wild hearts and loves | taekook

20 - cezalar

Yeni hikayem Want to Live yayında!!! Bakmayı unutmayın lütfeeen ~

-

Güzel bir güne uyanmanın yolunu sanırım artık bulmuştum. Sevdiğim adamın kolları arasında olduğum her gün mutlu uyanacağıma emindim.

Birkaç santim ötemdeki yüzüne gülümseyerek baktım ve önüne gelen siyah saç tutamlarını geriye doğru ittirerek güzel yüzünün daha fazla açığa çıkmasını sağladım. Yatağa dağılmış saçları ve uyurken büzülmüş dudakları ile şu anda kalbime hiç iyi gelmiyordu.

Yaklaşarak pürüzsüz duran yanaklarına bir öpücük kondurdum. Bunun yeterli gelmeyeceğini fark ettiğimde birkaç tane daha öptüm. Ancak yine ona doymadığımı hissederken yüzünün her yerine bir sürü öpücükler kondurmaya başladım.

Sevgimden deliriyordum resmen ya! Nasıl bu kadar zaman ona trip atıp uzak kalabilmişim aklım almıyordu.

"Jeongguk." Sızlanan sesini duyduğumda kocaman açılan gözlerimle geri çekilmiş ve gözlerini aralamaya çalışmasını izlemiştim.

"Omo! Uyandırdım mı? Çok üzgünüm."

Kolunu kaldırarak çıplak belimi kavramış ve üzerine doğru çekmişti beni. İtiraz etmeden üzerindeki yerimi aldığımda penisinin bacağıma değmesi ile nefesim teklemişti. Tanrım... biz hala çıplaktık.

Tüm odağımı yüzüne vermeye çalıştım ancak penisim tamda karın kaslarının üzerinde dururken bu oldukça zordu. Kızgınlığıma daha çok vardı fakat ben şu anda ileri geri sürtünmemek için kendimi fazlasıyla sıkıyordum.

"Neden kızardın?"

Yavaş yavaş kendine gelen Taehyung'un sorduğu soru ile "Hı?" diye anlamsız bir tepki vermiştim.

"Yüzün kızarmış, iyi misin sen?" diye sorduğumda elinin tersiyle yanağıma ve alnıma dokunmuştu.

"İ-iyiyim, bir şeyim yok. Sen neden uyandın ki?"

Önüme düşen perçemlerimi geriye doğru ittirirken kocaman gülümseyerek "Şımarık tavşanın biri uyumama izin vermediği için." demesi ile kıkırdamıştım.

"Özür dilerim, o kadar güzel uyuyordun ki dayanamadım."

"Sende uyandırayım mı dedin?"

Kafamı iki yana sallamış ve eğilerek yanaklarına öpücükler bırakmıştım. "Hayır, böyle bir sürü öpeyim dedim."

Tekrar öpmek için eğildiğimde kafasını kaldırarak dudaklarımı kavramıştı. Anında ona teslim olurken bir elim kol kaslarına çıkarak olduğu yeri sıkmıştı.

Taehyung dudaklarımızı ayırarak doğrulmuş ve ben ne olduğunu anlamadan sırtımı yatakla buluşturmuştu. Kolları başımın yanındaki yerini alırken üzerime eğilerek birleştirmişti tekrar dudaklarımızı.

Kavradığım alt dudağını tüm gücümle emmiş ve çekiştirerek dilimi üzerinde dolaştırmıştım. İnlemesi ile kollarımı boynuna dolayarak daha çok çekmiştim kendime. Toprak kokusunu tüm odada hissedebiliyordum. Bacaklarımı beline doladığım sırada eli anında üst bacağımı bulmuş ve yavaşça okşamıştı.

Üst dudağımda ki acıyla ısırdığını anlamış ve inleyerek geri çekilmiştim. Nefes nefese birbirimize bakarken birkaç küçük öpücük daha bahşetmişti bana.

"Kurdum seni mühürlemem için baskı yapıyor bana."

Ufak bir gülüş dudaklarımın arasından kaçtığında o da benimle gülmüştü. "Az kaldı." dediğimde beni kafasıyla onaylamış ve "Az kaldı." demişti.