bazı gerçeklerin farkına varmak, pişmanlık gibi hayaller

18 1 0
                                    

Bir süredir kendi içimde bir şeylerin mücadelesini veriyorum. O şeyler öyle yeyip bitiriyor ki beni düşüncelerim duygularım alt üst oluyor, perişan ediyor beni ve çevremdekileri. Başından beri okuduğum okuldan yakınıp durdum, okuduğum bölümden belki iki gün sonra yeniden yakınacağım. İrem, nisanın biri veya ikisi gibi İstanbul'a Esra'nın yanına gitmeyi düşünüyor. Asıl amacı, sevgilisi ile buluşmak ve Öznur'a düğün için gelinlik bakmaya gitmek bir süre evden uzaklaşmak. Esra'nın yanına gideceğini duyduğumda ben de geleceğim demiştim. Evden çok bunaldığım için, özgür olamadığım için. Ara ara düşünüyordum. Ama bugün olarak kesin karar verdim. Gitmeyeceğim. İlk başta gitmek için epey hevesliydim ama şimdi düşününce... Hiçbir insan ilk planı değilim. İlk önceliği. Bu beni üzmüyor. Hayır bu yüzden bu satırları yazarken ağlamıyorum. Tabi ki buna kırılmadım. Ama bugün şöyle bir bakınca İrem'e el ayak bağı olacağımı düşündüm. Özgür olmak istemiştim. Ama onlar bana annemin bir emaneti gözüyle bakıp rahatça gezmeme izin vermeyeceklerdir. Verseler bile (20 yaşında biri izin almamalı.) ben kötü hissederim büyük ihtimalle.
Bir gün Bennur ve ben teyzeme yatıya kalmaya gidecektik. İrem'in işten çıkmasını bekledik. Akşamına Öznur geldi. İlginin odağı olmak istemiyorum. Ama sadece... Biraz dinlenmek güzel olabilirdi. Ve akşamına İrem sevgilisi ile konuştu gece boyunca. Bazen kızlar çok kalp kırıcı olabiliyor. Açıkçası şu aralar kafamı uzun bir süre burada olacağım yoruyor. 1 aya bile tahammül edemezken atanamadan birkaç yıl beklemek... Sanırım köpek gibi çalışıp atanmalıyım. Annem sürekli evde ne yapacaksın çalış adlı masalını okuyor. Düşününce... Ben de hayal kuruyorum. Yani o hayalleri gerçekleştirmek için çabalamasam da ben de hayal kuruyorum ama olacağına inanmıyorum. Olması için değil, olsa güzel olurdu şeklinde pişmanlık gibi hayaller kuruyorum.
Ama şu ara içimden hep şey geçiyorum, seneye kpss çalışırken yks de çalışmak ve atanıp bir yandan ikinci öğretimle veterinerlik okumak. Bir de ev kiralamak. Yurt dışına çıkmak. Klinik açmak. Veterinerlik bazen inandırıcı gelmiyor. Ve küçümsenmekten nefret ediyorum. Yine de... öğretmen olmak istemiyorum. Öğrencilerden korkuyorum.

Evimi düzmemek para biriktirmek ve kendimi geliştirmek. Bu yirmi yaş ne büyük ne de küçük. Tek yaptığı insanı bunalıma sokmak. Bir de insanı habire ağlatmak.
Düşününce Nihat da ailede abisiydi sanırım birinin ayrı para biriktirdiğini banka hesabı olduğunu öğrendiğini söylemişti. Ben de her şeyi söylemeyeceğim demişti. Haksızlık yaptığım biri daha. Neyse aklıma getirip de düşünmek istemiyorum.

Kendime (Eski Adıyla Sevgiliye) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin