Bilgilendirme××
smut kısmını nehşr arkadasım cok istedigi icin ekledim yani fazla becerdiğim söylenemez ama her neyse iyi okumalar 💛💛×
Herkes sırayla büyük arabalara biniyordu. En sonunda sıra biz üçümüze geldi ve öğretmenlen itişmeleriyle içeri girdik. Koltuklar üç kişilikti. Hemen cam kenarına geçerek diğer binenlere baktım. O sırada sasuke yanıma, naruto da onun yanın yanına oturmuştu. Beş dakika daha öğrencilerin binmesi beklendikten sonra otobüs kalktı ve heyecanlı orman kampına yolculuğumuz başladı. Gece geç yattığım için uykum vardı. Sasuke'yle aramızda tartışma/ayrılık olmamış gibi kafamı omzuna koydum. Huzur verici.
Gözümü yeni yeni açmaya çalışırken birinin bana seslendiğini duydum.
"Sakura kalk güzelim geldik"
Sasuke omzundan dürterek beni uyandırmaya çalışıyordu. Hala uykulu sesle
"geldik mi" dedim.
"Evet hadi"
Bileğimi tuttuğu gibi otobüsten indik. Karşımda gördüğüm ilk şey beklemekten sıkılmış yüz ifadesiyle somurtan naruto'ydu. Eskiden de çok sabırsızdı, sanırım hiç değişmemiş. Bavullarımızla ormandaki patika yoldan yürümeye başladık. Bu kampımızda öğretmenler için ayrı bir yer vardı. Kısacası öğrenciler olarak tek kalıcaktık. Tabi yapamayacak kadar küçük değiliz. Seneye mezun oluyoruz sonuçta. Patikanın yarısına ulaşınca önümüzdeki yön veren öğretmenler yol ayrımından döndü. En öndeki grupta gideceğimiz yere doğru hareket etmeye başladı. Ormanın huzur verici kokusu, çimleri yeşili, arıların vızıltısı... Bunları çok özlemiştim. En son naruto'yla ayrılmadan önce evimizin yanında ki ormanda kamp kurmuştuk. Özlem dolu düşüncelerimi bir kenara atıp yürümeye devam ettim. Yaklaşık beş dakika daha yürüdükten sonra birsürü çadırın olduğu bir alana geldik. Çadır dediğime bakmayın içi neredeyse 1+1 ev kadar büyüktü. Bana kalsa tek çadırda altı kişi bile aynı anda kalabilir. Naruto'nun isteği üzerine yeşil renkli çadırda kalmaya karar verdik. Çantalarımızı bulduğumuz bir boşluğa koyup çadırda yerleşmeye başladık. Herkes hazır olduğunda hava kararmıştı bile. Sonbahar ve kışın en kötü yanı gündüzlerin çabukcak bitmesi. Toplanma alanında oturup ateş altında marşmellov yemeye başladık. Toplamda beş tane toplanma yeri vardı. Bizim bulunduğumuz toplanma alanında ; naruto, sai, sasuke, ben, ino, tenten ve hinata vardı.
"korku hikayeleri anlatmaya ne dersiniz"
bu fikir inodan çıkmıştı. Olur anlamında başımı salladım. Çoğunluğun oyuna göre bu istek kabul edilmişti.
"O zaman benim bildiğim bir tane var hemde kampa giden bir genç grubuyla ilgili anlatabilir miyim!"
Tenten sanki kırk yıldır bu anı bekliyormuş gibiydi. İno'nun kafasını sallamasıyla anlatmaya başladı.
"Bundan 10 yıl önce yedi kişilik bir genç grubu varmış. Aralarında eğlence olsun diye kamp yapmaya karar vermişler. Gidip çadırlarını kurmuşlar. Toplam üç çadır olduğu için iki çadıra üç kişi diğer çadırada bir kişi yatmaya karar vermişler. Harika geçen günleri bitince gece olmuş. Herkes çadırına girmiş ve yatmaya başlamış. Üç kişi yatan gruplardan biri garip garip sesler duymaya başlamışlar. İçlerinden biri dışarı bakmaya karar vermiş. Diğer üç kişilik arkadaşlarının çadırı kapalıymış fakat tek kalan kızınki açıkmış. Kafasını oraya çevirdiği anda arkadaşını kanlar içinde kapıdan çıkarken görmüş. Gördükten sonra çadırdaki diğer arkadaşlarının söylemesine göre çığlık atmasıyla yere düşmüş. Arkadaşları onu kontrol ettiğinde ise rengi bembeyaz olmuş. Söylenenlere göre bu kız geceleri ormanda olan gençlere 'beni neden yanlız bıraktınız, yanıma gelmek ister misiniz' diyormuş. Arkadaşlarındansa bir daha haber alınamamış. Çoğu yere öldü olarak çıksada yere yığılan çocuk dışında kimsenin cesedi bulunmamış."
Tüylerim ürpermişti. Hem gece gece hem orman hikayesi korkmam için yeterli sebepti. İnoda korkmuş olmalı ki durup durup etrafa bakarak sai'nin kolunu sıkıyordu. O sırada bana bakan sasuke'yi gördüm.
" Korktun mu yoksa"
"yani... Biraz olabil-" yapraklardan rüzgarın oluşturduğu hışım sesiyle çığlık atmam bir oldu.
"belli birazcık"
"bu kadar korku yeter saat geç olmuştur hadi çadırlara girelim" naruto'nun bu teklifi gelmese daha da rezil olacaktım. Teşekkürler naruto.
**
Gece bi kaç sesten ürpersemde sasuke'ye sarılarak uyumaya devam ettim. Böylece huzurlu bir gece geçirdim. Sabah olduğunda kafam sasuke'nin göğüsleri üzerindeydi. Sasuke ise uyanmış saçımı okşuyordu.
"Günaydın"
"Sanada günaydın"
Yavaşça doğrularak çadırdan çıktım. Arkamdan sasuke'de çıktı böylece toplanma yerinde sabırsızca bizi bekleyen naruto'nun yanına oturup kahvaltımızı ettik. Yemekten sonra gene çadırlarımıza çekildik. Naruto biraz dolaşıcam diğerek bizden ayrıldı. Böylece çadırda Sasuke'yle başbaşa kaldık.
"Seni çok özledim, sakura" ve yanağıma bir öpücük, daha sonra Boynuma derken ellerini ellerime geçirdi.
"S-Sasuke şuan ve burda mı?"
"bir sakıncası mı var?"
"Aslında hayır"
"devam edebilirim öyleyse"
Sırtım yerdeki minderle buluştuğunda sasuke hala boynumu öpmekle meşgüldü. Daha sonra yumuşacık dudağı ve dudağım buluştu. Tatmin olamayınca işin işine dillerimizde karıştı. Sonra tekrar boynumu öpmeye başladı. Yavaş yavaş öpücüklerini aşağı doğru indirmeye başladı. Bir eliyle tişörtümü kaldırdı. Göğüs çizgimin olduğu taraflarıda öpmeye başlamıştı ki çadırdan hafif bir fermuar sesi gelmesiyle hemen sasuke'yi ittirdim. Ardından hemen tişörtümü düzeltip doğruldum. Gelen naruto'ydu. Elinde üç tane ottan yapılmış bilezik benzeri bir şey vardı. Sasuke'nin yüzü asılmasını dikkate almayarak
"Elindekiler ne naruto" dedim.
Yavaşça yanımıza oturdu ve dikkatlice gösterdi. Saç renklerimizde çiçeklerle yapılmış bilezikler vardı.
"Bunlar üçümüzün arkadaşlığı için. Ne olursa olsun bunları saklayalım olur mu?"
AAAA ÇOK UTANIYROUM GÖZ KANAMANIZ İÇİN ÖZÜR DİLERİM 😬😕🤨☹️🤭😵😐✋🙄🤧😦☹️😕😒🤭😬
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Real lovers -sasusaku-
Fantasy'seni üzmektense ölmeyi tercih etmeyi istemiştim, başarılı olamadım... ' × Tamamlandı ×