Biraz uzun oldu ama çoook baya iyi oldu, şimdi, bir sonraki bölüm smut olacak ve her şey iyice anlaşılacak çok güzel bağlayacağım. Hemen kosun okuyun Nehir kaçıyo
---
"Siktir." Diye mırıldandı sarışın, ilk düşüncesi bir rüyanın içinde olmasıydı çünkü tüm oklar o yöne çevrilmişti. Buradaki tek gerçeklik kendisiyse, etrafta ölenlerin hiçbiri gerçek değil miydi? Hayır, uzun zamandır buradaydı, Deku buradaydı, o çok uzun zamandır buradaydı.
"Kacchan kötü hissediyorum."
İzuku'nun başı dönmeye başladı, kırmızı sivri saçlı bir kadın gözlerinin önünde belirdiğinde refleks olarak geri çekildi ama Katsuki olduğu yerde duruyordu. Bir transa girmiş gibiydi, onu da kolundan tutup yanına çekti. Her şey bir anda oluyordu ve zamanı atlıyorlarmış gibi hissettiriyordu, tüm bunlar...
"Siz ikiniz..." Dedi kadın gülümseyerek, yeşil parlak gözleri üstelerinde gezinirken yakıyormuş gibi hissettiriyordu, "Her seferinde nasıl yapıyorsunuz?"
"Neden bahsediyorsun?"
"Kaçmanın yolunu buluyorsunuz, normalde hiç anlaşamayıp oluşturduğum tüm bu yerlerde bir şekilde birbirinizi buluyorsunuz. Neyi yanlış yaptığımı anlayamıyorum."
"Oluşturduğun yerler... Tüm bunları sen mi yaptın?"
"Ah, bunlardan çok daha fazlası tatlım... Kahramanlık iç güdünü öne çıkartırsam senden nefret eder diye düşündüm ama bir şekilde yine birlik oldunuz." Sesi sonlara doğru sertleşti,
"Bu işi başaracağım, söz verdim, istediğim sonuca ulaşana kadar devam edeceğim. Yıllarca sürse bile."
İzuku tüm parçaların yerleştiğini hissetti, başından beri bir şeyler gerçek hissettirmiyordu. Ama Kacchan da buradaydı. Neden hala konuşmuyordu? Kadın ona bir şey mi yaptı? Eğer tüm bunları yapacak kadar güçlüyse neden doğrudan onlara istediğini yaptırmıyor?
"Siz akıllı falan değilsiniz, ama nasıl her seferinde çözüyorsunuz anlamıyorum." Onlara yaklaşmaya başladı, "Sistemimi bozmayı bırakın veletler, şimdi işinizi tam burada kendim bitireceğim."
İzuku geri çekilmeye çalıştı ama ev yavaşça yok oldu. Katsuki gözlerini araladı ve İzuku'ya baktı.
"All Might'ı bitiren neden bendim?!"
"Ne yapacağımı bilmiyorum!"
"Tek başına kazanmaya çalışmayı bırak Deku."
"Bir sonraki hayatında özgünlüğün olacağına inana ve-"
"Hayır, ne oluyor ulan?!" Titreyen elini sıkarak durdurmaya çalıştı ama işe yaramadı
"Kacchan dinle-"
"Deku!"
Çocuğun göğsünün üstündeki sivri bıçağın gövdesinin damarlarından geçtiğini hissetti ki bu berbattı.
"Sen de' hatırlıyor, musun?"
"Neyi? Kacchan kolun!" Korkuyla tişörtüne damlayan kanların geldiği yere döndü, Katsuki'nin kolu delinmişti ve ciddi anlamda kan kaybediyordu. Yardım istemek istedi ama imkansızdı, bu hayali evrende 3 aydır tanışık olduğu bir adamla kalakalmıştı.
"Yo, yo, yo, bir şey sarmamız lazım." Etrafına baktı ama bomboştu, kadın çırpınışlarından zevk alıyormuşçasına onu izledi. İzuku tişörtünü çıkartıp beceriksizce yaralı bölgeye sardı. Anında kızıllaşan beyaz tişörtüne dolmuş gözlerle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
grave || bakudeku
Fanficbasically şehirde her hafta ölecek kişilerin ismini gösteren bir cenaze aracı vardır ve eski ünlü müzisyen katsuki bakugo kendisine yabancı gelmeyen bir isimle karşılaşır.