Sad Story

12 3 0
                                    

Bilirsin sevgilim, çelişkilerle dolu kararlarımı, ani duygu değişimlerimi, seni ne kadar çok sevdiğimi.

Düşünüyorum bazen, ben de sevilecek miyim bir gün diyorum kendime. Neden kimsenin beni sevmeyeceğini düşünüyorum bilmiyorum, bu ihtimal o kadar çok olağanüstü geliyor ki.
Sanki hep ben sevebilirmişim de kimse beni sevemezmiş gibi. Garip ama doğru gibi.

Sonra etrafımda sevilen insanları görüyorum, onlar sevildiyse ben de sevilirim herhalde diyorum. Bu düşünce çok yanlış biliyorum. Hayır hayır bahsettiğim şey, zor, tuhaf kararları olan insanlar. Ah, sanırım anlatamıyorum.
Bilmiyorum, bilmiyorum.
Cümlelerime birkaç kötü özelliğim var onlar da iyiliklerimi yok ediyor diye girmek istiyorum. Sonra bir ses diyor ki hangi birkaç kötü özellik? Sen tamamen kötüsün. Hangi iyilikten söz ediyorsun sen? Kötülükle bütünleşmek üzeresin diyor bana. Haklı olduğunu düşünüyorum.

Sevgilim, biz birbirimize kavuşana kadar ölmem umarım. Artık nefes sayılarımın azaldığını düşünüyorum. Hayatın bu kadar zor olacağını kim tahmin edebilirdi ki? Burası zor, ilerideki yaşam zor her şey zor.

İçimdeki iyi niyeti kaybettim, sevgiyi kaybettim. Oysa ilk yazılarımı yazdığım zaman 14 yaşında iyi niyetinden kalbi kırılan, herkesi, her şeyi seven bir kız çocuğuydum.
Bir gün bana sarılabilir misin? Buna oldukça ihtiyacım var. Sırtımın sıvazlanmasına, gözlerime gülmene, gözyaşlarımı silmene o kadar çok ihtiyacım var ki.
Her geçen gün ölüyorum. Ölümü o kadar çok anıyorum ki ya tamamen onu çağırıyorum ya tamamen onu itiyorum. Bilmiyorum.
Gözyaşlarım pınarlarımı doldururken bana biraz gülümseyebilir misin? Bu huzur verici.

Sanırım gerçekten sevilmeyeceğim. Sorun değil. Yalan söylüyorum. Sevgilim, hayat benden neden mutluluğu esirgiyor?
Bir gün gerçekten sevilmeyecek olmak canımı yakıyor mu bilmiyorum. Sadece neden diyebiliyorum. Neden benim de istediğim gibi bir hayatım yok diyorum.
Korkuyorum. Sevmediğim biriyle evlenmekten. Çocuk sahibi olmaktan. Ot gibi yaşamaktan. İnsanları mutlu edeceğim derken yok olmaktan korkuyorum. Şu an var mısın ki diye sorma lütfen bana.

Keşke ağlamak meslek olsaydı. Hayat daha katlanılır olurdu.

Sadece ah. Her neyse boşver.


*Dün Hotarubi No Mori E adlı bir anime filmi izledim. 45 dk'ydı. Ama ilk yirmi dakikada ağlamaya başladım. Dünden beri aklıma geldikçe ağlıyorum. Şarkıları çok güzel ve uyumlu. Manganın yazarı kanserden ölen arkadaşı için yazmış. Ah Gin üzümlü kekim, o kadar yakışıklı ki şimdi daha iyi anlıyorum nasıl anime karakterine aşık olabiliyorlar. O gri saçları, güzel yüzü, kalbi. Hayır yeniden ağlamayacağım. - ağladı-
Sanırım birkaç gün daha etkisinden çıkamayacağım. Her neyse sevilmiyorsa biz de başkalarını severiz, kurgu karakterlere aşık oluruz ne yapalım.
Şarkıyı kesinlikle sözlerle dinleyin. Öpüyorum sizi.

Kendime (Eski Adıyla Sevgiliye) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin