Düş, Yere Çakıl ve Kalk

63 6 22
                                    

Hepimizin istediği bazı şeyler var, vardı belki de.

Mutlu bir yaşam ve gülücükler ile dolu hayaller.

Kimilerimiz artık siyah, kimimiz siyahtan dönmeye çalışıyor, kimimiz gri ile boğuşuyor. En zoru da gri.
Kimimiz hâlâ saflığını koruyor.

Umutlarımız var, vardı.

Kimimiz hayal kurmayı yeni bıraktı, kimimiz hayal kelimesinden uzak duruyor.

Kimimiz benim gibi hayal kurmak istiyor.
Yıkılıyoruz, hayal kurarken yıkılıyoruz, domino taşları gibi hem de hepsi arka arkaya yıkılıyor, biz yıkılıyoruz.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyoruz, gecenin buz gibi ayazında, kendimizi zehirleyerek ağlıyoruz.

Lanet olsun! Shit!

Her sabah kalktığında bugün de yaşıyorsun akşam üzerine geldikçe ' Bu günde yaşıyorum. ' diyorsun.

Ayağa kalkmak o kadar zor ki düşüyorsun.
Seni kemiren olaylar ile, onlardan da feci olan kanserin ile düşüncelerinle boğuşuyorsun.

Direnmeye çalıştıkça senden bir şeyler savrulup gidiyor.
Ayağa kalkmak istiyorsun ama bunu yapmak çok zor.

Arkadaşlık ilişkilerin bok gibi, derslerin düşüyor ve sen her akşam eve gelip ağlıyorsun, ailen üzülüyor, sen daha çok üzülüyorsun.

Gittikçe umursamaz oluyorsun.
Canına iğne batıran herkesi ısırıyorsun çünkü onların ancak bu şekilde yapmayı bırakacağını biliyorsun.
Böylece seninle kimse konuşmuyor. Tabiri caizse ot gibi yaşıyorsun. Her gün 6'da kalk ve okula git, çikolata için kantine in; geril, yemekhaneye in. Ders dinle eve gel.
Bazen o yüzleri görmemek için kütüphaneyi ev edin.

Bu kadar hassas, duygusal olduğun için de ağla.
Bu kadar iyi olduğun için kendine kız.

Millet ders notları yükseltirken sen düşür, hemen yan tarafındakine ne olmak istiyorsun dendiğinde bir cevabı var.
Senin ise yarın yaşayacak gücün yok. Her geçen gün, ölüyorsun.

Okul bitiyor ve tatil başlıyor. Sen tatillerden nefret edersin. Tatile sığınıyorsun.

Sınıf grubundan mesaj geliyor, sınıflar karıştırılmış belli olmuş diye.
Gözlerin doluyor. Okul deyince bile gözlerin doluyor, istemiyorsun okula gitmek istemiyorsun.
Öğrenmeye çalışıyorsun. Meğer belli olmamış. Annenin umudu var. Olmayacağını biliyorsun.

Okullar açılıyor. Tam da beklediğin gibi.

Ürküyorsun çünkü artık o şekilde yaşamak istemiyorsun. Sonra fark ediyorsun. Artık o ürkek kız yok.
Artık sessizce duran kız yok. Tek başına kantine rahatsızlık duymadan gidebiliyor.  Etrafına ürkek tavşan gibi bakmıyor. Sonra bir bakıyorsun ki omuzların yürürken kendiliğinden dikleşiyor. Etrafa eskisi gibi her an ağlayacak gibi bakmıyorsun. Daha dik, yıkamazsınız seni yıkarım bakışları atıyorsun. Bir ara her şey geri dönüyor sanıyorsun ama hayır değil.

Tabiki üzerinden kocaman bir yıl geçti.
Artık bir pskiloğa gitme vakti geldi.
Çünkü bir yıl kısa bir süre değil, sinirlerim, duygularım, hayatım yıprandı.

Bir akşam bakıyorsun bir de ders notların olduğundan da düşmüş. Dik duruyor olman hayal kurmaya yeniden başladığın anlamına gelmiyor, umutlarının olduğu anlamına gelmiyor.

Yeniden inşa ediyorsun hayatını, yeni yeni. Yıprandığı yerden düşe kalka, yıkılan umutlarından yeniden umutlar edinmeliyiz ki hayata devam edebilelim.

Hayat geçiyor sevgili dostum ama gerçekten de ot gibi geçiyor.
Bu yüzden güzel bir üniversite hayali kurmalıyız.
Uyandığımızda gülümsemeli ve umutlu olmalıyız. Yıkılacağını bile bile kurmalıyız ki her yıkılıştan ders alalım.

Kısa bir zamana kadar bu liseye geldiğim için çok mutsuzdum. Hayat onun hakkında içimdeki umutları tek tek sömürüyordu, elimden alıyordu.

Fark ettim ki iyi ki geldim ve hayatımla ilgili bir ders aldım. Herkes hayatla ilgili dersler alacaktır. Er ya da geç.

Önemli olan kalkabilmek ve hayat elinden tutacağım ki kalkabilesin ama önce kendimi kaldırmalıyım.

Ve bir gün söz vermiyorum ama gerçekten bir gün bir emo gibi gözlerimin etrafını siyah çizgiler ile çizeceğim. İnsanlar ne der diye düşünmeksizin belki ağlayarak belki de gülerek o şehrin ismini haykırarak koşacağım. Kollarımı açacağım ve insanların beni  akıl hastanesi kaçkını olarak bilmelerine izin vereceğim.

Çığlık atacağım.

Ama insanlar bilmelidir ki en büyük akıl hastanesi yaşadığımız Dünya'dır. Çünkü her çeşit deli aramızda akıllı gibi dolaşıyor.

Beni manyak olarak gören insanlara da söylüyorum ki onlar görüp görebileceğiniz en deli insandan bile daha tehlikeli.

Bu yüzden Sevgilim, sana ne olursa olsun gel deyişim. Birlikte kalkarız.

Şimdiye kadar okuyan herkese teşekkürlerimi iletiyorum.
Hayır bu bir veda değil, yalnızca içimden gelen birkaç cümle.

Kendinize dikkat edin ve Allah'a emanet olun.

Ne olursa olsun, hayal kurmaya devam edin bir gün belki de hepimiz hayal kurarken düşüp yeniden kalkmaya aşık olacağız.

Sevgilerle

Mehir

(Multimedyaya bu satırları yazarken dinlediğim şarkıyı bırakıyorum. ) 

Kendime (Eski Adıyla Sevgiliye) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin