Unutulan Anılar

288 38 30
                                    

Asıl kısma yaklaşıyoruz burası sıkıcı kısımlardı daha, keşke düzenli ve uyumlu bölümler atabilsem ama aklımı toparlayamıyorum maalesef. Bazı bölümler aylarca taslakta kalıyor ve sonra baştan yazıyorum ya da hiç okumadan atıyorum. Kurgu yazmak bana da iyi geliyor, Hedef Noktası neredeyse 5k olmuş çok teşekkürler. Ve bu kitabı da okuduğunuz için çok teşekkürler, hepsi benim için çook önemli, öpüyorum. Nehir kaçar.

---

"Gerçekten aptal mısın yoksa öyle davranmaktan mı hoşlanıyorsun?" Dedi ona dönerek fakat karşısındaki çocuk rol yapıyor gibi durmuyordu, kızarmış yanaklarıyla bir şeyi hatırlamak istermişçesine kaşlarını çatarak ona bakıyordu. 

"Birkaç saniye önce söyledin ya."

"Hah... Evet, tabii, doğru."

Yeşil saçlı topuğunun üzerinden dönüp mutfağa geri dönmeye yeltendi ama Katsuki ona seslendi.

"Neyin var?!"

"Bir şeyim yok, sadece kafam biraz karışık. Muhtemelen önemli bir şey değildir."

Kırmızı gözler üstünde şüpheyle gezindi,

"Otur."

İkisi de salona oturduğunda İzuku kendisi geldiğinden beri evin havasının değiştiğini düşündü, en azından ışıklar vardı. Sarışın karşısına oturdu ve bakışlarını ona dikti.

"Kendini zorla ve nasıl hissettiğini anlat." Sürekli emir veriyor, sinir bozucu. Oysa tüm bu bilgiyi ona getiren kendisiydi, sahi, neden bunca zaman bu insanların peşinden koştu? Neyi durdurmak istedi?

Ölümleri.

Evet, insanlar ölüyor. 

"Neden?"

"Sadece, yap."

İzuku kendi aklının derinine inmeye çalıştığında hiç olmadığı kadar zorlandı, rol yapan veya duygularını bastıran bir karakteri olmamıştı bu yüzden genelde düşüncelerine ulaşmakta zorlanmazdı. Şimdi tamamen karanlık bir alana girdiğini hissediyordu, kalbinin attığını hissedemedi, sanki kendine dışarıdan bakıyor ve içine ulaşamıyordu. Anıları silikleşti, cidden, bu olaylar başlamadan önce ne yaşadığını hatırlayamıyordu. Panikledi, nerede doğdu? Annesi kim? Okulu nerede? Neden hepsi yok olmuştu? Sanki bunlar başından beri sadece bir rüya gibi.

"Deku!"

Titreyerek önüne döndü, hiçbir şey hatırlamadığı gerçeğiyle şoka girmişti. Katsuki omzundan onu sallamayı sertçe ittirerek bıraktı ve yeniden arkasına yaslandı.

"Ne sikim oluyor söyle artık."

"Ben... Başka birini, görüyorum." Gözleri açıldı, ne olduğunu anlayamıyordu ve ona sakinleştiren tek şey karşısında duran adamdı. Çünkü onu tanıdığını biliyordu, kendi ailesini bile hatırlayamıyordu ama onu hatırlıyordu. Neden? O adam ne yaptı? Anılarını mı sildi?

Hayır, başından beri orada değillerdi.

"Doğru düzgün açıkla."

Daha derine inmeye çalıştı, anlamaya çalıştı. Hiçbir şey hissetmiyordu, burada yaşadıkları her saniye resetleniyor ve toza dönüşüp uzaklaşıyor gibiydi. 

Sanki, oraya ait değillerdi. 

Sadece beklenti dolu bakışlarla karşılaşınca sakinleşip devam etmeye çalıştı fakat yapamadı, bunu söylemek beklediğinden daha çok acı vericiydi. Parçaların hepsi oradaydı ama birleştiremiyordu.

grave || bakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin