Biraz Da Yarın

21 3 0
                                    

Yakın zamanda...
Yakın zamanda...
Yakın zamanda...

Ani duygu değişimlerinin içine gireceğimi hissediyorum.
Buz gibi soğukta tir tir titreyeceğimi.
Soğuktan korkmuyorum.
Ani duygu değişimlerinin içine girmek istemiyorum.
Bu yıpranan bireyin daha da yıpranması anlamına geliyor ki daha fazla yıpranmak istemiyorum, daha fazla yıpranacak yerim de kalmadı zaten.

Dürüst olacağım.

Açık ve net.

Annemle ne zaman dürüst bir şekilde konuştuğumu unuttum. Belki de bir ay önceydi. Evet bir ay on gün önceye kadar.

Bu tarih aslında bir şeyin tarihi.

Bu hayatımın içine etmeye devam ettiğim bir tarih.
Bu B' a mesaj attığım günün tarihi. Her şeye burnumu sokmasam ne de güzel olacak. Ama eğer bir insan arada anlık cesaretlere tutunup delice şeyler yapıyorsa bunu ondan alamazsın, evet o tip benim.

Ben anlık cesaretler ile rezil olmayı başarmış bir tipim. Hayatıma da zaten çoğu anlık cesaretim yön veriyor.
Hayır bu sefer rezil olmadım, artık rezil olacak düzeyde şeyler yapmıyorum çünkü susmak hayatımın merkezine yerleşmiş düzeyde.

Yongguk'un sesi kulaklarımda. 'One shot ' diyen sesi.

Onun özlemi de durmuyor ya.

Devam ediyorum.
Ben konuşunca, kendinden bahsedince ağlamaya başlayan bir tipim. Bu yüzden annem bazı şeyleri hep geç öğrendi. Cesaret toplamaktan ziyade ağlamak istememek.

Suçluyum. Her şeye burnumu sokup karışmamalıydım. Bir üçgen oluşturmamalıydım. Bir arkadaş üçgeni oluşturmamalıydım. Onların arasına katılmamalıydım. Pişmanlıklarımı saymamalıyım.

"Only one shot, only one shot"

Pişmanlıklarım hiçbir şeyi değiştirmeyecek yalnızca kendimi yiyeceğim.

Ades peki ya sen?

Belki de sen beni unuttun?
Suçu bana yükleyip kaçmak ne kadar da kolay değil mi?
Sen hocalarından bağırtı yerken benim sınav haftasına gireceğimi bilmen gerekirdi. Hadi ama Ades hepimiz öğrenciyiz sınavlara gireceğiz. Bu kız ne olur diye düşünmedin.
Acaba habire aramasının bir nedeni mi var demedin? Aptallık bende insanlarda kendi düşüncelerimi arayarak her seferinde hata yapıyorum.

Suçlunun ben olduğumu biliyordum Ades ama sen beni uyarmadın, hiçbir zaman uyarmadın. Susmayacağım. Hayır. Sus diyen düşüncelerime karşı susmayacağım daha fazla beklemeyeceğim. Biliyorum bu hiçbir şeyi değiştirmiyor ama patlamak üzereyim.

Her neyse Ades. Sen de gelip geçtin. Numaranı sildim. Elim gitmesin diye ama not aldım. Zaten artık elim gitmez. Sen benim değer verdiğim bir yerde üzgün bir şekilde geçiyorsun ve bundan senin haberin bile yok.

İnsanlar seni olduğun gibi kabul etsin istiyorsun. Yanında arkadaşların var Ades ve sen mutlusun.
Seni arkadaşlarının yanında aradığımda onlarla mutluydun.  Daha da mutlu olman dileğiyle Ades.
Kırıldım ama sustum. Biliyor musun şu bir yıl içinde o kadar şey oldu ki bunlardan biri de suskunluğum. Daha da sessiz oldum.

Beni kabul etmediler. Sen mutlu ol.
Biz güçlüyüz.

B-M ne fark ettim biliyor musun? Seninle konuşurken yıpranıyorum. Evet başlarda her şey iyiydi ama sonra gittikçe mahvolduğumu fark ettim.
Bak. Mahvoluyorsun. Bunun farkındasın ama bir şey yapmıyorsun. Tamam bu fazla sert oldu. Yapıyorsun ama yeterli değil ve ben fark ettim ki daha fazla yok olmak istemiyorum.
Ben zaten battı balık yan gider hesabındayım. Hepten batıyorum bu yüzden olumlu şeylere ihtiyacım var. Diken üstünde olmak istemiyorum. İnsanları değiştiremem. Bu yüzden bir çare bulmam gerek.

Ve  bir de sen B seninle ne yapmalıyım bilmiyorum. Şu bir iki ay içerisinde neler olmuş.

Konuşmam gerek ama ne demeliyim bilmiyorum.

Misal şey düşündüm, nöbetçi olacağız ya bizim sınıf mevcudu 33 ben tek kalacağım biri benimle ikinci kez yapacak. Benimle yapmak istemezler ki.

Hayat konusunda neler oluyor bilmiyorum. Misal kayağa gitme fikri vardı ben neden hiç gitmek istemedim. Ana sebep kayak nasıl yapılır bilmediğimden sanırım. Evle bile konuşmadım. Beynim otomatikman gitmemeye odaklıydı. Zaten yanımda yoldaş da yok. Bunu sonradan fark ettim.

Artık daldığım zamanı yadırgamıyorum.
Tek başıma oturmayı yadırgamıyorum. Oysa ağlayacak duruma geliyordum. Artık bu benim için çok normal bir durum.

Sanırım buna alışmak deniyor ya da olgunlaşmak.
Her ne ise işte.

Ah bilmiyorum.

Yalnızca bu psikolojiden uzak bir şekilde Yongguk'un Himchan'ın, Daehyun'un, Youngjae'nin, Jongup'un, Zelo'nun sesi ile kalamaz mıyım?

Yalnızca B.A.P ve ben?

'Everybody say :
Hate you
One everybody say :
Hate you '

İşte bir de B.a.p hasreti var.
Daha dokunamamışken ellerinin arasından giden bir grup.

Acı.

En azından şarkıları var.

En azından toparlanacaklar.
Kilo alacaklar.

Askere gidecekler. Ne de yakışır asker kıyafetleri onlara. 
Yongguk'uma , Himchan'ıma.
İlk onlar.

Oh, en azından bu gülümsetiyor.

En azından.

Hâlâ susuyorum aslında. Kelimeler bir araya gelmiyor.
Bahsetmediklerim var. Yine de bu kadar yeterli. Biraz da yarın yıpranalım.

Sağlıcakla kalın dostlar.

Kendime (Eski Adıyla Sevgiliye) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin