Gülüşünü sevdiğim adam,
gözlerimi kapatıp da gülümsemem delice.
Yüzün gözlerimin önünde bile değil oysa varlığın bile gülümsetiyor.
Kış geliyor Sevgilim, bahaneler üretebilirim.
Ağustos 2. hafta deyip duruyordum hatırlıyor musun? Hayır Aralık deyip tarih vermeyeceğim bu sefer.
Ama Sevgilim, gideceğim. Bunun en yakın zamanda olmasını istiyorum.
120 soruda 57 net iyi mi?
Bence geliştirilebilir ama aileme kötü diyeceklerdir. Hele matematikteki 9 netim...
Hiçbir şey için umut kesmeye değmez.
Kimse için kendimi üzmeme gerek yok.
Bu hayata insanlar beni üzsün diye gelmedim, bana verilen hayata şükrederek kendi kendimi uçuruma sürüklemek için gelmedim.
Bu hayata gelişimin bir amacı var. Tutunmam gereken bir hayat var. Şekillendirmem gereken kocaman sayfalar var önümde. Ölümün ta yanı başımda olduğunu bilerekten doldurmalıyım her sayfayı. Her anı. Gülümseyerek. Acı ile doldurduğum zaman sayfada bir eksiklik kalacak, her anı hüzünlü bir gülümseme ile doldurmalıyız.
Yavaş yavaş, kendimden beklenmeyen bir şekilde sakince doldurmalıyım her anı tekrardan yaşayarak hem de.
Anın olduğu kadar her zamanın tadını çıkarmalıyım. Çünkü özlem ağır bir duygudur kurtulmak istediğin şeyi bile özlem duygun nedeniyle özlersin.
Kendini sev.
Sen sevilmeyecek biri değilsin.
Sen iyimsersin, sen nefret etme konusunda başarılı olamayan birisin, herkese sevgi duyan birisin.
Senin de yapabildiğin dersler var.
Senin de başarabildiğin şeyler var.
Yapamadığın şeyler ağır basıyor gelebilir sana ama hayır öyle değil,
sen gibi dili karmaşık kullanan günümüzde az kişi var, kullandığın dil Servet- i Fünun dönemi gibi anlaşılması güç. Bu yazı yeteneğinin iyi olduğunu göstermez mi?
Şarkıların ritmini erken kavrıyorsun.
Gözlerini kapattığın an kendini başka bir alemin içinde buluyorsun.
Sen gürültülü ortamda ders çalışabiliyorsun.
Sen insan gibi karmaşık bir yaratık iken ince düşünebiliyorsun.
Sen çok güzel gülümsüyorsun.
Bu kadar güzel gülümsemek kararmış ruhunu bile aydınlatıyor biliyor musun?
Sen anlayışlısın.
Sen sana yapılan onca şeye karşın sabırla bekleyebiliyorsun.
Senin bir sesin var. Yalnızca bunu kullanmayı bilmiyorsun.
Gülümsemek senin kadar kimseye yakışmıyor.
Sen özelsin.
Senin başkaları gibi çok bilgi bilmene gerek yok.
Sen sensin.
Başkası değil.
Sen o bu şu değilsin.
Sen MBSE' sin.
Sen kendinsin.
Sen hayatta gördüğüm en sabırlı kadının kızısın.
Sen hayatta gördüğüm en özgüveni adamın kızısın.
Sen her şeyi biliyorum havalarındaki ana babasının kızı olan göründüğü gibi olmayan ama yanakları kadar yumuşak ve hassas olan bir kalbe sahip olan kız kardeşe sahipsin.
Sen, fene olan aşkı yüzünden yollara düşen kızsın.
Sen, sensin.
O sensin.
O sensin.
Evet o sensin.
Kendi yardımına ihtiyacın var.
Şimdi o eli tut ve silkelen.
Şimdi üzerindeki toprak ile vedalaş sana göz ucuyla bakan solucanlara veda et.
Şimdi, yeni bir kapı arala ve yavaşça diğer kapıları kapatmaya başla ve yüzüne doğru çarp.
Şimdi kalk ve ailene ciddi bir destek almak istediğini söyle.
Onlara düzgün ve yumuşak bir dille söyle.
Kendini buna inandır ve vu sefer kendi isteklerini kendin söyle, şimdi toparlanabileceğine inanarak ilk adımı attın.
Adımlarını ciddi düzeye taşı ve dağılmış parçalarını bir bir kaldır, kendini, inşa edemediğin kendini, bu saatten sonra inşa et.
Hiçbir şey ama hiçbir şey için geç değildir.
Sen o ufak ümide inandığın an sana yeni bir an açılacaktır.
Buna inandığın için teşekkürler
Seni sevmeme izin verir misin kendim?
Aimer- Kataomoi
( Şarkının türkçesinin hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Çok güzel. )
