin ama tam üç yıldır ortalıkta yoksun. Ne yaptın?"

grave || bakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin