10.BÖLÜM - SEÇMELER

20 6 0
                                    


Sabah herkesten önce uyanmıştım. Aklımdaki tilkilerle bu kadar bile uyuyabilmeme şükredip banyoya girdim. Soğuk suyla yüzümü yıkayıp saçlarımı at kuyruğu yaptım.

Odaya geri döndüğümde Adelyta'nında uyandığını gördüm.

- Ben mi uyandırdım?

- Hayır, hayır bu aralar pek uyuyamıyorum. Heyecandan olsa gerek.

Ne heyecanı diye soracağım sırada okulun voleybol takım seçmeleri yapılacağını hatırladım.

Adelyta güzel olmasının yanı sıra çok nazik ve yetenekli birisiydi. Benim aksime kısa koyu renkli saçları, dolgun yüz hatları ve ince uzun bedeni vardı. Ve çok güzel voleybol oynuyordu.

Bu yıl yapılacak olan seçmelere uzun zamandır hazırlandığını biliyordum ve eminim ki seçilecekti. Heyecanla bana bakan gözlerine dönüp:

- Ne kadar yetenekli olduğunu biliyorum, ayrıca çok çalıştın. Eminim başaracaksın, bu kadar heyecan yapmana gerek yok biraz rahat ol Adely. 

Düzgün başlayıp sonunu eğlenceye vurduğum cümlemi hem beğenmiş hem de sinir olmuştu çünkü ona Adely dememe çok kızıyordu.

Kızacağını bildiğim için biraz keyiflendirmek adına söylemiştim. Tam da düşündüğüm gibi birden üzerime atladı. İkimiz birden yere düşünce küt diye bir ses çıkmış ama önemsememiştik. Boğuşmaya devam ederken Meliora teyze birden odaya girdi.

Yüzünden endişelendiğini anlamak zor değildi. Bizi birbirine girmiş halde yerde görünce ağzının içinde söylenerek geri çıktı. Biz kaldığımız yerden hiç bir şey olmamış gibi devam ettik.

•••

Dünkü olaydan Adelyta'ya bahsetmemiştim ama şuan anlatmam gerekiyordu. Çünkü okula vardığımızda Laren'in boş duracağını sanmıyordum. Hele ki şu bay suratsızın gelip beni elinden aldıktan sonra...

Yol boyunca başıma gelenleri anlatmıştım. Her söylediğim yeni şeyle birlikte tekrar tekrar şaşırmış en çok da benim için endişelenmişti. Eh biraz da kızmıştı tabi. Beni yalnız bıraktığı için kendine de kızıyordu ki;

- Heyy! Kes artık söylenmeyi. Bak bir şey olmadı işte buradayım, iyiyim.

- Ne kadar kolay söyleyebiliyorsun yaa. Ya sana bir şey olsaydı! Bu kız iyice kafayı yemiş artık haddini bildirme vakti gelmedi mi sence de ?

dediği şeye ne kadar şaşırsam da sonuçta benim arkadaşımdı. Ne kadar iyi ve naif olsa da herkesin içinde sınırları olan bir canavar vardı.

- Hadi ama Adelyta, bunu sen mi söylüyorsun,

diyerek alaya aldım.

Bana ciddi bir ifadeyle bakmasına karşılık:

- Tamam sen şimdi bunları düşünme, seçmelere odaklan lütfen.

Geçiştirmeye çalışmıştım ama yememişti.

- Tamam bir süreliğine bu konuyu erteliyorum ama sadece bir süreliğine!

Tehdit eder gibi konuşmasına karşılık gülümseyip koluna girdim. Okulun önüne gelmiştik. Tam bahçe kapısından içeri girerken bay suratsız park ettiği arabasından çıkmış bize doğru geliyordu.

Endişeli gözlerle etrafa bakınıp Laren'i aradım. Neyse ki etrafta görünmüyordu. Bir de bizi konuşurken görüp yanlış şeyler düşünmesini istemedim. Yeterince üzerime geliyordu zaten.

Hareketime karşılık gözlerini devirip konuştu bay suratsız:

- Ne o birine mi baktın?

İmalı sorusuna karşılık kendimden taviz vermeden cevap verdim:

KARANLIĞIN KRALİÇESİ:İKİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin