anne duası

11 0 0
                                    

Ne zaman yazı yazmak için kulaklığı takıp klavyeyle bakışsam şarkı başlamadan düşünceler zihnimi ele geçirir ve ben kendimi gözlerim dolmuş bulurum aynı şimdi olduğu gibi.
Evden çıkarken annemi öpemedim bugün, alışkanlık olduğundan belki belki de onun iki güzel cümlesinin beni dünyanın en mutlu insanı yapmasıdır sebep. Onun da bir yanı buruk mudur? Belki de eskiden bu yüzden çok konuşmuyordum insanların kalplerini kırmamak için kendi kalbimi kırıyordum. Şimdiyse hem kendimi hem karşımdakini kırıyorum. Ben anne ve babamın kavgaları ile büyüdüm, Nur ise annem ve benim kavgalarım ile büyüdü isterdim ki örnek biri olayım, kavgadan uzak olsun ama anlaşılan ben olmadığım zamanlarda da annemle o tartışıyor.
Bugün annem yaşadığı tüm eziyete, üzüntüye ve acıya rağmen aynı şeyleri yaşamamız için beddua etti. Aslında buna çok fazla takılmamalıydım çünkü onu canından bezdirdiğimin farkındayım. Biraz da hak ettiğimin. Yine de insana çok koyuyor.
Annem bugün dedi ki ben seni gözümde çok büyütmüşüm, çok emek vermişim, çok titremişim üzerine, çok para vermişim, çok desteklemişim, çok güvenmişim. Bu cümleleri onun istediği bir kız olmadığım için kurdu. Birey olmak için mücadele vermeye çalışıyorum. Bu mücadele böyle mi oluyordu? Eğer böyleyse kendimi cehenneme gidecekmiş gibi hissediyorum bu yolun sonunda. Ağlama diyemiyorum sana. Hatta mümkünse daha çok ağla ve dök içini rahatla.
İçimdeki asi kız konuşabildiği için çok mutlu, bir yanımsa içten içe pişmanlık duyuyor hele bunlar Nur'un karşısında olunca daha çok pişmanlık hissediyorum. Günden güne irademi kaybediyor gibiyim. Ne zaman kötü bir şey yaşasam intihar etmek istiyorum bu nasıl bir psikoloji anlamıyorum.
Tüm hayatı benim üzerime kurulu diye bahsedildikten sonra nasıl cümleler çevriliyor anlamıyorum. Ben kendim için mi yaşıyordum? Böyle miydi? Son bir seneye kadar belki de 4 5 aya kadar kendim için yaşamıyordum. Şimdiyse kendimi kim olduğumu ne istediğimi anlamaya çalışıyorum ama zaman geçiyor ve bana kim olduğumu anlamak için bazı şeylere geç kalmışım gibi hissettiriyor.  Hayata bir kere geliyoruz susmalıyım. Bu savaşı verecek gücü kendimde bulamıyorum.

Benden ruhumu satmamı istiyorlar, benliğimi unutmam için zorluyorlar, bu savaştan galip çıkabilmem için bunu yapmaktan başka çarem yok, zorlanıyorum çok zorlanıyorum başa çıkabilecek güçte değilim.

Ben yaşamın her saniyesinin kıymetli olduğuna, değerli olduğuna ziyan edilmemesi gerektiğine inanırım bu yüzden ömrüm ağlamakla geçti.

Tanrı'nın belirlediği kadere karşı çıkılmaz, bu kader ne annemizin, ne babamızın, ne büyüklerin ne küçüklerin ne de benim suçum. Kendi kendimi kinlendirmemeliyim.

Yine de ondan neden para almak istemediğimi, neden inatlaştığımı bilmiyorum bu yaptığım aptallıktan başka bir şey değil.
Önünde sonunda alıyorum. Ama her seferinde almayacağım diye sorun çıkartıyorum eve gidince de aynısı olacak. Belki bu onun da dediği gibi onun istediği biri olmadığım için benim için para harcama deyişimdir. Biraz da babama kırgınlığımdan. Ne kadar her istediğimi yapsa da, hiçbir şeyimi eksik etmese de kırgınım ve affedemiyorum ama bu kaderin suçlusu o da değil.
Okul bitince özgür olacağımı düşünerek hata yapmışım. Bu beni şimdiden korkutuyor. Eskiden inanırdım ki biri bana kızdığında önceden kendim pişman olup kendimi üzer ve ağlayıp korkarsam acı o kadar az olur ama büyüyünce öyle olmuyormuş.
Acı azalmıyormuş. Şimdi istesem de eskisi gibi olmuyor.

Anneme mutluluğu yaşatmak istemiştim ama anlaşılan istediğimiz mutluluklar birbirinden farklıymış. Bu hikayede üzülen kim olursa olsun en çok üzülen yine ben olacakmışım gibi çünkü bencilim ben en çok acıyı ben çekerim.

Ve ben 20 yaşındayım, omuzlarımda ailemin sorumlulukları ile büyüdüm ama şimdi öyle olmadığını söylüyorlar. İnsanların yaşı geçiyor, akranlarım farklı hayatlar yaşıyorlar ben tüm bu sorumluluklara karşın ne tepki vermeliyim, annem benim değiştiğimi söylese de ben hâlâ kendim hariç birçok kişiyi düşünüyorum. İntihar etsem bile arkamdan olacakları.

İnsan parası da olsa olmasa da mutluluk içindeyse mutludur derler. Ben mutluluğu ne zaman bırakıp bu yolda ilerlemeye başladım bilmiyorum. Hep benimle olan o maske ne zaman yüzümden düştü, lisedeyken mi?
Nedenler sebeplerden ziyade çözüm odaklı olmalı insan bunu kendime sürekli diyorum ama olmuyor.
Mutluluğu arıyorum çünkü içimde bulamıyorum onu, insanlarda bulmaya çalışıyorum elime yüzüme bulaştırıyorum.

Çok karışık oldu, çok uzattım ama biliyorum ki Tanrı sesimizi duyuyor.
Lakin mutluluğumuzla ilgilenmiyor, insanlar kör sağır taklidi yapıyor. Sadece benim için değil, kimsenin mutluluğunu.
Sanırım bu dünyada mutluluğumuzu kendimiz buluyoruz ben içimdeki o mutluluğu kaybettim, güçten düştüm ve pes ettim sanarken devan etmeye zorlanıyorum ve ben zorlandığım bir şeyi ağlaya ağlaya yapacak biriyim.
Kendimden nefret ediyorum ve bunum mücadelesini veriyorum.

Seneye sınavda basarı dileyin bana.

23.07.2023
00.20

Dzanum
   Teya Dora

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kendime (Eski Adıyla Sevgiliye) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin