wild hearts and loves | taekook

13 - yardımsever alfa

Çok fenaydım. Bu nasıl bir şeydi bilmiyordum ama vücudumda kol gezen o ateşi hissedebiliyordum. Ayak parmaklarımdan başlıyor saç uçlarıma kadar geziniyor ve her yerimi yakıyordu.

Deli gibi terlemiştim ve uzandığım yatakta dizlerimi kendime çekerek cenin pozisyonuna geçmiştim. Üzerimde olan iç çamaşırı bile fazlalık gibi gelirken kendimi sürekli yatağa bastırıyordum. Bacaklarımın arasından sızan sıvıyı hissedebiliyordum. Ayrıca deliğim sürekli kasılıp duruyor ve bana zor anlar yaşatmaya devam ediyordu.

Eve kadar nasıl geldiğimi bile anlamamıştım. Alfadan uzak durmak için önden önden hızlı adımlarla yürümüştüm ve o da birkaç adım arkamdan evime kadar takip etmişti beni. Çünkü tekrar kızgınlığa girmem an meselesiydi ve ben bu şekildeyken yalnız başıma dışarıda yürümemi istememişti. Bacaklarım bile titrerken kendimi zar zor eve atmıştım.

Aslında hiç bu kadar zor bir kızgınlık yaşamamıştım. Ergenliğe girdiğimden beri kasabanın hekiminden aldığım bastırıcıları kullanırdım fakat şu anda olduğum noktaya kadar gelebilmiş olmak benim aptallığımdı.

Kendimi yatağa bastırıp ileri geri sürtünürken bir yandan da küfürler mırıldanıyordum. Pazarda rastgele gördüğüm ve tanımadığım bir omegadan ilaç almak bu hayatta yaptığım en yanlış şeydi belki de.

Terden ıslanmış saçlarımı geriye atmış ve elimin altında ki yastığı sıkıca kavramıştım. İhtiyaçla inlerken ise aklımdan tek bir kişi geçiyordu.

Kim Taehyung.

Gözlerimi kapattığım her anda zihnim sürekli onu önüme sürüyordu ve kendimi bana dokunduğunu hayal ederken buluyordum. Ellerinin vücudumda gezindiğini hayal ediyordum ve sonrasında daha beter bir hale geliyordum.

Omegam ise benden de kötü durumdaydı. Sürekli alfayı istediğini söylüyor ve onunla iletişim kurmak istiyordu ancak buna izin vermiyordum. Bu yüzden de sürekli acı içinde olduğu kısık sesli ulumalar bırakıyordu etrafa.

Mühürlü olmadığım için daha ağır atlatıyordum bu süreci. Jimin ise şanslı olan taraftı. Alfası eminim ki ona yardımcı oluyordu.

Altımdaki iç çamaşırından da kurtularak tamamen çıplak kaldığımda elim hemen penisime sarılmıştı. Dokunduğum anda hissettiğim hazla inlerken vücudumda eş zamanlı olarak titremişti. Elimi ileri geri götürerek kendimi çekiştirsem de bir türlü yetmiyordu.

Elimi hızlandırdığım sırada burnuma dolan toprak kokusu ile gözlerim kapanmış ve başım arkaya düşmüştü. Zevkim ikiye katlanırken daha yakından gelen feromon kokusu ile kurdum çıldırmış ve ben saatler sonunda ilk kez gelmiştim.

"Jeongguk?"

Tanıdık ve kalın olan ses beni yerimde sıçratırken hızla yanımdaki yastığa sarılmıştım. Kollarımın arasında yastığı tutarken fark ettiğim şey ile tekrar küfür etmiştim.

Saatler sonra beni rahatlatarak gelmemi sağlayan şey Taehyung ve kokusuydu.

"T-taehyung?"

Nefes nefese bir şekilde konuştuğum sırada sesinin nereden geldiğini bile kestiremiyordum.

"Pencerenin önündeyim, feromonların evi kaplamıştır diye girmek istemedim ama kokunu eve yaklaştığım an bile alabiliyordum."

Kafam hızla perdeleri çekili ancak camı açık olan pencereye kaydığında vücudumu yastığın arkasına biraz daha gizlemiştim. Kurdum onu ve feromonlarını yakınında hissettiği için biraz olsun sakinleşmişti, onun kokusu bize iyi geliyordu.

Alfanın yanımızda olduğunu hisseden omegam davetkar feromonlarını direkt olarak onun üzerine yönlendirmişti. Ne istediğini biliyordum ve bende bunu istiyordum. Şu andan itibaren tek amacı alfayı etkileyerek yanımıza gelmesini sağlamaktı.