Kapının sertçe açılması üzerine sıçrayarak uyanmıştım. Karşımda annemi görmeyi beklemiyordum. Korkarak uyanmanın oluşturduğu adrenalin, annemi bu saatte evde görmenin şokuyla yüz ifadem tuhaf bir hal almış olacak ki:- Kız o nasıl bir bakış, uzaylı mı gördün?
demesi üzerine kendime geldim.
- B-ben, hayır. Seni görmeyi beklemiyordum.
Kekeleyerek konuşmam üzerine annem yanıma gelip yanağıma kocaman bir öpücük bıraktı.
- Kalk hadi, kahvaltı hazır olmak üzere çok kalamayacağım.
- Geliyorum.
Gölgeler arasındaki tarafım 'Ne bekliyordun ki?' diye sitem ederken, ben eski annemi özlediğimi fark ettim.
Eskiden her şey çok daha güzeldi...
Bu düşüncelerin beni zayıflattığını düşünerek kafamı sallayıp ayaklandım.
Bugün bir değişiklik yapmak istemiştim. Neden bilmiyorum ama içimde değişik bir his vardı.
Bugünün asilik günü olduğuna karar verip siyahlara büründüm. Siyah, dizlerimin biraz üzerinde biten mini bir etek üzerine siyah tişört giyindim. Tişörtü eteğin içine sokup üzerine de siyah deri ceketimi giydiğimde hazır olduğuma karar verip aşağı indim.
Kahvaltı masasının hazır olduğunu hatta annemin başladığını görerek masadaki yerimi aldım. Tam sırası diyip anneme konuyu açacakken annem konuştu:
- Kızım bu ne hal! Okula mı? Cenazeye mi?
Annemin söylediklerine karşı gözlerimi devirip cevap verdim:
- Ne alaka şimdi?
Ses tonumdaki uyarıyı fark etmiş olacak ki:
- Benimle düzgün konuş, ben senin annenim!
diye sert çıktı.
- Evet biliyorum annecim!
Altta kalmaya niyetim yoktu. Haftada bir gün kahvaltı yapmakla ya da bakıcılar tutmakla annelik olmuyordu. Yine aynı şeylerin konuşulacağını anlayıp konuyu değiştirmeye karar verdim.
- Artık Mirandus'a ihtiyacım olduğunu sanmıyorum.
- O da ne demek öyle?
Şaşırdığı belli oluyordu.
- 18 yaşındayım ve ehliyetim var, kendi başımın çaresine bakabilirim.
Böyle bir şey beklemediği belliydi. Ama artık çocuk olmadığımı kabul etmesi gerekiyordu.
- Sen söylemedin bende duymadım sayıyorum!
Verdiği tepkiye şaşırmadım desem yalan olurdu. Evet kızacağını biliyordum ama bu kadarı fazla gelmişti.
Ben sinirlerime hakim olmaya çalışırken gölgeler arasındaki tarafım ön plana çıkmıştı bile.
- Yeter artık! Babam öldüğünden beri böyle davranıyorsun, kes artık şunu!
Biraz ağır olmuştu evet ama anlaması gerekiyordu.
Bana baktığını zannedip daha fazla kendini avutmasını istemiyordum.
Ben, babam öldüğünden beri kendi kendime yetmeye çalışıyordum. Babamın sevgisi gitmiş, annem benden uzaklaşmıştı. Ne kadar güçlü görünmeye çalışsam da benim de duygularım vardı ve tutmakta zorlanıyordum ama başarıyordum da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN KRALİÇESİ:İKİ HAYAT
Mystery / ThrillerBir beden iki hayat. Aynı anda iki farklı kişi olmak zorundaydı ama bunu yaparken duygularını birbirine karıştırmamalıydı. Bir tarafı o kadar görünmez, silikken diğer tarafı ben buradayım diye haykırıyordu. ••• Bellatrix, mafya dünyasının gözdesi o...