9.BÖLÜM - ÖFKE

24 5 0
                                    


Eve vardığımda hava kararmıştı. Kapıyı tıklattım fakat kimse açmayınca içeriye anahtarımı kullanarak girmek zorunda kaldım.

- Annee! Clary! Neredesiniz ?

Sesimi duymuş olacak ki Clary -evimizin en gözde çalışanlarından olan ve aynı zamanda benim bakımım dahil her şeyimle annemden çok ilgilenen kişi - merdivenlerden aşağı doğru inerken konuşmaya başladı:

- Kusura bakma tatlım. Yukarıdaki odaların çarşaflarını değiştiriyordumda kapının çaldığını fark etmemişim.

- Önemli değil kraliçem.

diyerek yanağına bir buse kondurdum. Bir anda halimi görünce panikledi.

- Ne bu halin, kavga mı ettin sen? İyi misin? Bir yerinde bir şey var mı?

Endişesi sesine yansımıştı. Sakinleştirmek adına konuştum:

- Kraliçem merak etme iyiyim, sakin ol lütfen.

- Nasıl sakin olayım tatlım hiç iyi gözükmüyorsun, ne olduğunu anlatmak ister misin?

- Önemli bir şey değil gerçekten. Konuşmaya bile değmez, merak etme sen.

diyerek sakinleştirmeye çalışsamda kolay kolay inanacak durumda değildi.

Kızı öldükten sonra beni kızının yerine koymuştu, ben de elimden geldiğince kızının yokluğunu aratmamaya çalışıyordum. Bundan 8 yıl önce trafik kazasında kaybetmişti eşi ve kızını.

Ortamın havasını dağıtmak adına ona kocaman sarıldım ve odama doğru çıkarken seslendim.

- Annem nerede gelmedi mi daha?

- Malesef tatlım işi uzamış, biraz geç geleceğini söyledi.

- Bu olanlar aramızda kalacak değil mi kraliçem?

Annemin duyup da üzerime gelmesini istemiyordum.

Kararsız gözlerle arkamdan baktığını farkedince tekrar ona döndüm.

- Daha fazla merak etmene gerek yok gerçekten iyiyim ve annem beni görene kadar toparlamış olurum zaten.

Emin olmayan ama beni de düşünen bakışlarla başını sallayarak onayladı ve konuştu:

- Tamam tamam, ama bana bak bu son olucak tamam mı yavrum?

Ellerimi havaya kaldırarak benim suçum yok der gibi suratına bakıp kafamı sallayarak onayladım.

Odama girdiğimde bugünün gerektiğinden daha yorucu olduğunu ve artık dinlenmem gerektiğini düşünüyordum.

Kendime gelmek amacıyla ve de şu pisliğimden kurtulmam için ılık bir duşa ihtiyacım olduğunu düşünerek kendimi banyoya attım. Ilık suyun içine girip biraz dinlenmek adına gözlerimi kapattım.

•••

Durulanıp bornozumu üstüme geçirerek saçlarımı kurulamaya koyuldum. Kuruladıktan sonra üstümü giyinip saçımı tepemde dağınık bir topuz yaptım. Banyodan çıktım ve kendimi yatağımın üstüne bıraktım. Tüm ağırlıklarımdan kurtulmuş gibi hissediyordum. Güzel bir uykunun iyi geleceğini tahmin ederek gözlerimi kapatmıştım ki tam o sırada telefonum çalmaya başladı.

"Ay hayır yaa! Birazcık dinlenseydim, birazcık yaa" diyerek sitem ettim.

Telefonu elime aldığımda yine bir şeyler olduğunu telefonun ekranında gördüğüm isimden anlamıştım.

Rastus arıyordu.

Rastus çok güvendiğim ve her işimi yaptırdığım sağ kolumdu.

- Söyle Rastus!

KARANLIĞIN KRALİÇESİ:İKİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin