22 - final

10.4K 756 456
                                    

İnanmıyorum resmen ikinci kitabımı da bitirdim 🥺

WHAL yazdığım ilk omegaverse kurgusuydu ve ilk kez tam anlamıyla smut yazdım umarım batırmamışımdır. Her neyse son kez yorumlarınızı esirgemeyin...

Bu bölümü atıp hemen uyuyacağım çünkü maalesef yarın işe gideceğim 😞

Gitmeden hemen önce devam eden kurgularıma bakmayı unutmayın!!!

Buraya kadar bizimle olan herkese çok teşekkür ederim, sizi seviyorum. Taekook ile kalın. 💙💐💫

-



Aradan geçen üç günün ardından sonunda evimdeydim. Burada olmak ruhsal olarak rahatlamamı sağlıyor ve ister istemez iyi hissediyordum. Tabi iyi hissetmemde günlerdir yanımdan bir dakika bile ayrılmayan alfamında büyük bir etkisi vardı.

Taehyung zehirlendiğimden beri paranoyağa bağlamış gibiydi. Yemem için getirilen her şeyi önce kendi yiyor ve test ediyor ardından yememe izin veriyordu.

Beni zehirleyen kişinin Gayoung olduğunu öğrendiğimde ne tepki vereceğimi şaşırmıştım. Tamam benden haz etmediğini pekala biliyordum ama bu kadar ileri gideceğini asla düşünmemiştim. Zehirlendiğimi fark ettiğim an o kadar korkmuştum ki kafayı yiyecek gibi hissetmiştim. Tüm vücudumda hissettiğim ağrı ve acı yetmezmiş gibi birde kurdumu hissedememek beni çıldırtmaya yetmişti. En kötüsü ise Taehyung'tan uzak kalacak olmamdı.

Ölsem bile kendim için değil onu yalnız bıraktığım için üzülürdüm.

Birde onunla mühürlenemeden öldüğüm için...

Şimdi ise yaşıyordum ve bunun keyfini çıkarmaya bakıyordum. Arkadaşlarım ve sevgilim etrafımda dört dönüyor her istediğimi yapıyorlardı. Haliyle bende bu durumu iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışıyordum.

"Jiminshi!" diye bağırdığımda artık ona seslenmemden bıkmış olan arkadaşım göz devirerek gelmişti yanıma.

"Yine ne var?" Dişlerinin arasından konuşması sırıtmamı sağlarken omuz silkerek cevaplamıştım sorusunu.

"Benim biricik alfam nerede biliyor musun?"

Sorumun hemen ardından bükülen dudaklarıma karşı göz devirmiş ve eliyle burun kemiğini sıkmıştı.

"Jungkook... ben nereden bilebilirim Taehyung nerede?"

"Ne yani çıkarken söylemedi mi size de?" dediğimde hayır dercesine sallamıştı kafasını.

"Söylemedi. Belki önemli bir işi vardır. Biliyorsun kasabanın yönetiminde yer alanlardan biri de o ve ailesi."

Çatılam kaşlarıma engel olamamıştım. "Salak salak konuşma Jiminshi benden önemli ne işi olacak?" Ardından sinirle bir nefes almıştım. "Ayrıca zehirlendim ben ya, farkında mısınız? Nasıl beni bırakıp gidebilir?"

Aniden çirkefleşmem şaşırmasına neden olsa da bu hallerime alışkın olduğu için beni umursamadan yatağımın boş tarafına atmıştı minik bedenini.

"Taehyung'a bazen üzülüyorum." diye mırıldandığında ellerimle oynarken kafamı sallayarak onaylamıştım onu.

"Bende üzülüyorum, hala mühürlenmedi benimle." Ardından dudaklarım büzüldüğünde gözlerimde eş zamanlı olarak dolmuştu. Dolu gözlerimle ona bakmış ve "Taehyung beni sevmiyor mu yoksa?" diye sormuştum.

wild hearts and loves | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin