KARANLIĞIN KRALİÇESİ:İKİ HAYAT

13.BÖLÜM - TEHLİKE ÇANLARI

Laren'in saçma konuşmalarından birini daha dinlemiş ve umursamamıştım. Adelyta'yı bırakıp eve geçmiştim.

•••

Eve geldiğimde güzelce bir duş alıp iki saat kadar uyudum. Uyandığımda yatağımın yanındaki dolabın üzerinde bi not ve yerde de bir poşet duruyordu.

Bunların nasıl buraya geldiğini merak ettim. Normalde odama girilse hemen hissederdim. Artık ne kadar derin uyumuşsam deyip boş verdim.

Önce nota baktım.

'Akşam gideceğim yerde ben de olacağım. Bu kıyafetleri giymek zorundasın!'

Şaka olmalı diye geçirdim içimden. Gerçekten böyle bir şeyle uğraşmış mıydı? Odadan çıkıp Clary'nin yanına gittim. Poşeti ve notu kimin getirdiğini öğrendiğimde tahminimde yanılmamıştım.

Bu kız gerçekten takıntılıydı. Bu kadarı fazlaydı.

Odama gerip dönüp poşetteki kıyafetlere baktım. Sıradan bir kot pantolon yanında da basit bir kazak duruyordu. Gideceğimiz yeri düşünce bu kıyafetlerle yakınından bile geçilmez diye iç geçirdim.

Gidip rezil olacağıma ve artı olarak Laren'in saçma işleriyle uğraşacağıma evde oturur dizi izlerim diye karar verdim. Adelyta'yı arayıp durumu anlattım.

O kadar heyecanlanmıştı ki bu akşam için, benimle konuştuktan sonra sesi solmuştu resmen. İçim elvermedi ve 'vazgeçtim geleceğim' deyip kapattım telefonu.

Madem Laren Hanım benimle bu şekilde oynamak istiyordu bende ona karşılık verebilirdim. Ayrıca bu sefer okulda olmadığımıza göre kendimi ezdirmek zorunda olmadığımı düşündüm.

Sonra okulda da kendimi ezdirmesem ne olur diye düşünmeden edemedim. Belki de iyi olurdu. Bende babam gibi kendi krallığımı -Trixy olarak- kurabilirdim.

Bu fikri sevmiştim. Aklımın kenarına kazıyarak hazırlanmak için ayaklandım.

Saçlarımı açık bırakıp basit kıyafetlerin basitliğini kapatmaya çalışacaktım.

Kısa bir duş alıp saçlarımın canlanmasını sağladıktan sonra bakım kremini sürüp maşayla dalgalandırdım. Doğal hali dalga olan saçıma bende biraz dalga katınca daha hoş durmuştu.

Annemin sürekli aldığı ama benim kullanmayı es geçtiğim makyaj malzemelerinin başına geçtim. Ne kadar dışarıda kullanmasam da arada canım sıkılınca oturur yapardım bir şeyler ama sonra hemen silerdim.

Ten rengimle aynı olan hatta sürülünce belli bile olmayan fondötenimi sürdüm. Yüzüm daha pürüzsüz bir hal aldığı için bunu seviyordum.

Rimelle kirpiklerimi daha belirgin hale getirip dudağıma da hafif pembe renginde bir ruj sürdüm. Aynaya baktığımda sonuçtan memnun kalmıştım.

Laren'in aldığı mavi kot pantolonu ve mavi kazağı giyinip kazağı pantolonun içine soktum. Üzerine aynı tonlarda mavi bir ceket giyinince tamamlanmıştı.

Aslında kötü değillerdi. Pahalı oldukları belliydi. Beni ezmeye çalışırken bile egosundan taviz vermemiş zenginliğini konuşturmuştu.

Normal bir gezmeye gidilecek olunsa çok şık bile olmuştum ama gideceğimiz yerin yeni açılmış bir gece klubü olması bu kıyafetleri önemsiz kılıyordu.

Girdik bir oyuna diyerek topuklu bir ayakkabı giyip çantamı alarak odadan çıkacakken parfümümle karşı karşıya geldik. Yanına gidip boynuma ve üzerime sıktım.

Aşağı indiğimde annemle karşı karşıya geldik. Evde olması şaşırtmıştı açıkçası. Ayaklarımdan başlayıp yavaşça yukarı doğru süzdükten sonra konuştu: